Tuncay Güney’in “Asit kuyuları” “Ceset tarlaları” ne oldu???

Hani nerede o “Asit kuyuları” diye yaygara yapanlar???
Ya “Ceset tarlaları” ne oldu???
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Yandaş gazete ve TV’lerde bas bas bağırıyorlardı:
“Askerler işkence yaptıktan sonra öldürdükleri insanları BOTAŞ’ın asit kuyularına attılar”
BOTAŞ Genel Müdürü açıklama yapıyordu:
“BOTAŞ bir sanayi kuruluşu değil, bizde asit kuyusu olmaz, sadece su kuyularımız var”
Fakat yandaşlar bu açıklamaları duymuyor, feryada devam ediyorlardı:
“Asit kuyuları…”
BOTAŞ’ın su kuyularında Savcılık araştırma yapıyor, bazı kemik ve kumaşlar bulunuyor.
Yandaş medya yaygarayı basıyor:
“BOTAŞ’ın asit kuyularında kemikler bulundu. Kumaş parçalarının askerlerin öldürdüğü kişilere ait olduğu sanılıyor”
Adlı Tıp rapor veriyor:
“Bunlar kaplumbağa kabukları, kuş ve hayvan kemikleri”
Yandaşlarda tık yok.
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
PKK itirafçılarına üç beş kuruş verip konuşturuyorlar.
İtirafçıların gösterdiği yerlerde ceset tarlaları aranıyor.
Yandaşlar yine feryat figan:
“Ceset tarlaları…”
“Yapılan bir ihbar üzerine Güneydoğu’da falanca yerde kazı başlatıldı. İhbara göre buraya askerler tarafından öldürülen çok sayıda vatandaşımızın cesetleri gömüldü. Arama için bölgeye kazı makineleri getirildi. Kazı işlemi Savcılar ve avukatların denetiminde sürdürülüyor.”
PKK itirafçıları krokiler çiziyor, yandaşlar gazete ve TV’lerde yaygarayı koparıyor:
“Taburun nizamiyesinden sol yukarıya doğru çık. Oradaki garajın 50 metre sağında bir tümsek var. Askerler önce öldürdüler, sonra cesetleri oraya getirip çukur açtılar ve gömdüler”
Arama sonunda bulunan kemikler Adli Tıp tarafından inceleniyor:
“Bunların hayvan kemiği olduğu belirlendi”
Kuş kemikleri, arazide ölen at,eşek, ya da kesilen koyun, inek kemikleri.
Bugüne kadar yüzden fazla kazı yapıldı. Kazı yapılıp kemik bulunana kadar yandaşlar yaygarayı basıyor.
Bunların hayvan kemiği olduğu anlaşılınca yandaşlarda tık yok.
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Ve işte en son kazı sonucu:
Diyarbakır’da bulunan 461 kemik hayvanlara ait.
PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın ifadeleri üzerine Diyarbakır-Hani karayolunun Karaçalı ve Develi mevkiinde Nisan 2009 tarihinde yapılan kazılarda bulunan 461 kemik parçasının hayvanlara ait olduğu kesinleşti.
İtirafçının 1994-1996 yıllarında öldürüldüklerini söylediği Fethi Yıldırım ile Hakkı Kaya’nın cesetlerinin bulunması için yapılan bu kazılarda hiç bir insan kemiğine rastlanmadı.
Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan 4 sayfalık rapor, Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildi. (DHA, 12 Şubat 2010)
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Bir hafta önce de, Avrupa’da yaşayan bir PKK itirafçısının Habur civarında tarif ettiği yerler kazıldı.
Sözde askerlerin öldürdüğü vatandaşların cesetleri buralara gömülmüştü.
Savcılar, avukatlar, Şırnak Barosu Başkanı, hepsi oradaydı. İş makineleri getirildi. Her yer günlerce kazıldı.

Hiç bir şey bulunamadı.
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

Hani nerede “Asit kuyuları” “Ceset tarlaları” diye yaygara yapanlar?
Hiç vicdan yok mu?
Niye şimdi çıkıp “Bir şey yokmuş, yanılmışız, ceset falan çıkmadı” demiyorlar?
Demezler. Yeni itirafçılar bulmak ve yeni toplu mezarlar, ceset tarlaları için yaygaraya başlamak üzere hazırlık yapıyorlar.
=========================================

Kayıp yakınlarından savcılığa dilekçe: ‘Asit kuyuları açılsın’

Eklenme tarihi: 22.12.2008 00:32:41 | Kaynak: Zaman Bitlis‘in Mutki ilçesindeki tapu ve nüfus müdürleri ile iki yakınlarından 13 yıldır haber alınamıyor. Akrabalarının 90’lı yıllarda faili meçhul cinayete kurban gittiğini iddia eden yakınları, Mardin ve Şırnak’taki bazı kuyulardan insan iskeletlerinin çıkmasıyla soluğu savcılıkta aldı.

