“Belgeselin yayınlanması talihsizlik”

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan, 1915 olaylarıyla ilgili olarak Amerikan CBS televizyonunda yayınlanan programı ”talihsiz” olarak niteleyerek, ”CBS televizyonuna yönelik elbette bizler, kamuoyumuz gerekli tepkileri verecektir” dedi.

AA

Washington – TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Mercan‘ın başkanlık ettiği heyet ile Türkiye-ABD Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı ve AKP Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Suat Kınıklıoğlu‘nun başkanlığındaki diğer bir heyet, Washington’daki temasları öncesinde Türkiye’nin Washington Büyükelçiliğinde basın toplantısı düzenledi.

Ermeni tasarısının Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesinden geçmesi halinde, bundan sonraki süreçte Türkiye’nin nasıl bir tavır izleyeceğine dair soru üzerine Mercan, tasarının Genel Kurul’a gelmemesi hususunda daha önceleri de bütün hükümetlerin ve parlamenterlerin muhataplarıyla görüşmeler yaptıklarını hatırlatarak, böyle bir durumda yine benzer adımların atılacağını, ancak bu konuları şimdiden konuşmak için vaktin erken olduğunu düşündüğünü söyledi.
Mercan, bir soru üzerine, Amerikan televizyon kanalı CBS’de 1915 olaylarıyla ilgili yayınlanan belgeseli ”talihsiz” olarak niteledi.

Türkiye’nin iktidarı ve muhalefetiyle kendi tarihinin bağımsız, objektif komisyon tarafından, bütün arşivler ortaya çıktıktan sonra araştırılması hususunda irade beyan ettiğine, bütün arşivlerini de açtığına dikkati çeken Mercan, ”Bu kadar açık ve objektif bir durum sözkonusu olduktan sonra CBS’in sanki bunların hiçbirisini görmezden gelerek, ‘sözde soykırım’ konusunda yayın yapmasını ben doğrusu şık ve hakkaniyet ölçüsünde bulmuyorum” diye konuştu.

Murat Mercan, tarih komisyonunun kurulmasının bütün dünya tarafından kabul edilmiş bir mekanizma olduğunu belirterek, ”Hal böyle olunca birtakım yorumları yapmayı doğru bulmuyorum. CBS televizyonuna yönelik elbette bizler, kamuoyumuz gerekli tepkileri de verecektir” dedi.

AKP Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Kınıklıoğlu da CBS’deki programla ilgili olarak, Ermeni diasporasının bu programlardan önce ve bu spesifik programla ilgili önceden kendi üyelerini uyarıp, telefonla ya da yorumlarla katılmalarını örgütlediğini ifade ederek, ”Ben tabii Türk tarafından nasıl birşey oldu bilmiyorum, ama buradaki asıl güç, sahadaki güç. Yani burada yaşayan ve bizim tezlerimize inanan insanların, Kongre üyelerine yönelik lobi çalışmalarıyla olan bir güç. Yoksa yılda 5 gün gelip, bir parlamento heyetinin 330 milyonluk bir ülkenin kamuoyunu çevirmesi mümkün değil. CBS ile ilgili olan bu çalışmaya karşılık, ben açıkçası bizim Türk toplumunun önderlerinin nasıl bir çalışması olduğunu, ne yaptıklarını merak ediyorum” diye konuştu.
 

”Tasarının Genel Kurul’a gelmeyeceği kanaatindeyim”

Murat Mercan, bir başka soru üzerine, Türk-Amerikan ilişkilerinin geldiği noktanın, birlikte özellikle bölgede yapılabilecek birtakım işbirliği alanlarının, Başkan Barack Obama‘nın ‘model ortaklık’ nitelemesini kullanmasının ve benzeri birçok unsurun hepsi birden gözönüne alındığında, böyle bir tasarının Temsilciler Meclisi’nden geçmesinin ABD’nin çıkarlarının lehine olmadığını, bu hususları Amerikalı yetkililere anlatmaya devam edeceğini söyledi.
Mercan, gelecek dönemde de Türk-Amerikan ilişkilerinin artarak devam edeceğine inandığını, Amerikan yönetiminin de bunu çok iyi anladığını belirterek, ”Tasarı Komite’den geçse bile, ki ben inşallah geçmez diyorum, geçme olasılığı var, geçse bile bunun Genel Kurula gelmeyeceği kanaatindeyim” dedi.

Türkiye’nin bu konudaki haklılığını, özellikle tarih komisyonuyla alakalı ortaya koyduğu tezi muhataplarına sürekli anlattıklarını ifade eden Mercan, bir soruya cevaben, parlamentonun ve hükümetin yapacağı şeylerin tanımının belli olduğuna işaret ederek, ”Burada hükümet eğer parlamentoya bir kanun veya uluslararası anlaşma yollarsa, bunu parlamento gündeme alır ya da almaz. Hepimiz rollerimizi iyi bilelim. Bu rollerimiz çerçevesi içinde elimizden gelen herşeyi yapıyoruz” diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ ise bir soru üzerine, Washington’da büyükelçi olduğu dönemlerde, 1979-89 yıllarında, esas itibariyle Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinin daha çok ikili bir çerçevede sürdürüldüğüne, son 20 yıl içinde bambaşka jeopolitik dengelerin ortaya çıkmasına paralel olarak, Türkiye’nin de çok değiştiğine, ortamı ve ağırlığı farklı bambaşka bir ülkenin ortaya çıktığına dikkati çekti.
 

