ABD gezisi veda ziyareti mi?

RAFAEL SADİ  TEL-AVİV

Sayın Basbakanın  ABD  Ziyareti

Gün geçtikçe ne olup olmadığı  daha bir berraklaşıyor.

Tecrübeli gazeteci SAVAŞ SÜZAL şöyle diyor:

Gelelim Erdogan’ın Washington ziyaretine. Tam bir fiyasko. Içeriği bos parlak yaldızlı sözler, tam bir kandırmaca.
Neden?
Bir kere bu ziyaret hiçbir Amerikan gazetesi ve televizyonunda yer almadı.
Bu ziyarette iki lider ortak basın toplantısı düzenlemedi.
Bu ziyaret sirasinda Erdoğan degil Obama istediklerini aldi
Bu ziyaret srasında Erdoğan’a eksen kaymasi konusunda uyarıda bulunuldu
Bu ziyaret sirasinda Israil düsmanlığı, İran konusunda uyarıda bulunuldu.

Bu ziyaret sırasında, insan hakları (özellikle Ergenekon), telekulak, duruşmalar için uyarida bulunuldu
Amerikalılar, Ermeni soykırımı için güvence vermedi, Kıbrıs için güvence vermedi, Kandil için güvence vermedi, Ermeni protokolü için güvence vermedi, açılim-saçılim için, İran için arabuluculuk için destek olmadı. Ama çok güzel laflar ettiler. Bos laflar. Karnınız doymustur.

Basta da söyledigim gibi Erdoğan’in siyasi yasamını noktalayacak bir jübileydi bu ziyaret. Bu tarihi unutmayin ve 2010 yılı başından itibaren Türkiye’deki gelişmeleri yazarak izleyin, göreceksiniz sizi çok şaşırtacak. 10/Aralik/2009

Savaş Süzal’ı kaale almamak yanlış olur. Zaten Obama toplantısının baş’a baş yapılmak istenmesindeki amaç ta herhalde bu gerçeklerin basına sızmasını önlemekti.

Başarılamadı  ama başarılması da çok mümkün değildi.

Brüksel- Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkan Yardımcısı Alman parlamenter Dr. Renate Sommer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için ‘’Ahmedinecad’a dostum diyen, katliamdan aranan El Beşir’i davet eden ve İsrail’i devlet terörü ile suçlayan biri ciddi olarak AB’ye aday olamaz’’ dedi.

Gelelim Sayın Başbakanın  Mısır gazetesi EL ŞURUK gazetesinde yayınlanan ve ünlü Mısırlı gazeteci FEHMİ HÜVEYDİ’nin gerçekleştirdiği röportaj’dan bazı inciler:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Anadolu Kaplanı tatbikatından çıkarılma gerekçesinin Gazze saldırıları olduğunu söyledi. Erdoğan, “Gazze’de Filistinlileri öldüren bir orduya buyrun bizimle tatbikat yapın diyemezdik.” diye konuştu.

İsrail ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti  İsrail’in Türk hava sahasında  İsrail Hava Kuvvetlerinin tatbikatlar yapabilmesi için  ikili (bilateral) bir anlaşma imzalamıştır.

Sizce  bu anlaşmayı kim imzalamışsa Hava tatbikatlarının  olası bir Piknite  eglence olasun diye  kullanılacağınımı düşünüyordu?

İsrail’in komşuları ile  kısmende olsa SAVAŞ halinde olduğunu özellikle  Türkiye başbakanı bilmiyormuydu?

İsrail’in olası bir savaş esnasında kendi uçaklarını düşmanına karşı kullanacağını bilmediğini   söylemek veya öyle davranmak  başta İsrail bütün dünyayı  aptal yerine koymak demektir.

Bence  kimse  bunu yemiyor. Verilen zarar sadece ve sadece Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve onurunadır.

Bu söylemler ile Türkiye  altına imza attığı anlaşmaları yerine getirmeyen ve ben canım istediğim zaman oyunbozanlık ederim” diyen bir konuma düşürülmüştür.

Başbakan aynı  söyleşide :

Büyük bir hapishaneye dönüşen Gazze konusunda kimsenin bir şey yapmadığını ve sadece seyrettiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, insan haklarına saygılı dünya ülkelerinin artık bu duruma seyirci kalmaması çağrısında da bulundu. İsrail’in Gazze’de beyaz fosfor kullanmasının insanlığa karşı bir suç teşkil ettiğini tekrarlayan Erdoğan, Tel Aviv’e yerleşim birimi inşaatlarını durdurması çağrısı da yaptı.

