Fener Patriği Bartholomeos’nun, eşcinsel olduğu ve zimmetine para geçirdiği için kiliseden atılan metropolit için devreye girmesi Yunan Kilisesi’nin tepkisini çekti. Atina Başpiskoposu Yeronimos, Patriği “otosefal Yunanistan Kilisesi’nin içişlerine karışmakla” suçladı.

Yunanistan Kilisesi’nin geçen yıl açığa alınan Attiki Metropoliti Panteleimon’a yönelik tutumu Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos’u bir hayli rahatsız etti.

Bütün dünyada ilgi odağı haline dönüşen 75 yaşındaki Panteleimon, zimmet gibi yüz kızartıcı bir suçla yargılandı. Zimmetine 195 bin Euro geçirdiği için Yunan mahkemeleri tarafından hapis cezasına çarptırıldı. Üstelik yarattığı skandallar bu kadarla da kalmadı, din görevlisine hiç de yakışmayacak tarzda ahlaka aykırı bir yaşam sürdürdüğünün anlaşılması üzerine görevden alındı.

Panteleimon görevden alındıktan sonra Fener Patriğine başvurdu. Bunun üzerine Patrik Bartholomeos, Yunanistan Başpiskoposu Ieronimos’tan, adı geçenin kilise kurallarına göre yargılanması için özel bir Kilise Mahkemesi kurulmasını talep etti. Bu durumda kaçınılmaz olarak insanın aklına, Fener Rum Patrikhanesi ve kurulacak özel mahkeme, Yunan Ortodoks Kilisesi’nin aksine bu tür suçları normal mi karşılıyor? suç olarak görmüyor mu? soruları geliyor.

Patrikhane, Yunanistan Kilisesi’ne konuya ilişkin olarak gönderdiği mektupta, Attiki Metropolitliği’nin ikiye ayrılmasından sonra gerçekleştirileceği açıklanan metropolit seçimlerinin bu aşamada yapılmamasını talep etti.

Mektupta ayrıca, Yunanistan Kilisesi Kutsal Meclisi’nin, suçlamaya maruz kalan Metropolit Panteleimon’un başvuru hakkını kullanmasının engellenmesinden duyulan rahatsızlık vurgulanarak, yapılacak Metropolit seçimlerinden önce, eski Metropolit Paneleimon’un kilise kuralları çerçevesinde yargılanması gerektiği hatırlatıldı.

İşte tam da bu aşamada sorun karmaşık bir hal aldı. Yunanistan Kilisesi’ni mektupla idare eden Fener Rum Patriği’nin öncelikle Kilise yönetiminde dini kuralların mı, yoksa devlet yasalarının mı geçerli olduğu sorusuna açıklık getirmesi gerekiyor. Zira bu sadece Türkiye ve Yunanistan’da değil patrikhanenin sorumlu olduğunu açıkladığı bütün ülkelerde ciddi bir handikaptır. Panteleimon gibi adli yargı konusu olan suçlar işleyen din görevlilerinin durumu bütün diğer ülkelerde aynı yetki sorununa neden olacaktır. Bir de tabi bu tür suçlar işleyen din adamlarına sahip çıkıyor izlenimi yaratması da “ekümenik” olduğu iddia edilen Fener Rum Patrikhanesinin imajının yerlerde sürünmesine yol açıyor.

Fener Rum Patrikhanesi’nin, Türkiye dışında görev yapan metropolitlerine de Türk vatandaşlığı verilmesini talep ettiği bir dönemde bu gelişmeler Bartholomeos’u Türk kamuoyunun önünde güç durumda bırakıyor.

Bartholomeos’un artık Panteleimon’a ve onun gibilere Türk vatandaşlığı kazandırıp, Heybeliada Ruhban Okulu açıldığında öğretmenlik yaptıracağını düşünmememiz için bir sebep göremiyorum.

Sibel Keskin

[email protected]