22 Şubat 2010 / 18:04
Avrupa Birliği (AB), Türkiye’de yeni azınlıklar yaratma çabalarına hız verirken, Batı Trakya’daki süreç görmezden geliniyor.
Batı Trakya’da yaptığı incelemeleri TBMM’de milletvekillerine anlatan MHP Edirne Milletvekili Cemaleddin Uslu, “Müslüman Türk azınlığa ait ekilebilir verimli araziler, askeri tesis, sanayi sitesi ve üniversite yapma gerekçeleriyle kamulaştırılmaktadır” uyarısında bulundu. Uslu, Türklerin işleyebildiği arazilerin Lozan’dan bu yana yüzde 84’ten yüzde 25’e indiğini vurguladı.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ve MHP Tekirdağ Milletvekili Kemalettin Nalcı ile birlikte geçtiğimiz günlerde Yunanistan’ın İskeçe ve Gümülcine şehirlerine giden Uslu, izlenimlerini milletvekilleriyle paylaştı.
“GÖZLERİ SOYDAŞLARIMIZIN ARAZİLERİNDE!”
Lozan Anlaşması sırasındaki tabloya işaret eden Uslu şöyle konuştu: “Batı Trakya’da yaşayan Müslüman Türk azınlığın yaklaşık yüzde 80’i tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor. Bu nedenle arazi çok önemli.
Yunan yönetimi tarafından bölgedeki toprak ve nüfus dengesini değiştirmeye dönük uzun vadeli politikalar uygulanmaktadır. Müslüman Türk azınlığa ait ekilebilir verimli araziler, askeri tesis, sanayi sitesi ve üniversite yapma gerekçeleriyle kamulaştırılmaktadır. Lozan Barış Konferansı’nın resmi istatistiklerine göre 1923’te Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının elindeki araziler bölgenin işlenebilen arazilerinin yüzde 84’ünü oluştururken, uygulanan politikalar ve hak ihlalleri sonucu günümüzde yüzde 25’in altına düşürülmüştür.”
Sorun yumağı
Hak ihlallerine de dikkat çeken Uslu, sorunları şöyle sıraladı:
Türk kimliğinin reddi:AİHM kararı olmasına rağmen, Türk dernekleri yasaklanmakta ve adında ‘Türk’ ibaresi bulunan dernek isimlerinin tescili reddedilmektedir.
Eğitim sorunları: Müslüman Türk azınlık, kendi eğitim kurumlarını oluşturma ve idare etme haklarından mahrum bırakılmaktadır. Güncel Türkçe ders kitaplarının bulunmaması, Türkçe derslerinin azaltılması, bina, araç, gereç yetersizliği ve öğretmenlerin azlığı mevcuttur. Türk azınlığın yaşadığı köylere çift dilde eğitim veren anaokulu açmak yerine, sadece Yunan dilinde eğitim veren anaokulları açılmaktadır. Bu politikalar sonucu, Türk azınlığın okuma yazma oranı yüzde 90’ların altında kalmıştır.
Din ve inanç hürriyetine yapılan baskılar: Müslüman Türk azınlığı tarafından seçilen müftüler göz ardı edilerek başka kişiler müftü olarak atanmaktadır.
Vakıflar: Azınlık vakıfları Yunan yönetiminin tayin ettiği kişiler tarafından yönetilmektedir. Bazı vakıflar kamulaştırılarak yok edilmektedir.
Vatandaşlıktan çıkarılma uygulamaları:Anayasa’daki “Her Yunan vatandaşı yurt dışına gitme ve yurda dönme özgürlüğüne sahiptir” şeklindeki düzenlemeye rağmen, yaklaşık 60 bin Batı Trakya Türk’ü, hiçbir tebligat yapılmadan peyder pey keyfi olarak vatandaşlıktan çıkarılmıştır.
Halen Yunanistan’da yaklaşık 150 bin civarında Müslüman Türk azınlığın yaşadığını hatırlatan Uslu, “Batı Trakya Türk azınlığının uğradığı haksızlıkların son bulması, yaşadıkları sorunların çözülmesi için TBMM üzerine düşeni yapmalıdır” dedi.
Bir yanıt yazın