AVATAR: Amerikan Toplumunun Günah Çıkarması.

Vural Cengiz

Avatar filmi dünya sinemalarında ilk hafta 1 milyar dolar topladiktan sonra Ocak ortasında yapımcı James Cameron‘a Golden Globe (Altın Yerküre) ödülünü de getirdi.
Yapımcının ödül töreninde söyledikleri savımızı daha da güçlendirdi:  Film, Amerikan toplumunun, ABD yönetiminin katlettiği insanlara ve Amerikan iş dünyasının katletmekte olduğu tabiata karşı olan rahatsızlığını dile getirmek için yapılmış bir film.

Avatar filmi dünya sinemalarında ilk hafta 1 milyar dolar topladiktan sonra Ocak ortasında yapımcı James Cameron‘a Golden Globe (Altın Yerküre) ödülünü de getirdi.
Yapımcının ödül töreninde söyledikleri savımızı daha da güçlendirdi:  Film, Amerikan toplumunun, ABD yönetiminin katlettiği insanlara ve Amerikan iş dünyasının katletmekte olduğu tabiata karşı olan rahatsızlığını dile getirmek için yapılmış bir film.
3 boyutlu olarak izlediğimiz sinemada bizim için büyük gelirden daha önemli gördüğümüz bir başka konu var: İzleyicilerden filmin sonunda gelen alkış tufanı!
Demek ki sokaktaki Amerikalı, Beyaz Sarayın dış politikalarını değil James Cameron’un görüşlerini destekliyor.
Avatar filmindeki mavi yaratıkların yerine Orta-Doğu insanını koyarak filmi izleyin ve demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız:  Film, Irak Savaşı`na tepki duyan Amerikalıların duygularını dile getirmek için yapılmış.
Dünyadan bir Amerikalı general ile işbirlikçisi bir ‘işadamı’ doğal kaynakları ele geçirmek için geri bir toplumun bütün fertlerini hedef alıyor ve imha etmek istedikleri yerlerin arasında Zavallı başka dünyalı toplumun ruhani merkez de var.
Arapların neden Amerikan ordularını Orta-Doğu‘da istemediklerini anımsarsanız, dini merkezlere olacak saldırı korkusunu hatırlarsanız neden filmde böyle bir tema işlediğini de rahatlıkla kavrayabilirsiniz.
Filmin en ilginç yanı, bir Amerikalı’nın filmdeki azgelişmiş uzaylı(!) toplumu anlamak için aday olması ve amacına ulaşınca da o toplumun bir parçası olması.  Yani filmde, Orta-Doğu’daki gerçek sorunun batı dünyasının bu bölgeyi hiç mi hiç anlamadığı da vurgulanmış oluyor.

Peki bu tür filmler Amerikan toplumunun rahatlamasına yetecek mi?
Bu tamamen Obama yönetiminin bundan sonra ne yapacağına bağlı.  Eğer Nobel Ödülü verilerek “Barış Yoluna” çekilmeye çalışılan Başkan Obama, kendisini seçen insanlara Irak konusunda verdiği sözü unutmaz ise filmi Amerikalılar için bir ölçüde gerçek yapabilir.
Afganistan Savaşı bir başka yazı konusu.  Ancak Afgan deneyiminin de Amerika için iyi sonuçlanmayacağı hergün biraz daha anlaşılıyor.

Sekiz yıllık Bush yönetiminden sonra tamamen yokolmuş olan “Dünya için daha çok demokrasi” fikrinin Hüseyin Barak Obama ile geri dönmesi gerekiyor.  Ve bu amaca geri dönüldüğünde bunun demokrasi sınırlarını aşarak “Dünya ulusları için daha çok demokrasi ve yoksul uluslar için daha çok varlık.” şeklinde anlaşılması gerekiyor.  Son ekonomik kriz buna bir engel olarak görülebilirse de gelişmekte olan ülkelerin bunalımdan çıkışta artan rolleri bu konuda olumlu bir gelişmedir.

Dünyada gerçekten barış isteniyorsa bunun ilk adımlarının Avrupa, Amerika ve Hindistan tarafından atılması gerekiyor.  Bu konuda Türkiye bu büyüklerden çok daha çaba gösteriyor.

Türkiye’nin Atatürk Devri‘nden beri barışa inanmasının çok önemli bir nedeni gerçek ekonomik ve sosyal gelişimin ancak barış ortamında gelişebileceğidir.

Avatar filminin Amerika’da gerçeğe dönüşmesini, azgelişmiş dünyaya olan saldırının durmasını ve demokrasi inancının
Amerikan toplumuna yeniden yerleşmesini diliyoruz.

Görmediyseniz, Avatar filmini mutlaka izleyin.  Kablolu kanallara gelince de yazdıklarımızı dikkate alarak yeniden izleyin.  Alkışlamasanız da yüzünüzde bir gülümseme oluşacaktır.

Umutla kalın.

__._,_.___
Vural Savaş

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir