Kaya Boztepe
President
Federation of Turkish American Associations
Gecen sene itibariyle savunmadan ciktik.
Orta ve uzun vadeli planlar ile bolgelerimizde etkin olmaya basladik.
Bu etkinlik oylamada da ortaya cikti.
23’e karsi 22 azimsanacak bir calisma degil.
Daha onceleri Musevi lobisinden yardim istenir, onlar da guya bizi desteklerdi.
Bu destek hic bir zaman bizim arzu ettigimiz seviyede olmadi.
Daha cok gostermelik bir cabadan oteye gitmedi.
Israil devleti de araya girer, Buyukelcileri Kongre’de bize destek verirdi.
Bunun da ne kadar etkin oldugu tartisilir ancak en azindan zarari olmazdi.
Bu calismalarda en buyuk etki Amerika Birlesik Devletleri Baskani’nin komisyon uyeleri ile birebir ve tek, tek gorusmesi olurdu.
Ayrica eski Savunma Bakanlarinin tasarinin iliskilere ne derece zarar verecegi konulu imzali mektuplari komisyon uyelerine verilirdi.
Bu sefer bunlarin hic biri olmadi.
Obama kerhen son dakika da iliskiler acisindan iyi olmaz mealli bir aciklama yapti.
Bir tarafta komisyonun basinda oturan katiksiz bir Turk dusmani.
Ote yandan nefrete dayali bir politikadan para kazanan Ermeni Diasporasi ve onlarin destekledigi kongre uyeleri.
Yine de ortada Turk’lerin yadsinamaz bir kipirdanmasi ve gittikce kuvvetlenen dik bir durusu var.
Ne oldu, ne degisti, ne degisiyor?
Bundan sonra neler yapmak lazim?
Degistik, degisiyoruz.
Turk toplumu asgari mustereklerde bulusuyor.
En azindan bu konuda gereksiz elestiriler yok, sadece cozum onerileri ve dayanisma icerisinde hareket eden kisi ve kuruluslar var.
Turk vatandas ve soydaslarin beraber hareket ettigini goruyoruz.
Inanclari, siyasi gorusleri ne olursa olsun kenetlenmis bir dayanisma.
Sadece hedefe kilitlenmis, vaktinin, parasinin bir kismini ayirmis, inancla calisan bir toplum.
Gencler yetisiyor.
Washington’a staja gidiyor, kongre de calisiyor.
Konularina vakif, bilgili, caliskan gencler.
Secim kampanyalarina katilan Turk’ler.
Evlerini, yureklerini acan, maddi yardim toplayan, brosur dagitan, secim kampanyalarinda aktif Turk’ler.
Artik her bolgeden kongre uyeleri kendi bolgelerinde yasayan, onlara para ve/veya oy yardimi yapacak veya yapmayacak Turk asilli Amerika’li secmenler oldugunu biliyor.
Kim kimi kesmis, kim ne haksizlik yapmis cok mu umurlarinda saniyordunuz?
Kim oy verecek, kim para yardimi yapar konulari daha onemli cogu icin.
Oyle olmasa zaten bu yalanlarla bu kadar ugrasiyor olmazdik zaten.
Vatandas olarak oy kullanacak Turk asilli secmenler cogaliyor.
Mektup yaziyor, telefon aciyor, protesto ediyor, ses cikariyor, orgutleniyor.
Yeterli mi?
Hayir elbette degil ama cok iyi bir baslangic.
Bunlar bizim avantajlarimiz.
Nefrete dayali politika disinda bir sey uretemeyen cok yasli ve gencleri yanlarina cekemeyen, artik yeter illallah dedirten Ermeni Diasporasinin icinde bulundugu ortam da bizlere avantaj.
Peki ya Devlet’in avantajlari?
Rusya’nin Gurcistan boy gosterisi.
Bosuna mi Amerika’nin Ermenistan ve Turkiye yakinlasmasini arzu etmesi?
Afganistan konusu.
Incirlik, Kuzey Irak ve bolgede kuvvetli bir Turkiye.
Daha onemli konular da var.
Ozellikle cok yakinda gundeme gelecek olan Iran konusu.
Amerika muteffik “Turkiye” cok onemli ama Kongre bagimsizdir, istedigi karari verir derse Turkiye’nin de Bagimsiz bir Meclisi oldugu hatirlatilir. Devletler arasi iliskiler karsilikli menfaatlere dayanir.
Turkiye’den bekledigimiz en buyuk destek ise tanitim konusundadir.
Amerika’da yasayan vatandas ve soydaslarimizin tanitim yapabilmesi icin destek cok onemlidir.
Reklam ve film endustrisi bu kadar ilerlemis olan Turkiye Oscar’a aday filmler yapmalidir.
Istanbul’un alinisi sirasinda yasanan bir ask hikayesi de olabilir, 1492’de veya II. Dunya savasinda kollarini mezalimden kacan yahudilere acmis bir ulus’un hikayeside.
Amerika’da yasayan vatandas ve soydaslar olarak bizler ne yapacagiz?
Iste boyle birlik icerisinde olacagiz.
Bu kozlari kullanirken sadece mutteffik oldugumuz icin degil, sozde soykirim iddialarinin gercek olmadigini anlatacagiz.
Ders kitaplarina girecegiz.
Gercekleri anlatacagiz.
Zulmun karsisinda, adaletin yaninda yer alan Osmanli’yi, Turkiye Cumhuriyeti’ ni anlatacagiz.
Hocali katliamini dunya kamuoyuna tasiyacagiz.
Orgutlenecegiz, sesimizi duyuracagiz, secim kampanyalarina katilip oy kullanacagiz.
Vatandas ve soydaslarimiz, dostlarimizla beraber hareket edecegiz.
Soykirim iddialarina karsi Yunus’u, Mevlana’yi anlatacagiz.
Pozitif bir kampanya, nefrete karsi sevgiyle yogrulmus bir yol izleyecegiz.
En onemlisi:
Aramizda yasanabilecek butun olumsuzluklari bir yana birakarak sadece asgari mustereklere, yani hedefe odaklanacagiz, bir ve beraber olacagiz.
Hangi inanc, hangi siyasi gorus olursa olsun, odunc aldigimiz vatan ve deger yargilarimizi genc nesillerimize layikiyle vermek icin calisacagiz.
Zamanimizin ve paramizin bir kismini bu gorev icin ayiracagiz.
Simdi karsimiza yeni CNN’ler ve CBS’ler, aleyhimize yapilan programlar cikacak.
Ayni ozveriyle calisacagiz.
Ya gecerse?
Gecerse gecer, canimizi alacak halleri yok.
Toprak isterlermis.
Gelsin alsinlar bakalim alabiliyorlarsa.
Biz hakliligimizi anlatalim, o yolda calisalim da, gecer veya gecmez,
Yeni bir dunya kurulur, o dunyada Turkiye yerini alir.
Son oylamada calisan, kampanyalarimiza katilan, Washigton’a giderek veya bulundugu sehirden tepkilerini dile getiren, buyuk ozverilerle katkida bulunan tum vatandas ve soydaslarimizi tebrik ediyorum.
Dogru yoldayiz.
Bu gunese kar dayanmaz.
Saygilarimla,
Kaya Boztepe.
Bir yanıt yazın