02.03.2010 – 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye ve Azerbaycan’ın bir milletin iki devleti olduğunu belirterek, ”Gerek Türkiye’de, gerek Azerbaycan’da devleti yönetenlerin, gerek Türkiye halkını, gerekse Azerbaycan halkını yanlış istikametlere yönlendirmemeleri lazım” dedi.
Ankara Üniversitesi’nde düzenlenen ”Avrasya Sempozyumu”nun açılışında konuşan Demirel, bölgedeki gelişmeler ve Türkiye’nin konumu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının bölgede yeni bir dönemi başlattığını anımsatan Demirel, bu değişimin etkilediği geniş alanda ülke sayısının 9’dan 29’a çıktığını hatırlattı.
Demirel, çeşitli ülkelerin bölgede birtakım işbirliği örgütleri kurduğunu belirterek, ”Sadece nükleer silah meselesi bile bölge üzerinde ilginin yoğunlaşması için güçlü gerekçeler doğurmaktadır. İran’ın da nükleer silah üretmeye çalıştığı yolunda batıda ciddi endişeler mevcuttur” diye konuştu.
”Terörizm, siyasi ve etnik çatışmalar ve ekonomik sorunlarla, iklim değişikliğinin etkilerinin’ bölgede akla gelen önemli tehditler olduğunu dile getiren Demirel, demografik trendlerin gelişim çizgisi, artan enerji ihtiyaçları, ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği ve siyasi sorunların barış içinde çözülüp çözülemeyeceği gibi hususların Avrasya’nın kaderi üzerinde etkili olacağını söyledi.
Süleyman Demirel, Türkiye’nin bölgede önemli olduğunu ve bazı gelişmeleri yakaladığını ancak, bunların yeterli olmadığını ifade etti.
Türkiye’nin Avrasya ülkeleri ile ilişkilerine de değinen Demirel, Türkiye’nin hedefinin bölgede her zaman istikrar ve barışı kalıcı hale getirmek olduğunu söyledi.
-TÜRKİYE AZERBAYCAN İLİŞKİLERİ
Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerine değinen Demirel, Türkiye ve Azerbaycan’ın bir milletin iki devleti olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
”Gerek Türkiye’de, gerek Azerbaycan’da devleti yönetenlerin, gerek Türkiye halkını, gerekse Azerbaycan halkını yanlış istikametlere yönlendirmemeleri lazım. Bir takım hassasiyetleri bu iki kardeş halkın arasına fitne sokacak hale getirmemek lazım. Güncel meseleler bugün şöyle olur, yarın böyle olur, ama esası da atlamayalım. Azerbaycan’ın Türkiye’den başka kimi var? Türkiye’nin birçok komşuları var, bunlarla tarihten gelen sorunları var. Siz ne kadar ‘zero problem’ deseniz, adam sizin ‘zero’ demenize razı değil. O burada var. 4 Martta Amerikan Kongresi’nde Ermeni tasarısı dolayısıyla meydana gelebilecek birtakım yeni olaylar olabilecek. Oradan birtakım yeni tartışmalar olabilecek. Bu tartışmalar dolayısıyla şöyle olur, böyle olur, ayrı mesele, ama herhalde dünyanın sonu değil. Nihayet şöyle olur, böyle olursa biz onun mücadelesini beraberce yaparız. Onun için Azerbaycan ile gönül birliğimiz, ülkü birliğimiz, egemenlik ve toprak bütünlüğünün sağlanması yönünden veridimiz destek her zaman güçlü olmuştur. Esasen Nahçıvan dolayısıyla ahde sorumluluklarımız da vardır.”
Avrasya bölgesinin uluslararası gelişmeleri en çok etkileyen ve bu gelişmelerden en çok etkilenen bölgelerin başında geldiğine işaret eden Demirel, uluslararası gelişmelerin Avrasya coğrafyasına etkilerinin Türk dünyasının geleceği açısından da önem taşıdığını sözlerine ekledi.