Diyerek iki yanlış daha ortaya koymuştur.

1- FOSFOR bombası dediği iki tür bomba mevcuttur .

AYDINLATMA  BOMBASI

SIS BOMBASI

Bu bombalar Cenevre Konvansiyonel silahlar çerçevesinde  kullanılması serbest olan silahlar olup havada patladıktan  sonra içindeki polyester naylon karışımı kumaşların yanarak yer’e  düşmesi esnasında   ortalığı aydınlatması veya  sis’e boğması esasına göre  işlemektedir. Sözkonusu yanan kumaş parçalarının insan et’ine değmesi halinde ciddi yanıklara sebebiyet vereceği sır değildir.

Sayın Başabakan bu bombaların ne olduğunu sanırım biliyordur. Benzer bombaların Türk ordusunda olma ihtimalide küçük değildir.

Kaldı ki  Sayın başbakan Gazze savaşı esnasında  kullanılan top ateşine ve hava saldırılarına bir şey dememekte  her nedense bu forsfor bombalarına takılmaktadır.

2-İkinci yanlış ise TEL-AVİV’e bildirdik ifadesinde. Afedersiniz Tel-Aviv’de kim’e bildirdiniz? Tel-Aviv belediye reisine mi acaba? Yapmayın  Sayın başbakanım lütfen Kudüs veya  Yerushalayim demek  içinizden geçmeyebilir, size yardım edeyim İsrail Hükümeti deyin Tel-Aviv’de kimse yok bu talebinizi  dinleyecek.

İsrail’in Türk hava sahasını kullanarak İran’a yönelik casusluk faaliyetleri yaptığından dolayı tatbikattan çıkarıldığı yönündeki iddiaları da reddeden Erdoğan, bu tür iddiaların doğru çıkması durumunda İsrail’e gerekli cevabı vereceklerini dile getirdi.

Sayın başbakanın kanıtlanmamış bu tür bilgiler konusunda spekülasyonda bulunması çok doğru bir hareket şekli değildir.
Belli ki AKP hükümetine göre İsrail ile ortaklık süreci bitmiştir ve İRAN ile ortaklık girişimi ilerlemektedir. BU ifadeler İRAN’a hoş görünmek için  söylenmiş sözler olsa bile  eski ortaklar hakkında bu türden ifadeler  ortağı degil  Türkiyeyi küçük düşürür.

Bu demektir ki gelecekte de İran hakkında da böyle ifadeler kullanabilecektir ortaklık bozulursa.

Ben sade bir vatandaş olarak iddia ederim ki şayet İsrail Türk Hava sahasını kullanarak İran aleyhinde istihbarat faaliyetlerinde bulunduysa  bundan gerek Türkiye Cumhuriyetinin gerekse  silahlı kuvvetlerinin bilgisi vardı.

Büyük bir ihtimal ile bunlar  gereksiz dedikodulardır ve bir  Başbakının bunlara  itibarı anlamsızdır. İsrail gazetelerinde ise  bu  şöyle yansıdı:

Erdoğan : Bu casusluk faaliyeti  doğru ise  DEPREM ile cevap veririm dedi.

Sanırım tercume Arap gazetesindeki  orijinalinden alınmıştır.

İlginç olan İsrail‘in bu ifadeler karsısında tepkisiz kalmasıdır.

SABIR  Yahudilerin en büyük meziyetidir.

Acaba ben yeterince Yahudı değilmiyim?

Sayın başbakanın  bu tutumu sanırım Arap dünyasında pek iyi satmıyor:

Sayın Erdoğan’ın dostu Ahmedinecad  Uranyumu Türkiyeye teslim etmeyi istemediği gibi Türkiyeyi de arabulucu kabul etmek istemiyor..

Hatırlarsanız HAMAS terör örgütü bile Türkiyeyi  esir asker GİLAD SHALİT’in serbest bırakılması konusunda  arabulucu olarak kabul etmemişti.

Peki kimin için İsrail ile  bozuşuyoruz:

İsrail’de sokaktaki adam söyle diyor:
ERDOĞANLAR  gelip geçicidir.

TÜRK HALKI  kalıcıdır ve her zaman bizim dostumuz olacaktır.

RAFAEL SADİ  TEL-AVİV - washington 1212917 640

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir