culsever@hurriyet.com.tr
KİMSE kulp takmasın. ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin verdiği karar siyasi bir karardır ve Başkan Obama’nın bu kararda katkısı vardır.
ABD’de Temsilciler Meclisi üyeleri dar bölge esasına göre seçilirler, bunun için daha çok seçmenin (tabanın) taleplerine uygun hareket ederler, Başkan’ın veya parti liderinin üzerlerinde sultası yoktur ama dış politika gibi milli konularda devletin ana politika ekseni oylamaya ister istemez etki yapar. Ahmet Davutoğlu’nun söylediği gibi “istenseydi bir danışman en az bir oyu değiştirirdi”.
Komite’nin kararı Türkiye’nin dış politikasına gösterilen bir sarı karttır.
Obama Nisan 2009’da Türkiye’ye geldiğinde mümtaz basınımız tarafından şu sözlerle tanıtılmıştı. İşte bazı seçmeler:
1) “ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama’ya büyük bir hayranlık duyduğumu gizlemiyorum. Bana göre Obama, genç yaşımdan itibaren tanımak fırsatını bulduğum Amerikan toplumunun en iyi niteliklerini temsil eden olağanüstü bir lider.”
2) “Obama’dan önceki Türkiye’yi unutunuz, Obama’dan sonra yeni bir Türkiye var.”
3) “Bu dönemi başlatan Amerikan Başkanı’nın bir ‘ilk’ olan ‘tarihi’ Türkiye ziyaretinin verdiği izlenimi üç sözcükle ifade et deseniz, Obama için şu ‘3D’yi söylerdim: Dürüst, duyarlı, dost…”
Aynı tarihlerde ben Obama’nın seçilmiş bir garson olduğunu, ABD’nin yüksek çıkarlarını savunan atanmış mutfağın ise devlet içinde yerleşik olduğunu vurguluyordum.
Yere göğe koyamadığımız Obama Nisan 2009’da TBMM’de Türkiye’nin Ermenistan ile sınır kapılarını açması gerektiğini de söylüyordu!
Ahmet Davutoğlu’nun savunduğu çok eksenli dış politika “komşularla sıfır sorun” ilkesine dayanma iddiası ile caka yaparken ben ısrarla “komşularla sıfır sorun” hedefi diye saçma bir hedefin olamayacağını söylüyordum. “Komşularla sıfır sorun” akılcılık açısından içi boş bir hayaldir, zira siz isteseniz de iki komşunuzun arasındaki sorundan etkilenir ve eninde sonunda taraf tutmak zorunda kalır, bir taraf ile sorun yaşamaya devam edersiniz.
“Mavi boncuk politikası” mutlaka duvara çarpmak zorundadır ve işte çarpmıştır.
Obama’nın “TBMM direktifi” çerçevesinde Ahmet Davutoğlu Ermenistan ile herkesin gözü önünde sınırların açılmasına yönelik iki protokol imzaladı.
Bu protokollerde “Yukarı Karabağ” sorunu ile ilgili herhangi bir koşul yoktu!
Türkiye o anda hem ABD’ye, hem AB’ye, hem de Ermenistan’a mavi boncuk dağıtıyordu. Günü kurtarıyordu. Ama, protokollerin bu hali ile TBMM’ye gelemeyeceğini herkes biliyordu, zira Azerbaycan’ı dışlayan bir kararın Adalet ve Kalkınma Partisi’nden bile oy alamayacağı en başından belliydi.
Obama Yönetimi şimdi kendisine verildiği halde tutulmayan söz için sarı kart gösteriyor. Ağır uyarıda bulunuyor.
Ahmet Davutoğlu, Obama seçilir seçilmez danışman sıfatı ile ABD’ye gitmiş ve şu sözleri sarf etmişti:
“Obama ile Türkiye’nin dış politika tercihleri ve öncelikleri tamamen örtüşmektedir!”
Ardından da Dışişleri Bakanı oldu!
