01/03/2010 01:24
Yapılan yazılı açıklamaya göre, TADF ve ATAA, CBS yöneticilerine mektup göndererek taraflı yayına karşı tepkilerini dile getirdi, ayrıca Amerikalı Türkleri, kanalı mektup, faks ve e-posta yoluyla protesto etmeye çağıran bir kampanya başlattı.
TADF Başkan Yardımcısı Can Kaplan, uluslararası bir televizy on kuruluşunun, objektif olmak yerine, Ermeni tasarısının tam gündemde olduğu bir zamanda Ermenilerin propaganda aracı haline gelmesinin düşündürücü olduğunu belirtti.
CBS’in kasten Türkiye’yi karalamasını kabul edilemez olarak niteleyen Kaplan, “Bu türlü bir girişim, 4 Mart’ta Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nde görüşülecek tasarıya belli bir medyanın alet olduğunun göstergesidir. Taraflı yayın yapan CBS’e en üst düzeyde şikayet ve tepkimizi bildirdik” dedi.
Kaplan, Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişkilerin karşılıklı protokollerle yumuşatılmasına çalışıldığı bir dönemde, Ermeniler lehine kamuoyu yaratacak bir programın yayımlanmasından üzüntü duyduklarını sözlerine ekledi.
ATAA Başkan Yardımcısı Ali Çınar da, ABD’deki Türk toplumu olarak, Türkiye aleyhine çıkan tüm yazılı, sözlü ve görsel saldırıya anında cevap verdiklerine dikkati çekerek, kanala karşı başlattıkları kampanyanın özür dilenene kadar devam edeceğini kaydetti.
Tek taraflı programlar yayımlayan CBS’in politize olmuş konulara girmesinin arkasında, maddi destek ile Ermeni diasporası olduğunu söyleyen Çınar, “60 Dakika” programının ana sponsorları arasında, Türkiye’ye milyonlarca dolar yatırım yapmış ve 1957’den beri Türkiye’de ticaret hacmini genişletmiş ünlü ilaç firması Pfizer’ın da bulunduğunu söyleyerek, bu firmaya da en üst düzeyde tepkilerini göstereceklerini bildirdi.
Her iki çatı kuruluş da, Amerikalı Türkleri, mektup, faks ve e-posta yoluyla CBS’in taraflı yayın politikasına tepkilerini acilen bildirmeye çağırdı.(aa)
Bir yanıt yazın