Sabahattin ÖNKİBAR
Zemberekten boşanırcasına ayrılıkçılık rüzgarları estiriliyor.
Amaç Türkiye’nin uluslaşma sürecini sabote etmek.
Kültürel ve etnik zenginlik ambalajıyla sinema dahil pek çok şey kullanılarak kafalar karıştırılıyor.
Yansıttıkları ise efsaneler bile değil, pek çoğu soyut senaryo!
Yusuf Kurçenli’nin son filmi ’Yüreğine Sor’ bunlardan biri.
Filmde verilmek istenen, “Aslında Karadenizliler Hıristiyandır” mesajı için akıl almayacak tahrifatlar yapılıyor.
İzlemeyenlere film hakkında söyleyeceklerimiz şunlar:
Görseli ve müziği müthiş ama esası yani mesajı tam bir sabotaj!
İspat edemeyeceğim için kesin bir şey diyemem lakin bu işin ardında Ortodoks Kilisesi, Pontus Diasporası ya da Yunan istihbaratının olması muhtemel.
Öyle, çünkü bir mesaj adına tarihi ancak onlar bu şekilde tahrif
edebilir!
Hayır, bu satırlar kaba bir milliyetçiliğin ürünü değildir.
Bu satırların yazarı, o yörenin yani ‘Yüreğine Sor’ filminin çekildiği Fırtına Vadisi’nin çocuğudur.
Dahası, filmi çeken Yusuf Kurçenli’nin aksine, laz kökenlidir ve yöre tarihini ondan -abartısız- on kere iyi bilmektedir.
Evet, Kurçenli ama para ama başka şeyler uğruna sinemayı kullanarak yeni bir yöre tarihi yaratmaya soyunmuştur.
Birinci boyut, Karadenizlilerin tamamına laz demek doğru değildir. Bunu Kurçenli de bilir ama ne hikmetse filminde bütün Karadenizlileri öyle sunmuştur.
Lazlar ise KGB tarihçilerinin sübjektif yorumunun aksine Hazar kıyısından gelen Türk boyudur ve Müslümanlıklarının geçmişi, yüzyılların ötesine dayanır.
İkinci boyut yine Doğu Karadeniz’de Cepnilerden Avşarlara kadar pek çok Türk boyu yaşar.
Peki Pontus olayı mı?
Trabzon civarında böyle bir bakiye kuşkusuz vardır ama bunlar çok çok azınlıktadır.
Daha da önemlisi bunların tamamı bugün Türkleşmiştir.
Realite bu iken bütün bir coğrafyayı Pontus bakiyesi gibi sunmak, ancak bir projeye katkı olarak açıklanabilir.
Hem merak ediyorum, bu ülkede bir konunun sinemaya malzeme olabilmesi için illa da ayrıştırmayı mı tema yapmalıdır?
Sinema tarihimize bakın, Batı’dan ödül alan ve destek gören filmlerimizin tamamında bu vardır.
Olmadı Kurçenli, güya sanat adına Pontus hançerini Karadenizlinin böğrüne sapladın; ayrıca merak ediyorum, bu Yunanlılar sende ne buluyor da habire seni ülkelerinde ağırlıyor?