YORUM
BAZİ DOSTLAR VE MESLEKDASLARA YOLLADİGİM
ABD TEMSİLCİLER MECLİSİ DİS İLİSKİLER KOMİTESİ KARARİ KONULU MESAJİMİ ASAGİDA SİZLERLE PAYLASMAKTAYİM
Pulat Tacar [tacarps@gmail.com]
DOSTLAR, AZİZ MESLEKDASLAR,
YAZİNİN ANA FİKRİNE KATİLİYORUM
GECEN CUMA GECESİ ABD’DEN CANLİ OLARAK TUM TELEVİZYONLARİMİZ TARAFİNDAN VERİLEN “HENTBOL MÜSABAKASİ” BİCİMİNDEKİ YAYİNİ -UTANC DUYGULARİ İLE (VE VALLAHİ AZAP DUYARAK- EMİNİM HEPİNİZ OYLEYDİNİZ – )İZLERKEN , 1985-1987 YİLİNDA AVRUPA PARLAMENTOSUNDA YASADİKLARİM GOZUMUN ONUNDEN SİNEMA SERİDİ GİBİ GECTİ. MİDEMDE (KELİMENİN TAM ANLAMİ İLE ) SANCİ, HİSSETTİM
O DONEMDE , ONCE FRANSİZ SOSYALİST BAY İSRAEL’E 1984) YAMANAN ERMENİ RAPORUNU YAZMA GOREVİ NDEN ADİ GECEN RES’EN GERİ CEKİLİNCE FLAMAN MİLLİYETCİSİ İCKİCİ VE PARA DUSKUNU BAY VANDEMEULEBROUCKE ‘E VERİLMSTİ İS (1985 OCAK )
BU RAPORUN TUMU ERMENİ DİYASPORASİ TARAFİNDAN YAZİLDİ.
ADAM DA ERMENİ “SİYASAL KOMİSERİ İLE” -VEYA KORUMASİ İLE- GEZİYORDU . GORUISMELERİMİZDE KOMİSER HEP YANİNDAYDİ
RAPOR AVRUPA PARLAMENTOSUNUN DİS İLİSKİLER KOMİTESİNDE GORUSULDU VE BİR OY FARKLA REDDEDİLDİ. KOMİTE BASKANİ İTALYAN FORMİGONİ RAPOR REDDEDİLİNCE “BAKİN RAPOR REDDEDİLDİ, AMA BEN BİR KEZ DAHA OYLATİYORUM” DEDİ. SONUC GENE AYNİ CİKTİ. RAPOR NİHAİ OLARAK REDDEDİLDİ.
REDDEDİLMİS OLMASİ GEREKİYORDU İC TUZUGE GORE
BEN BU TOPLANTİNİN SES KAYİT BANDİNİ DINLEDİM. ALMAN PARLAMENTERLERDEN BİRİNİN SİYASAL DANİSMANİ İCERDEYDİ
BANA BU SES BANDİNİ TOPLANTİNİN YAPİLDİGİ GÜN LAHEY’DEN BRUKSEL’E GELEREK VERDİ. BASKA BİR ANLATİMLA EN UFAK SUPHEM YOK.
DAHA SONRA , -RAPORU YENİDEN GUNDEME ALMAYİ KABUL ETMEYEN- KOMİTE BASKANİ FORMİGONİNİN GOREV SURESİNİN BİTMESİNİ BEKLEDİLER VE YERİNE BASKAN SECİLEN İTALYAN ERCİNİ’Yİ “BİR SEKİLDE” İKNA ETTİLER VE İC TUZUGE GORE KADUK OLAN RAPORU HİC BİR SEY OLMAMİS GİBİ YENİDEN GUNDEME ALDİLAR. İC TUZUK KOMİTESİNE YAPTİRDİGİMİZ İİTİRAZİ GUNDEME BİLE ALDİRMADİLAR.
SONUNDA ERMENİ MİLİTANLARİ AP BİNASİNİN İCİNE GİRDİ GENEL KURUL GUNU
PARLAMENTERLERİ SİLAHLA TEHDİT ETTİLER . BU TEHDİDİ BİR ALMAN PARLAMENTER OLAN HERR WEDEKİND KURSUYE CİKARAK DİLE GETİRDİ. TURKİYE LEHİNE OY KULLANACAK OLANLAR KORKTULAR VE OTURUMA GİREMEDİLER. BOYLE ALİNDİ AVRUPA PARLAMENTOSU KARARİ
ABD TEMSİLCİLER MECLİSİ DİS İLİSKİLER KOMİTESİNDE AYNI OYUN OYNANDİ.
OYLAMANİN GELİSMESİNE GORE YEDEKTE TUTULAN UYELER KORİDORDAN SALONA GECİKME İLE ALİNDİ – BAZİ YASLİ ERMENİLER DİNLEYİİCİ SİRASİNA OTURTULDU- BU SEKİLDE PSİKOLOJİK DRAM ETKİSİ ARTTİRİLDİ-
VE BİR OY FARKLA DEMOKLES’İN KİLİCİ BASİMİZA ASİLMAK İSTENDİ.
