Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları konusundaki tasarının ABD Dış Temsilciler Meclisi’nde kabul edilmesinin ardından aralarında ABD’nin en büyük savunma şirketleri, havacılık şirketlerinin de bulunduğu çeşitli şirketlere mektup yazdırdıklarını açıkladı. Gönül, “Bunlar ABD’li milletvekillerine, liderlerine tek tek Türkiye’nin önemini belirten önemli mektupları yazdılar. Dilerim ki, bundan sonraki asıl müzakerelerde aklı selim galip gelsin, Türkiye’nin dostluğunun önemi bir kere daha idrak edilsin” dedi.
21 Mart 2010
Tepekule Kongre Merkezi’nde yapılan AK Parti İzmir İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katılan Bakan Gönül, burada yaptığı konuşmada, AK Parti hükümetinin 7 yıldan bu yana iktidarda olduğunu, her siyasi teşkilatın, partinin tek amacının bu olduğunu, bir teşkilatın başarısı için olmazsa olmazların başında, o teşkilatın liderinin geldiğini, diğerinin ise teşkilatın bizzat kendisi olduğunu anlattı.
Gönül, insanların kalbine girmeden insanlara hizmet etmenin mümkün olmadığını, böyle bir teşkilatın Recep Tayyip Erdoğan ile yola çıkmasının çok büyük bir şans olduğunu kaydetti.
1915 OLAYLARINA İLİŞKİN ERMENİ İDDİALARI
1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına da değinen Gönül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 100 bin Ermeni ile ilgili sözlerinin çarpıtıldığını vurguladı.
Gönül, Anadolu’da çeşitli kavimlerin binlerce yıl yaşadığını, Türklerin de Ermenilerle bin yılı aşkın süre beraber, dostane şekilde bir arada olduğunu, 1878’de bugünkü Ermenistan’ın Rusya’ya kaybedildiğini, Rusların oradaki Ermeniler’i birkaç sene içinde teşkilatlandırarak Hınçak ve Taşnak partilerini kurdurduğunu ve bunların da tam bir Türk ve Müslüman düşmanı olduğunu anımsattı. Bakan Gönül, 1. Dünya Savaşı’nda Rusların Ermenilerle birlikte Türkiye’yi işgal ettiğini, bu işgalde Ermeniler’in Rusları arkalarına alarak korkunç zulümlerde bulunduğunu, kendilerine katılmayan Türkiye’deki Ermeniler’i de katlettiklerini anlattı.
Bu olaylar üzerine dönemin hükümetinin Ermeniler’in Lübnan ve Suriye’ye hicret etmesine karar verdiğini, bunun bir zorlama olmadığını, bir kısım Ermeninin ise kaldığını, bir kısmının göçtüğünü kaydeden Bakan Gönül, şöyle konuştu.
“Göçenlere muhafız verildi, göçenlere harcırah verildi. Ancak bu göçme sırasında yanlarına çok kıymetli mallarını aldıkları için dağdaki eşkıyalar bir kısım insanlara zarar verdiler, öldürdüler, mallarını aldılar. O zamanda devlet 9 cephede Galiçya’dan Libya’ya, Hint Okyanusu’ndan Mısır’a kadar harp içindeydi. Buna rağmen harcırah veriyor, buna rağmen muhafız veriyor bunlara. Bunların bir kısmı Suriye’ye ve Lübnan’a gittiler. Onların öldürdükleri, onların katlettikleri insanlar bugün konuşulmuyor. Bingöl’de, Bitlis’te, Erzincan’da Erzurum’da katlettikleri insanlar konuşulmuyor. Göç sırasında soygun sırasında katledilenler güya soykırımmış. O zamanki devlet, hükümet mahkemeler kurdu ve bu seyahat sırasında katledilenleri mahkemelerde mahkum etti. 69 kişiyi de astı. Düşünün. Hercümerç içerisinde bir memlekette dahi böyle bir adalet yapılabildi. Şimdi tarih çarptırılıyor ve soykırım deniyor. Halit Paşa eğer vaktinde yetişmeseydi bugün Erzincan’da, Erzincan halkı diye kimse kalmayacaktı. Öldürdüklerini öldürdüler kalanları camiye hapsettiler etrafına barutları doldurdular. Allah’tan hepsi ölmeden Halit Paşa yetişti, insanlar kurtarıldı. Bugünkü Erzincan halkı oradan devam edebildi.”.
BÜYÜK ŞİRKETLERE MEKTUP YAZDIRILDI
Konunun bir dış politika mücadelesi olduğunu, karşı tarafın mücadelede yeterince kendine müttefik bulabildiğini, 1. Dünya Savaşı’nda Rusları kendilerine müttefik bulduğunu, 2. Dünya Savaşı’nda yine Ruslar’ın Doğu Anadolu’yu Ermenistan’a vermek için istediğini bunun üzerine Türkiye’nin Nato’ya girdiğini ve bunun sonucunda bu talebin ortadan kaldığını ifade eden Gönül, “Bugün hala Ermeniler, Ermeni devleti doğu Anadolu hududumuzu tartışıyor, Ağrı Dağı üzerinde iddiada bulunuyor. Türkiye bununla gerekli mücadeleyi yapıyor” dedi.
Soykırım iddialarıyla ilgili son komisyon kararının bir oy farkla çıktığını dile getiren Bakan Gönül, “Hem de bu sene, daha önceki seneler Türk lobisi olmaması nedeniyle ABD’de Yahudi lobisinden yardım alınıyordu. Bu sene böyle bir talebimiz de olmadı buna rağmen bir oy farkla çıkması belki de iyiye dönüşün ilk işareti olacaktır” diye konuştu.
Bakanlık olarak aralarında Boeing Company, Redhant Company, United Technology’nin de bulunduğu çeşitli şirketlere mektup yazdırdıklarını açıklayan Bakan Gönül, sözlerini şöyle sürdürdü.
“Bakanlık olarak da biz şu şirketlere mektup yazdırdık. Yazılı mektup. Biri ABD’nin en büyük savunma şirketidir. Bütçesi Avrupa’nın birkaç ülkesinden daha fazladır. Boeing ABD’nin en büyük havacılık şirketidir. Redhont Company roket sanayinde ve elektronikte lider bir şirkettir. United Technology bu da Skorsy firmasının ticari ismi. Bunlar milletvekillerine, ABD’li milletvekillerine ve liderlerine tek tek Türkiye’nin önemini belirten önemli mektupları yazdılar. Dilerim ki bundan sonraki asıl müzakerelerde aklı selim galip gelsin Türkiye’nin dostluğunun önemi bir kere daha idrak edilsin.”
BAŞBAKANIN SÖZLERİ
Başbakan Erdoğan’ın Ermenilerle ilgili sözlerinin çarpıtıldığını ifade eden Gönül, “Türkiye’deki 40 bin ermeni bizim vatandaşımızdır, Türkiyede yaşamaya benim kadar hak sahipleridir” dedi.
Ermenistan’ın kurulduğunda nüfusunun 3.5 milyon olduğunu, şu anda ekonomik sorunlardan dolayı bunun 2.5 milyona gerilediğini, 100 bin kadar Ermeni’nin de Türkiye’de kaçak olarak hayatını kazanmaya çalıştığını vurgulayan Gönül, “Hukukta böyle bir şey yok. Bir yere ya turist olarak girersiniz yahut oranın mukimi olursunuz. Kaçak çalışma diye bir şey yok. Başbakanımız buna dikkat çekmek için ifade etti” diye konuştu.