Ergenekon davası kapsamında hakkında soruşturma süren Tuncay Güney’in, ‘Binlerce Kürt kökenli vatandaşın cesetleri Mardin bölgesindeki BOTAŞ tesisleri yakınlarındaki kuyulara gömüldü’ iddiası üzerine, kayıp yakınları Kızıltepe ve Mutki savcılıklarına dilekçe vererek, BOTAŞ’a ait Silopi ve Kızıltepe’deki bazı kuyuların açılmasını istedi.

Güneydoğu’da 1990’lı yıllarda çok sayıda kişi kaybolduktan sonra bir daha haber alınamadı. Mutki’de yaşayan Birlik ailesinden Kemal Birlik 1992 yılında işlediği bir suçtan dolayı 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 29 Mayıs 1995 tarihinde cezasını çektikten sonra tahliye edildi. Onu almak üzere Mutki’den Kızıltepe’ye giden Mutki Nüfus Müdürü baba Abdulbaki Birlik, Tapu Müdürü ağabey Zübeyir Birlik ve dayı Zeki Abalık’tan bir daha haber alınamadı. Yapılan bütün ihbar ve aramalara rağmen bulunamayan baba, 2 oğlu ve dayı için gaiplik kararı alındı. Ancak aile, kayıplarının peşini bırakmadı.

Tuncay Güney’in kamoyuna yansıyan ifadelerinin ardından 16 Aralık’ta Kızıltepe ve Mutki savcılıklarına dilekçeyle başvurdular. Dilekçede, BOTAŞ’a ait Silopi ve Kızıltepe’deki bazı kuyuların açılması ve iki hafta önce Kızıltepe’nin Katar köyünde çıkarılan iki ceset üzerinde DNA testi yapılması istendi. Katarlı’daki kuyudan önce 2004 yılında Cizre-Silopi yolundaki bir kuyudan da 3 ceset çıkarılmıştı.

‘Aradığımız için tehdit edildik’

Kaybolan Nüfus Müdürü Abdulbaki Birlik’in küçük oğlu Çetin Birlik, aradan geçen sürede birçok kuruma başvurmalarına rağmen hiçbir sonuç çıkmadığını anlatıyor. Konuyu araştırdıkları için bazı şahıslar tarafından defalarca tehdit edildiklerini ileri sürüyor. “O yıllarda araştırdığımız için yol arama ve kontrol noktalarında defalarca tehdit edildik. Uzun bir dönem Mutki’den dışarıya çıkmaya çekindik.” diye konuşuyor. Yakınlarının BOTAŞ’a ait asit kuyularında olduğunu iddia ediyor: “Bu konu ile ilgili dilekçe verdik. Babam ve kardeşlerimin bu kuyulardan birinde olduğunu düşünüyoruz.” Kayıp nüfus müdürünün diğer oğlu Seyithan Birlik ise, Kızıltepe’ye giderek, avukatla görüşmüş. Kuyulardan çıkarılan cesetler üzerinde DNA testi yapılacağını öğrenmiş.

Bitlis Barosu Başkanı Mezher Yürek ise avukat Şevket Epözdemir’in de Bitlis‘in Tatvan ilçesinde katledildiğini, ancak faillerinin bugüne kadar bulunamadığını hatırlatıyor. Resmî devlet görevlilerinin koruması altında olması gereken insanların aniden kaybolduğuna dikkat çeken Yürek, “Devlet kendi memurlarının bile peşine düşmüyor. Geçmişteki kayıp dosyalarının araştırılmadığını hepimiz biliyoruz.”

Bu arada, Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, son üç günde kendilerine 4 mağdur ailesinin dilekçe ile kayıp yakınlarının bulunması için müracaat ettiğini söyledi. Aileleri cumhuriyet başsavcılığına yönlendirdiklerini aktardı.

Yazıları posta kutunda oku

Eklenme tarihi: 22.12.2008 00:32:41 | Kaynak: Zaman Bitlis'in Mutki ilçesindeki tapu ve nüfus müdürleri ile iki yakınlarından 13 yıldır haber alınamıyor. Akrabalarının 90'lı yıllarda faili meçhul cinayete kurban gittiğini iddia eden yakınları, Mardin ve Şırnak'taki bazı kuyulardan insan iskeletlerinin çıkmasıyla soluğu savcılıkta aldı. - gunbatimi asker ucakgemisi

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir