CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Türkiye’nin demokrasi birikimini mümkün olduğunca Avrasya bölgesinin istifadesine sunması gerektiğini söyledi.
Öymen, Ankara Üniversitesi’nde düzenlenen Avrasya Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada Avrasya bölgesinin enerji kaynakları, nüfus gibi özellikleri nedeniyle her zaman ilgi ve çekim alanı olduğunu söyledi.
Bölgenin güvenlik boyutunun önemine işaret eden Öymen, bölgedeki birçok ülkenin nükleer silahlara sahip olması nedeniyle nükleer savaş ihtimalinin zaman zaman gündeme geldiğini, bu silahların terör örgütlerinin eline geçme ihtimalinin de söz konusu olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin bölgede rol oynadığı güvenlik boyutunu da değerlendiren Öymen, Türk ordusunun dünyanın en güçlü beşinci, NATO’nun ise ikinci güçlü ordusu olduğunu belirtti. Öymen, Türk Silahlı Kuvvetlerini (TSK) yıpratma çabaları bulunduğunu savunarak, ordunun itibarını zedelemeye yönelik tavırların sadece yurtiçi değil yurtdışı kaynaklı olduğunu iddia etti.
Öymen, Avrasya bölgesinde büyük enerji kaynakları bulunduğunu, Türkiye’nin bu kaynaklara bitişik bir ülke olduğunu kaydederek, bu çerçevede Türkiye’nin demokratik bir rejime sahip olmasının önemli olduğunu vurguladı.
Bölgede Türkiye dışında demokratik bir rejim bulabilmek için Japonya’ya kadar uzanılması gerektiğini anlatan Öymen, Avrasya bölgesindeki petrol ve doğalgazın batıya taşınmasına yönelik değerlendirmelerde bulundu. Bu kaynakların Rusya’yı dışarıda tutarak taşınmak istendiğini ifade eden Öymen, bu nedenle işin enerji ve ulaşım boyutunun da olduğuna dikkati çekti.
-TÜRKİYE’NİN BÖLGE ÜZERİNDEKİ ETKİSİ-
Türkiye’nin Avrasya bölgesi üzerindeki etkisine yönelik görüşlerini de açıklayan Öymen, Ulu Önder Atatürk’ün bu ülkelerde Türkiye’deki devrimlerin benzerlerinin gerçekleşmesi için katkı sağladığını söyledi.
Sovyetler Birliği yıkılınca Türkiye’nin bu ülkelere çeşitli yardımlarda bulunduğunu hatırlatan Öymen, ”Türkiye, demokrasi birikimini mümkün olduğunca bu bölgenin istifadesine sunmalı. Demokrasi bu bölgede barışın teminatı olacak. Çünkü demokratik ülkeler arasında savaş olmaz. Türkiye’nin bir örnek sıçrama tahtası. Çağdaş uygarlığın sıçrama tahtası olması lazım” diye konuştu.
Türkiye’nin başka ülkelere örnek olabilmesi için hep ileriye gitmesi gerektiğini ifade eden Öymen, ”Ama ne yazık ki son araştırmalar böyle bir tablo sergilemiyor” dedi.
Öymen, Türkiye’yi daha ileriye götürebilecek bir anayasa değişikliği yapılması gerektiğini de söyledi.
Bağımsız Cumhuriyet Partisi Genel Başkanı Mümtaz Soysal da Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra bu ülkelerle ilgili hiçbir bilgiye sahip olunmadan ilişki kurulmak istendiğini öne sürerek, ”Biz ciddi plan yapabilen bir ülkeyiz ama bu konuyu planlı yapmamışız” dedi.
Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi, Ufuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oya Akgönenç de ”Türkiye ve Avrasya Devletleri Arasında Stratejik İşbirliği İmkanlarının Analizi” konulu konuşmasında, Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra Türkiye’nin bu ülkelerle ilişkilerini geliştirirken ”bazı hatalar yaptığını, büyük ağabey edasına girdiğini ve yapamayacağı sözler verdiğini” ileri sürdü.
Avrasya ülkeleriyle ilişkiler geliştirilirken birçok farklılıkları bir araya getiren bir çatı oluşturulması, sık sık bir araya gelinmesi ve çalışmalarda süreklilik sağlanması gerektiğini ifade eden Akgönenç, toparlayıcı ve itici güçlerin belirlenip buna göre tavır alınması gerektiğini söyledi.
A.A.