-”YENİ BİR İPEK YOLU OLUŞTURULMALI”
Çin Halk Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı İao Junzheng de, Avrasya’nın iki ucundaki Türkiye ve Çin’in hızlı gelişmesinin bölgenin kalkınmasında kilit rol oynadığını söyledi.
Çin’in dünyanın 3. büyük, Türkiye’nin ise dünyanın 16. büyük ekonomisi olduğunu hatırlatan Junzheng, Çin’in 2009’a kadar Avrasya bölgesinde alt yapı, inşaat ve ulaştırma alanında toplam tutarı 10 milyar doların üzerinde olan 60 projeyi uyguladığını ifade etti.
Avrasya bölgesinin kalkınması için yeni bir ”İpek Yolu” oluşturulması gerektiğine işaret eden Junzheng, ”Avrasya’da hala etkin bir ulaşım yok. Avrasya ülkeleri arasında demir yolları tam olarak kurulabilmiş değil. Yeni bir İpek Yolu ile bölge ülkelerini bir araya getirerek, ekonomik kalkınmada yeni bir ivme sağlayabiliriz. Türkiye’nin komşu ülkeleriyle demir yolu inşaatında işbirliği sağlaması gerek” diye konuştu.
Suriye’nin Ankara Büyükelçisi Nidal Kabalan ise, AK Parti iktidarının Türkiye ile Suriye arasında pek çok anlaşma yaptığını, cesur adımlar atarak, iki ülke arasındaki ilişkileri arttırdığını söyledi.
İki ülke arasında pek çok ortak yön olduğunu belirten Kabalan, ilişkilerin zaman zaman inişli çıkışlı yollardan geçtiğini, ancak bugünlerde en üst düzeye geldiğini kaydetti.
Türkiye’nin bölge barışı için gösterdiği çabalara da değinen Kabalan, ”Suriye de bölgede barış istiyor. Barış için hazırız” dedi.
Sempozyumu düzenleme komitesi adına konuşan Prof. Dr. Sencer İmer, toplantının Türkiye’nin Avrasya projesinin uluslararası çıkarlar doğrultusunda gözden geçirilmesine katkı sağlanması amacıyla düzenlendiğini bildirdi.
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ da, olağanüstü stratejik öneme sahip Avrasya bölgesinin kaynaklarının, kültürel yapısının da zengin olduğunu söyledi.
Taluğ, toplantıda Türkiye’nin Avrasya stratejisinin değerlendirilip, işbirliği fırsatlarının ele alınacağını kaydetti.
İki gün sürecek sempozyumda akademisyenler ve siyasetçiler ”Güvenlik ve stratejik açıdan Avrasya”, ”Türkiye’nin bölgedeki konumu” ve diğer gelişmelerle ilgili görüşlerini dile getirecek.
-DEMİREL SORULARI CEVAPLANDIRDI
9. Cumhurbakşanı Süleyman Demirel, sempozyumdan ayrılırken basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Demirel bir gazetecinin, ”28 Şubat süreciyle ilgili Sayın Erbakan’ın bir açıklaması oldu. Tarihi MGK’yı anlattı. O dönem sizin buna neden olduğunuz gibi bir imada bulundu” sözleri üzerine Demirel, ”Bu hadise ne zaman olmuş” diye sordu.
Gazetecinin, ”28 Şubat 1997 tarihindeki MGK’da olduğunu” ifade etmesi üzerine Demirel, ”13 sene evvel olmuş yani. Sevgili Erbakan’a muhabbetlerim vardır. 13 sene evvel söyleseydi ya bu lafları” dedi.
Demirel, ”Son dönemde yaşanan gözaltıları nasıl değerlendirdiğinin” sorulması üzerine de ”Olanları sabırla takip edeceksiniz. Yargıya bakın” diye konuştu.
Bir yanıt yazın