“Güveni kaybetmeyin mesajı vereceğiz”

Irak örneğini veren Şükrü Elekdağ, ”Amerikan askerleri Irak’tan çıktığı takdirde, eğer Irak birliğini ve bütünlüğünü muhafaza edecekse, ABD’nin burada en çok kapısını çalacağı ülke Türkiye. Eğer orada kaos ve katliam istemiyorsanız, ister istemez Türkiye’ye bakacaksınız, Türkiye yardım edecek bu konuda. Oradaki her grupla teması olan bir Türkiye var” dedi.
Elekdağ, Afganistan konusunda da Devlet Başkanı Hamid Karzai’nin ”herhalde ABD’den sonra en fazla Türkiye’nin söylediklerine önem verdiğini”, Pakistan’daki liderlerin de Türkiye ile ilişkilerine özel önem gösterdiğini, Türkiye’nin bütün bölgede bir danışman olarak görüldüğünü kaydetti.

Ermeni tasarının Türkiye’de çok hassas bir konu olduğunu, uluslararası ilişkilerde karşılıklı güvenin son derece önem taşıdığını ifade eden Elekdağ, ”Türk halkının, Türkiye’yi yönetenlerin güvenini kaybetmemek lazım. Bizim muhataplarımıza esas söyleyeceğimiz şey esas itibariyle bu; ‘bu güveni kaybetmeyin, çünkü bu güveni kaybederseniz bütün bu geniş yelpaze üzerinde yapmış olduğumuz işbirliği bundan zarar görür’. Bu gerçektir, boş bir laf değildir” diye konuştu.
Elekdağ, George Bush döneminde Türk kamuoyunun ABD’ye bakışındaki olumsuz havanın Obama’nın iktidara gelmesiyle olumluya dönmeye başladığını, Obama’nın da Türkiye’nin bu durumunu dikkate alıp bu bakışı değiştirmemesi gerektiğini belirterek, ”Çünkü ister istemez politika aynı zamanda bir yerde halkın desteğine dayanıyor. Yani halkın desteği olmadan politikayı bir süre sürdürürsünüz, uzun süre sürdüremezseniz” ifadesini kullandı.

MHP İstanbul Milletvekili Mithat Melen de ABD’nin özellikle son yıllardaki uluslararası meselelerinin çok büyük bir çoğunluğunun ya Türkiye ile ilgili ya da Türkiye üzerinden olduğuna dikkati çekti. Melen, buna Amerikan askerlerinin Irak’tan çekilmesi süreci, Afganistan, enerji güvenliği, Avrupa’daki ekonomik sıkıntılar, Rusya, İran gibi konuları örnek gösterdi.

”Ermeni Anayasa Mahkemesi’nin kararı izaha muhtaç”

Murat Mercan, Türkiye-Ermenistan protokolleriyle ilgili bir soru üzerine, protokollerin ilişkilerin normalleşmesine sunacağı katkıyı sürekli dile getirdiklerini, protokollerin bölgede topyekün barış ve istikrar amacına hizmet etmesi gerektiğini, ancak Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararın, uluslararası hukukta ne anlama geldiği konusunda izaha muhtaç olduğunu söyledi.

”Bütün bu endişeler varken, biz bu protokolleri kendi komisyonumuzda gündeme alır ve bu protokollerin geçmemesi gibi bir sonuç ortaya çıkarsa, bu belki telafisi olmayacak bir sonuç olur” diyen Mercan, ”bu nedenle gelişmeleri biraz daha bekleyip bu hususlarla alakalı, daha açıklığa kavuşan hususlar olduktan sonra gündeme almayı daha doğru bulduğunu” kaydetti. Mercan, sözlerini, ”Bizim bazı endişelerimiz var, bu endişelerimizle ilgili gelişmeleri takip ediyoruz. Protokoller devam ediyor, süreç devam ediyor, süreç bitmiş ve tıkanmış değildir, ama bu gelişmeleri takip ediyoruz” diye sürdürdü.

Şükrü Elekdağ da Viyana Anlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’nin 9.maddesine göre imzalanan bir anlaşmanın nihai olduğuna ve o anlaşmanın meclislere değiştirilmeden götürülmesi gerektiğine dikkati çekerek, Ermenistan’ın, Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla protokolleri değiştirdiğini ve bu bakımdan uluslararası hukuku ihlal ettiğini söyledi.

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan, 1915 olaylarıyla ilgili olarak Amerikan CBS televizyonunda yayınlanan programı ''talihsiz'' olarak niteleyerek, ''CBS televizyonuna yönelik elbette bizler, kamuoyumuz gerekli tepkileri verecektir'' dedi. - 7593

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir