Cemaat, Münih’te Gönüllüler Hareketi’ne yol haritası sundu. Avrupa misyonunu gerçekleştirmek için düğmeye basildi.
Kısa adı IDIZEM olan “Münih Kültürlerarası Diyalog Merkezi” derneğinin yoğun güvenlik çerçevesinde düzenlediği sempozyumda cemaatin küreselleşen dünyadaki rolü anlatıldı ve Avrupa’da Musevilik-Hıristiyanlık sentezi bir İslam’ın biçimlendirilmesi ve yayılması için yol haritası açıklandı.
Her fırsatta Türkiye’nin Müslüman bir ülke olduğu için AB’ye girmesine karşı çıkan, liberal-muhafazakar eğilimli Alman FAZ (Frankfurter Allgemeine Zeitung) gazetesinin 2008 yılına kadar Türkiye temsilciliğini yapan Dr. Rainer Hermann cemaatin Almanya’daki hedefini açıkladı.
Amaç Avrupa’nın da hoşuna giden yeni bir Müslümanlık türü yaratmak, yani Avro-İslam.
Sempozyumda, Musevilik-Hıristiyanlık sentezi olan Müslümanlığı Avrupa’da yaymak için Gönüllüler Hareketi olarak adlandırılan Gülen sempatizanlarına büyük görevler düştüğü saptandı.
Önerilen yöntem Hıristiyan Kilisesi’ne bağlı Protestanların bir kolu olan Pietistlerin ve Yahova’nın Şahitleri’nin sadakat ve sohbet aracılığıyla uyguladıkları misyonerliği anımsatıyor.
Küreselleşen dünyada İslam dinini yaygınlaştırmanın ancak böylesine modern yöntemlerle mümkün olduğunu söyleyen Hermann, bunu yaparken sadece Türkiye’ye bağımlı kalınmamasını, örgütsel bir yapılanmadan kaçınılmasını ve özellikle akademisyen ve orta tabakaya hitap edilmesini önerdi.
Milli Görüş’ün Hataları ve Cemaat’in Yol Haritası
Alman Anayasayı Koruma Dairesi’nin yıllardır takibi altında olan Milli Görüş ve alt kuruluşlarına da değinen Hermann,
“Milli Görüş katı bir İşletme İdari yapısına sahipti,
* Cemaat idari yapısı olmayan bir Gönüllüler Hareketi’dir.
Milli Görüş Avrupa’da hareket ederken Türkiye’ye dönük bir çizgiye sahipti,
* Cemaat bulunduğu ülkenin kurallarına uyumlu hareket etmelidir.
Milli Görüş ağır koşullarda çalışan yoksul Ford isçilerine hitap ediyordu,
* Cemaat akademisyenlere ve orta tabakaya hitab etmeli.
Milli Görüş çantasında silah bulunduran şeriatı savunan bir örgüttü,
* Cemaat’in çantasında ise diyalog, eğitim ve medya var.
* Cemaatin hedefi çoğulcu bir demokrasidir”, diye konuştu.
Sempozyumda adeta Gülen’in bas propagandist rolünü üstlenen Hermann,
“Bürokrasi, TSK ve yargı cemaatin önündeki en büyük engeldir“, dedi.
Hermann, “Onlar laiklik derken dini toplum dışına itmek istemektedirler. Nasıl Kürtler ulusçuluk anlayışına; solcu ve liberaller devletçilik anlayışına karşı çıkıyorsa, cemaat de dini toplum dışına iten bir anlayışa karşı çıkıyor. Biz dinin toplum içinde özgürce hareket edebilmesini sağlayan, ABD’de ve Avrupa’nın bazı ülkelerinde uygulanan, sekulerlik anlayışını destekliyoruz”, dedi.
Gülen’in şiddeti savunan vaazlarını hatırlatan bir dinleyiciye “Gülen değişti, umarım artik siz de değişirsiniz”, diye tepki gösterdi.
Öte yandan İranlı bir dinleyici şöyle bir uyarıda bulundu:
“Biz İran’da putlaştırılmış kurtarıcılardan çok çektik. Siz ise bir yandan Atatürk’e karşı çıkıyorsunuz, diğer yandan ise başka bir kişiyi tanrılaştırmaya çalışıyorsunuz.“
Bu eleştiriye karşı Türkiye’den İstanbul Fatih Üniversitesi’nden konuşmacı olarak katılan Dr. Savaş Genç “Biz, sevdiğimiz, saydığımız kişinin sözlerini seve isteye dinleriz ve onu yüceltmeye çalışırız. Bunun kötü bir yanı yok“, diye yanıtladı.
Gülen’in halen ABD’de yaşıyor olmasını ve Türkiye’ye dönmemesini Din- ve Evrimbilimci Dr. Michael Blume söyle savundu:
“Türkiye’ye bu konuda fazla yüklenmemek gerek. Türkiye su an Gülen’i hazmedebilecek bir istikrara sahip değildir. Kuşkum yok. Bu değiştiğinde hemen dönecektir. “
Sempozyumu Cemaat’in Münih öğrenci derneği IDIZEM Münih Belediyesi, Almanya’da önde gelen Münih Ludwig-Maximilians Üniversitesi, Halk Yüksek Okulu, Hazreti İbrahim Dostları (Freunde Abrahams) adında bir örgüt, Katolik Kilisesi’ni temsil eden “Pax Christi” hareketi ve Protestan Kilisesi ortaklaşa düzenledi.
Sempozyuma söz ettiğimiz konuşmacılarla aynı ağızdan konuşan Brüksel’den Katolik “Beyaz Babalar” tarikatı üyesi Prof. Dr. Pater Hans Vöcking“, Washington’dan Gülen ve Saidi Nursi araştırmalarıyla bilinen Prof. Dr. Thomas Michel, Berlin’den Ercan Karakoyun, Moskova’dan Prof. Dr. Leonid R. Sykiainen ve Gülen’in kitaplarını Almancaya çeviren Wilhelm Willeke katıldı.
Konuşmacı olarak davet edilen Patrikhane sözcüsü Dr. Peder Dositheos Anagnostopoulos sempozyuma gelemediği için, sempozyumun açılış konuşmasını onu temsilen Münih Chorepiskoposu Malamoussis yaptı.
Atilla Coşkun
Odatv.com
Yazıları posta kutunda oku