GELİSMELERİ İZLEYENLER ELBETTE FARKETMİSLERDİR. BEN DE MİLLİYET’TE OKUDUM :”DEMOKRAT PARTİDEN BİR KAYNAK BİZİM KONUYU TEMSİLCİLER MECLİSİ GUNDEMİNE ALDİRMA CABAMİZ OLMAYACAK” DEMİS.
OYLAMAYA BASTA KATİLMAYAN UYELER COK BUYUK BİR OLASİLİKLA HEM KOMİTE BASKANİ İLE HEM DE BEYAZ SARAY DANİSMANLARİİLE TEMAS HALİNDE İDİLER. PAZARLİKLAR YAPİLDİ
SONUNDA ERMENİLERİ BİRAZ TATMİN ETMEK İCİN BİR OY FARKİN YAKALANMASİ VE TASLAGİN ORADA DONDURULMASİ KARARLASTİRİLDİ ….. MUHTEMELEN
YANİ KARARİ ASKİDA TUTACAKLAR”SİZ BİR ADİM ATİN PROTOKOLLERE ONAYLAYİN BİZ DE DAHA YUKAR CİİKARMAYALİM “DİYECEKLER. “YOKSA FENA YAPARİZ” ANLAMİNDA
BENZER SENARYO GECMİSTE BİR KAC KEZ YİNELENDİ
HER SEFERİNDE COCUK GİBİ HEYECANLANİYORUZ.
KOCA KOCA ADAMLAR, MİLLETVEKİLLERİMİZ VASİNGTON’A PARİS VE BASKA BASKENTLERE TASİNİYOR VE KORİDORLARDA-DİNLEYİCİ LOCALARİNDA VEYA SİRALARİNDA FİRCALANİYOR. RESMEN OYUN OYNAMAKTALAR BİZİMLE
BİZLER DE ULKEDE TELEVİZYONUN KARSİSİNDA SONU BELLİ BİR MUSABAKAYİ SEYREDİYORUZ
MİTTERAND VE CHİRAC TA SOYKİRİMİ DEDİ.
OBAMA DA DAHA ONCE COK ACİK SEKİLDE SOYKİRİMİ DEDİ
SONRA METZ YEGERN’E DONDU. TBMM’DE YAPTİGİ KONUSMAYİ HATİRLAYALİM “GORUSUMDE DEGİSİKLİK OLMADİ” DEDİ. ABD’NİN NİCE SAYİDA EYALETİNİN MECLİSİ SOYKİRİMİ KARARİ ALDİ
KONUYA EGİLEN TANİNMİS HUKUKCULAR VE BUGUN BİLE LEHİMİZDE DEDİGİMİZ SİYASETCİLER, BASİN MENSUPLARİ, AKADEMİSYENLER 1915 OLAYLARİ KONUSUNDA O DONEMİN HUKUMETİNİ SUCLU GOREN BİR GORUS BİRLİGİ İCİNDELER. BASİMİZİ KUMA GOMMEYELİM
BU KONUYA BİRAZ DAHA SOGUK KANLİ BAKMAMİZ VE FARKLİ BİR İLETİSİM STRATEJİSİ İZLEMEMİZ GEREKTİGİ DUSUNCESİNDEYİM
PEK COK SİYASETCİMİZ, MEDYA MENSUBUMUZ, O DONEMDE OSMANLİ TOPRAKLARİNDA BUYUK BİR TRAJEDİ YASANDİGİNİ KABUL EDİYOR. MERHUM BUYUKELCİ KAMURAN GURUN , KONUYLA İLGİLİ KİTABİNDA OSMANLİ ERMENİLERİNİN YAKLASİK 300 000 KAYİP VERDİGİNİ YAZDİ. BASKALARİ, TALAT PASA DAHİL BU SAYİYİ COK DAHA YUKARİ TASİDİLAR.
OSMANLİ ERMENİLERİ O DONEMDE CAN VE BUYUK MAL KAYİPLARİNA MARUZ KALDİLAR…….. BU YADSİNMAMAKTA
AMA OSMANLI DEVLETİ 1916 YİLİNDA, OSMANLİ CEZA YASASİNA GORE SUC İSLEYENLERİ YARGİLADİ BUNDAN NEDEN BAHSETMİYORUZ?
