Mareşal Fevzi Çakmak’ın ölümünün 60’ıncı yılı dolayısıyla Genelkurmay Karargahı’nda düzenlenen özel anma törenindeki panel sonrasında konuşan Orgeneral Başbuğ, panelde özellikle Kurutuluş Savaşı ve geçmiş tarihe yönelik bilgilerin ortaya konulduğunu kaydetti.
“Fevzi Çakmak kimdir?” sorusunun en güzel yanıtının, “Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakın kader arkadaşlarından biridir” olacağını vurgulayan Orgeneral Başbuğ, Çakmak’ı daha iyi tanımlayan bir cümlenin olacağını düşünmediğini söyledi.
“BELKİ DE BU ÜÇLÜ KADRO TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ŞANSIDIR”
Kurtuluş Savaşı’nda bir çekirdek kadro olduğunu, bunun Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak’tan oluştuğunu ifade eden Orgeneral Başbuğ, “Bunlar ana çekirdeği oluşturuyor, birbirine kenetlenmiş” diye konuştu.
Bu üç kişinin her zaman beraber olduğuna dikkati çeken Orgeneral Başbuğ, “Özellikle İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak her zaman Atatürk’ün yanındadır. Bu çok önemli bir noktadır. Atatürk’le ilişkilerine bakıldığında çok özel bir ilişki var. İkisi arasındaki ilişkinin temel karakteri, karşılıklı derin saygı var” ifadesini dile getirdi.
Atatürk’ün, Fevzi Çakmak’a bir şey söylediğinde mutlaka bir sıfatla kendisine hitap ettiğini anlatan Orgeneral Başbuğ, “Bu üçlü kadro belki de Türkiye’nin en büyük şansıdır” dedi.
Büyük Taarruz’dan önceki plan hazırlıklarına da değinen Genelkurmay Başkanı, Atatürk’ün bu planlar hazırlanırken, kurmaylarına direkt emir vermek yerine onları ikna etme yöntemini kullanan bir komutan olduğunu belirtirken, ancak önceden bu üçlü kadronun kendi aralarında bunu tartıştıklarını kaydetti.
OSMANLI’NIN SON GENELKURMAY BAŞKANI
Fevzi Çakmak’ın, Osmanlı’nın son Genelkurmay Başkanı ve son Harbiye Nazırı olduğunu kaydeden Başbuğ, ardından da Kurtuluş Savaşı sırasında Milli Savunma Bakanı veGenelkurmay Başkanlığı yaptığını ve bu görevi 24 yıl sürdürdüğünü hatırlattı.
Çakmak’ın, engin bir savaş tecrübesi olduğunu anlatan Orgeneral Başbuğ, Balkan Savaşı sırasında da Vardar Ordusu’nda bulunduğunu kaydetti.
“BALKAN SAVAŞI DAHA İYİ İNCELENMELİ”
Bu arada, Balkan Savaşı’nın çok gerçekçi değerlendirildiği kanaatinde olmadığını, çok klişe değerlendirildiğini vurgulayan Orgeneral Başbuğ, şöyle devam etti:
“Evet, 1. Balkan Savaşı yenilgidir. Nedenleri nedir? Herkesin ilk aklına gelen ‘Efendim İttihat Terakki, asker siyasetin içinde olduğu için…’ 1. Balkan Savaşı’ndaki yenilginin nedenlerinden birisi midir? Evet ama Balkan Savaşı’nın, yenilginin de tek nedeni olarak ifade edilmesi doğru değildir.
Bugün özellikle yabancı yayınlara bakıldığında biraz daha gerçekçi değerlendirmelerin yapıldığını görüyoruz. Örneğin 1. Balkan Savaşı’yla ilgili yenilginin ana nedenlerinden bir tanesi Osmanlı ordusunun her alanda taarruzi harekatı kabul etmesidir… Tabii çok derin bir konu ama biraz daha iyi incelememizde yarar var.”
ÇAKMAK’IN KİŞİSEL ÖZELLİKLERİ
Savaş alanında bu kadar tecrübeye sahip dünya tarihinde çok az komutan bulunduğunu hatırlatan Orgeneral Başbuğ, Atatürk ile Çakmak’ın birbirini savaş alanlarından tanıdıklarını belirtti.
