Hükümetin son aylarda, en önemli uygulaması ve politikası bize göre “vize” uygulamalarının kaldırılmasıdır.
Şüphesiz bunda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun rolü çok büyüktür.
İlk adımlar, Suriye ve Libya ile başladı. Ürdün ve Arnavutluk’la devam etti.
Hem ülkelerarası barış hem de artık küresel ekonominin uygulandığı ve ekonomik sınırların kalktığı günümüzde, vizenin kalkması, iş hacminin artmasına ve ticaretin canlanmasına çok önemli katkılar sağlar. Örnekler çok. Uygulamayı, iyi niyet, barışçıl girişim, ülkelerarası sevgi, saygı, kültür kaynaşması diye kısaca tarif edebiliriz.
Bize göre, vizesiz ilişki genişlemelidir.
Bölgeye baktığımızda, sınır komşularımız Suriye, Irak, İran, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Rusya, Bulgaristan, Yunanistan olmak üzere 9 ülkedir. Bu çemberi bir adım daha açarsak yakın komşular olarak, Bosna-Hersek, Makedonya, Türkmenistan, Özbekistan, İsrail, Ürdün, Lübnan, Filistin, Romanya, Arnavutluk, Ukrayna, Kazakistan bir çırpıda sayacaklarımız olur. Yani dokuz komşuyla birlikte toplam 21 ülke olmakta. Uzak diye niteleyeceğimiz dost komşular da, Libya, Mısır, Kırgızistan, Hindistan, Körfez ülkeleri ve Macaristan’ı sayabiliriz. Böylelikle ülke sayısı 27’ye ulaşmaktadır. Bunlardan 13 ülkeyle vizesiz ilişki bulunmaktadır. Yani 14 ülkeyle daha vizesiz komşuluğa geçilmesi gerekmektedir. Bu anlamda beklentiler özellikle Irak, İsrail, İran, Ermenistan, Rusya, Bulgaristan ve hatta Yunanistan’la bile vizesiz ilişki uygulanmasıdır.
Komşuyla ticaret 150 milyar dolara ulaşır
Vize uygulamasının kalkmasıyla öncelikle ekonomik ve turizm ilişkileri artar. Bu konuda şu örnek çok çarpıcıdır: Suriye ile vize kalkmadan önce iki ülkenin ticaret hacmi yıllık en çok 1 milyar dolar civarında olmuştur. Vizenin kalkmasıyla ortaya çıkan tablo Türkiye’den ihracatın artmaya başladığını ve yine turizm amaçlı ilişkilerin olağanüstü geliştiğini göstermektedir. Suriye’ye her türlü malzeme, gıda ve ihtiyaç maddesinin ihracatı atmaya başlamıştır. Sınır komşusu iller, Antep, Urfa, Kilis ve Hatay’da, oteller son bir ayda yüzde 100 doluluk oranıyla çalışıyormuş… Bu gidişle ticaret hacminin artacağı ve bir yıl sonra 2-2,5 milyar dolar seviyesine çıkacağı şimdiden hesaplanıyor. Yani yüzde 100 ila 150 hatta 200 oranında bir artış olacağı görülüyor… Aynı şekilde Ürdün ile yıllık 500 milyon dolar seviyesinde olan ticaret hacmi de vize kalkmasıyla 1-1,5 milyar doları hedefleyecek. Libya ile de ticaret hacminin 2 milyardan 4-5 milyar dolara ulaşacağını söylemek kehanet olmayacaktır… Ayrıca bu ülkelerde önemli yatırımların da Türk müteahhitlerine yönlendirilmesi halinde yıllık 10-15 milyar dolarlık ek bir ekonomik fırsat daha yaratılacaktır… Bu anlamda yukarıda sıraladığımız ve vize uygulaması olan ülkelerle de“vize”nin kalkmasıyla komşularla ekonomik, ticari, yatırım ve turizm amaçlı ilişkilerde karşılıklı olarak yüzde 50-60 artış olacaktır. Bunun rakamsal ifadesi de, sadece 15-20 ülke bağlamında “yıllık 100-150 milyar dolar” eder. Yeni istihdam yaratılması da işin “kaymağı” olur.
Bu ülkelerden bazılarının AB üyesi olması da durumu değiştirmemeli. İkili anlaşmalara bağlı olarak “vizesiz dostluk ve komşuluk ilişkileri” sürdürülebilir.
Böylelikle ekonomide daha çok canlılık, bölgede daha çok ticaret ve daha çok karşılıklı yatırımlara kapı açılır.
Vizenin kalkması ayrıca öteden beri iç içe yaşamış insanların yeniden kaynaşmasını da sağlar. Bölgede kültür karışımıyla birlikte barış ve sevgi bağı kurulup, ekonomik anlamda gelişme ve değişimler sağlanır.
Dışişleri’nde bu amaçta çalışmalar yapıldığını duyduk.
Bakan Ahmet Davutoğlu yeni başarılara “yelken” açmış durumda…