1919 YARGİLAMALARİNDAN SOZ ETMİYORUM . 1916 YARGİLAMALARİNDAN BAHSEDİYORUM
BU DURUMDA SOYKİRİMİ SAVİNİ İLERİ SURENLER İ,LE ARAMİZDFAKİ FARK NE OLUYOR?
ARADAKİ FARK – BİR ULUSLARARASİ SUC OLAN- SOYKİRİMİ KAVRAMİNA ODAKLANMALİ VE BU HUSUS UN ALTİ CİZİLMELİDİR
YANİ BİZLER ” OSMANLİ ERMENİLERİNİN BİR KİSMİNİN SİRF ERMENİ OLDUKLARİ GEREKCESİ İLE KATLEDİLDİGİNİ YOK EDİLDİGİNİ VEYA ANLASMADA KAYİTLİ DİGER ZARARLARİ SİRF BU NEDENLE GORDUKLERİNİ KABUL ETMİYORUZ”
( ANLASMANİN İNGİLİZCE METNİNDE AS SUCH DENİYOR VE DİKKAT BUYURUN BU İKİ SOZCUK (TURK VEYA YABANCİ) KİMSE TARAFİNDAN SOYLENMİYOR. OYSA LAHEY ADALET DİVANİNİN BOSNA KONUSUNDA ALDİGİ KARARİN CEKİRDEK NOKTASİ YANİ TEMELİ AS SUCH SÖZCÜKLERİYDİ)
BİZLER YASANAN FACİAYİ REDDETMİYORUZ. “FACİA KARSİLİKLİ OLARAK YASANDİ” DİYORUZ.
O SİRADA ERMENİ KOMİTACİLARİN VE BİR KİSİM HALKİN KATLETTİGİ MUSLUMANLARİN -TURKLER VE KURTLERİN – YASADİKLARİ FACİANİN YOK SAYİLMASİ – TEKNİK HUKUKSAL TABİRLE KABACA KUCUMSENMESİ- AGİRİMİZA GİDİYOR. BUNU COK CİDDİ VE DİNSEL ONYARGİLARDAN KAYNAKLANAN AYRİMCİLİK-İRKCİLİK OLARAK DEGERLENDİRİYORUZ.
OYSA O DONEMDE MUSLUMAN OSMANLİLARİN DA COK BUYUK KAYİPLARA UGRADİKLARİİNİ İSBATLAYACAK COK SAYİDA BİLGİ VE VERİ VAR ELİMİZDE.
İSTE BUNU DUYMAK VE DİNLEMEK İSTEMİYORLAR . ABD TEMSİLCİLER MECLİSİ MENSUPLARİ VE DİGERLERİ
ABD TEMSİLCİLER MECLİSİ DİS İLİSKİLER KOMİTESİ UYELERİ TURKİYE’YE DAHA FAZLA HAKARET ETMEK İCİN- TURKLERDEN ERMENİLER ADİNA İNTİKAM ALMAK İCİN- ERMENİ SOYKİRİMİ TERİMİNİN İCERİGİNİ 1923 YİLİNA KADAR UZATİYORLAR ALDİKLARİ KARAR METNİNDE
KONUNUN TARİHVİLER KOMİSYONUNA HAVALE EDİLMESİ BİR SONUC SAGLAMAZ. TARİHCİLER SOYKİRİMİ OLUP OLMADİGİ KONUSUNDA KARAR VEREMEZLER
ERMENİLER DE SOYKİRİM MESELESİNİ TARİHCİLER KOMİSYONUNDA ELE ALMAYİ KABUL ETMEZLER. PROTOKOLDE DE BOYLE BİR SEY YAZİLİ DEGİL ZATEN
TARİHCİLER KOMİSYONU SOYKİRİMİ DİYENLER İLE SOYKİRİMİ DEGİLDİR GORUSUNDE OLANLARİN TEZLERİNİ ORTAYA KOYMAGA YARAYACAK BİR PLATFORMDAN İBARETTİR. SONUCA VARAMAZ.
AMİYANE TABİRLE “TOPU TACA ATMAYA YARAR” BİR SURE İCİN
RAHMETLİ MESLEKDASİMİZ GUNDUZ AKTAN İLE BU KONULARİ SAATLERCE KONUSMUS VE FARKLİ BİR STRATEJİNİN NE OLMASİ GEREKTİGİNİ İRDELEMİSTİK.
SİMDİYE KADAR GORUSUMUZU ANLATMAKTA NEDEN BASARİLİ OLAMADİGİMİZİN UZERİNDE DURMUSTUK
O HUSUSLARİ DA SİZLERE NAKLEDECEGİM VE KONU İLE İLGİLİ KİMİ DUSUNCELERİMİ PAYLASMAYA GAYRET EYLEYECEGİM
SAYGİLARİMİ SUNARİM
Pulat Tacar [tacarps@gmail.com]
Turkish Forum danisma kurulu Uyesi,
Buyukelci (e),
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkan Vekili
—————————————————–
From: INFO TURKOFAMERICA <info@turkofamerica.com>
Date: 2010/3/8
Subject: Analiz – Kongre’deki Ermeni Soykirim Yasa Tasarisi Oylamasinin Perde Arkasi
To: TURKISH FORUM
Ermeni soykırımı iddialarının görüokanşüldüğü ABD Kongresi alt komisyonundaki toplantının bilinmeyen detayları yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor. TURKOFAMERICA Dergisi Washington temsilcisi Ali Günertem, oylama sırasında ve hemen öncesinde yaşananların bilinmeyen yönlerini mercek altına aldı. Günertem, 4 Mart Perşembe günü yapılan oylamanın perde arkasında yaşananları TURKOFAMERICA okurları için şöyle özetledi:
“Oylamanın son 15 dakikasinda durum 22-22 iken oy kullanacak iki Kongre üyesi daha salona gelmemişti. Bu iki milletvekili de kararsızdı. Komite başkanı süreci uzatarak gitti ve iki üyeyi de salona getirdi. İlk üye baskıya dayanamayarak “evet” oyu verdi. Sayımda oylar 23-22 Türklerin aleyhine döndü. İkinci üye ise Texas’tan Türklere yakınlığı ile bilinen bir isimdi ve kararsızdı. Kendisine ya “evet” oyu ver ya da “oy verme” baskısı yapıldı. Kongre üyesi oy vermeden salondan çıktı. Bu manevra ile zar zor bu kararname bir üst kurula gönderilmek üzere komisyondan geçti. Komite başkanı da rezil olmaktan kurtuldu.
Tüm yaşanan pazarlıkların ardından tasarının Kongre’nin gündemine oylama için gelmesi zor. 23’e karşı 22 oy Türk diasporasının ve diplomatlarının büyük başarısıdır. ABD’de gelişmekte olan cok aktif bir Türk diasporası oluşmakta. ABD’li milletvekilleri ve kamuoyu bunun farkında. Türklerin tezi de bir şekilde dinlenmeye başladı ve eskiye oranla daha dengeli bir durum var.
Oylama sürecini yakından takip eden Washington Büyükelçisi Namık Tan eski ABD tecrübesini iyi kullandı. Oylama öncesindeki süreci çok iyi yönetti. Yahudi lobisi JINSA’nın dışında pek bir şey yapmadı. Bunun sebeplerini tahmin etmek zor değil. Yönetimin müdahalesi de son dakikada yetersiz kaldı. Namık Tan’ın eski görev günlerinde kurduğu ilişkilerin bu süreçte aleyhimize cok daha etkin işlemesini engellemede çok iyi kullanıldığı kanısındayım. Bu olay Türk diasporasının Yahudi lobisine “rağmen” değil ama onların pek de bir şey yapmadıkları bir ortamda etkili olabileceğini de ortaya koyması bakımından önemli bir gelişmedir. Artık özgüven eksikliği geride kalmıştır.
Gelecek yıllarda Türk diasporasinin bu konuda büyük atağa geçecektir. 2010 ara seçimleri de oylama sürecinde etkiliydi. Çünkü bu tasarı komisyondan hiç geçmeseydi, Ermeni diasporasından seçimde destek gören kongre üyeleri bu mali destekten yoksun kalacaktı. Kararın geçmesi ile Ermeni diasporasina istedikleri bu aşamada verildi ama 24 Nisan’da Başkan Obama’nın “soykırım” kelimesi kullanma şansını azalttı.
Büyükelçinin çekilmesi gereksiz, ancak Hükümetin tepki göstermek için yapabileceği en hızlı ve etkili hareketti. Yeni gelen Büyükelçi için iyi olduğunu düşünmüyorum. İşini zorlaştırdı. Washington’da kaybedilen her günü kayıp olarak görüyorum. Oylama öncesi olan süreci çok iyi yönettiği gibi oylama sonrasındaki süreci de yonlendirebilirdi. Sürecin bizim lehimize gelişen ivmesini daha da arttırıp ileriye yönelik kazanımları tahkim edebilirdi. Şu an bu süreç sahipsiz kaldı.”