Çakmak’ın kişisel özelliklerine de değinen Orgeneral Başbuğ, her zaman azimli, mükemmeli arayan, görevinin dışındakilere çok da fazla önem vermeyen, bilerek, isteyerek gölgede kalmayı yeğleyen bir yapısı olduğuna dikkati çekti.
Mareşal Fevzi Çakmak hakkında pek çok şey konuşulduğunu, bunlardan asılsız olanlar karşısında bile savunma gereği duymadığını söyleyen Orgeneral Başbuğ, “Siyasi, askeri zorluklar var. Ölenler, kayıplar, kargaşa var fakat Mustafa Kemal Atatürk, Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü’de aynı şeyi görüyorsunuz. Sakinliklerini ve soğukkanlılıklarını kaybetmediklerini görüyorsunuz” dedi.
Çakmak’ın günlüklerinde umutsuzluk yaratacak yorumlardan çekindiğini de hatırlatan Başbuğ, bunların insanları büyük yapan özellikler olduğuna vurgu yaptı.
Atatürk, İnönü, Çakmak ve diğer komutanların bir ortak yönü daha olduğunu kaydeden Başbuğ, bu kadronun okuyan, düşünen, yazan ve değerlendiren insanlar olduğunu, Çakmak’ın 8 yabancı dil bildiğini söyledi.
MAREŞAL ÇAKMAK’IN DOĞU CEPHESİ KİTABI
Çakmak’ın, Doğu Cephesi’ne ilişkin yazdığı kitabı anımsatan Genelkurmay Başkanı, Çakmak’ın bu konuda Harp Akademilerinde 7 kez konferans verdiğini anlattı.
Doğu Cephesi ile ilgili kitabında Çakmak’ın bir değerlendirmesi olduğunu ifade eden Başbuğ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Diyor ki ‘Bu muharebelerde çok değerli arkadaşlarımızı kaybettik, çok kanlar döküldü, dökülen bu kanlar boşa gitmedi.’ Biz de bazen bunun altını çiziyoruz. Evet bazen bağımsızlığınız, bazen bütünlüğünüz, var olmanız gerektiği zaman kan da dökülecek, bunun başka yolu yok.
Devam ediyor diyor ki (Bu muharebelerde çok önemli deneyimler kazandık. En önemlisi de istiklal ve hürriyet uğrunda canını esirgemeyen bir millet olduğumuzu dünyaya ispat ettik ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yerine daha kuvvetli bir Cumhuriyet kurduk.)”
Atatürk ve silah arkadaşlarının, yaşadığı zorluklar, güçlükler karşısında ne karamsarlığa ne de umutsuzluğa düştüklerini vurgulayan Orgeneral Başbuğ, sözlerini şöyle tamamladı:
“Onun için şunu açıkça ifade etmek istiyorum: Nice acı olayları ve buhranlı dönemleri göğüslemeyi başaran onların bugünkü temsilcileri Türk Silahlı Kuvvetlerinde, moral, disiplin değerlerini, birlik ve bütünlüğünü de kimse yıkamaz.”
EGE’DE KRİZ YARATMA AMACIMIZ YOK
Bir gazetecinin, Ege’deki uçuşlarla ilgili sorusu üzerine, Başbuğ, Türk uçaklarının Ege’de silahsız uçtuklarını, Yunanistan uçaklarının ise tam silah yüküyle kalktıklarını söyledi.
Her ülkenin hükümranlık hakları bulunduğunu, uluslararası alanda kimsenin kimseye hüküm koyamayacağını belirten Orgeneral Başbuğ, “Her zaman Türkiye olarak iyi niyetimizi, koordineyi, işbirliğini söylüyoruz. Bizim yıllardır Ege’de uçan uçaklarımız silah yüküyle uçmuyor” diye konuştu.
Yunan uçaklarının ise tam silah yüküyle uçtuğunu vurgulayan Orgeneral Başbuğ, kalkan uçakların kimliğinin belli olduğunu ifade etti. Orgeneral Başbuğ, “Maalesef bir noktada farklı hareketlerle karşılaşıyoruz. Türkiye (Ege’de) uluslararası hukuktan doğan haklarını icra edecektir, koruyacaktır. Bizim hiçbir zaman sorun yaratmak gibi, kriz yaratmak gibi bir amacımız yok” dedi.
Hürriyet |
Bir yanıt yazın