Washington’daki Emperyal Örümceğin Yeni Ağı

CONTENTS EDITED  BEFORE PUBLICATION – NOTHING ADDED TO THE ARTICLE

Amerika’nin Turk Koalisyonu (Turkish Coalition of America) adi altinda faaliyet gosteren bu kurulusun basindaki kisi, Turk Amerikan Is Konseyinin (American Turkish Council-ATC) eski baskanidir.

Kisa mesafeli hafizamiz ve bu kuruluslarin adinin basindaki Turk kelimesi bizi yaniltmasin. Bir silah lobisi olarak gorulen ATC’nin yeni baskani Irak’i isgal eden George W. Bush yonetiminde ABD Disisleri Bakan Yardimcisi olarak gorev yapan Richard Armitage’in bu konuma gelmesi, taslari yerine oturtmak isteyenler icin yeterli bir isiktir.

Eski ATC baskani ve Amerikanin Turk Koalisyonu yeni baskani ve eski ABD Disisleri bakanligi gorevlisi G. Lincoln McCurdy’nin yardimcisi ise, eski Turk Disisleri bakanligi gorevlisi olup, esinin FBI’ya calistigi iddia edilen Guler Koknar’dir.


Washington’daki Emperyal Örümceğin Yeni Ağı

Tuğrul Keskingören – Açık İstihbarat


www.acikistihbarat.com

04.12.2009

Turkiye’de ve dunyada yasanan degisimi iyi algilamamiz icin emperyalizmin baskentindeki yeni yapilanmalari ve kurulan vakiflari cok yakindan takip etmenin geregine deginmek zorundayiz.

Bu geregin, biz somurulen uluslara, gelecegimizi yonlendirmede ve bu somuru dislisinden kurtulmada, ufak da olsa bazi fikirler verecegini dusunuyorum. Yeni Dunya Duzeni’ndeki gelismelere bagli somurunun bati emperyalizmi eliyle yayildigi ve somurunun yasantimizin her safhasina angaje edildigi su gunlerde, sivil toplum kuruluslari vasitasi ile orulen orumcek aglari cok iyi gozlemlenmelidir.

Turkiye’nin bu gercekle yuzlesmesi, 1990’larin basinda kurulmaya baslanan ve ABD ile AB’nin finanse ettigi ARI vakfi, Liberal Dusunce Toplulugu veya TESEV gibi kuruluslar vasitasi ile olmustur.

Adindan da anlasilacagi gibi sivil olmasi ve herhangi bir devletten bagimsiz hareket etmesi gereken bahsi gecen kuruluslarin, bir cogunun finansal desteginin yabanci devletler tarafindan temin edilmesi goz ardi edilmistir.

Ornegin ARI vakfi-hareketi, ABD kongresinin destekledigi NDI ve NED’en Turkiye’de demokratiklesmeyi ve sivil toplumculugu desteklemesi icin parasal destek almislardir. Kisa bir tanim ile, calismakta olduklari ulkedeki devletin, siyaset, ekonomi ve toplumdaki otoritesini zayiflatmak veya azaltmak icin diger bir devletin kongresine bagli calisan kurumlardan finansal destek alan kuruluslar ve vakiflarin, Turkiye’de sivil toplumculugun gelismesine ne kadar katkilarinin oldugu sorgulanmasi gerekmez mi?

Turkiye’deki sivil toplum kuruluslarinin Washington merkezli NDI (National Democratic Institute) ve NED (National Endowment for Democracy) gibi kuruluslardan maddi destek aldiklari, Amerikali bilim adami William Robinson tarafindan yorumlanmis ve CIA’in kongre tarafindan destekledigi gruplar olarak tanimlanarak, Amerikan cikarlarini diger ulkelerde siyasi ve sosyal operasyonlar ile yonlendirdigi kuruluslar seklinde duyurulmustu.

Peki, ABD neden direkt olarak degil de, dolayli olarak bu kurumlari desteklemektedir sorusu, bizi NDI ve NED’nin kurulusundaki amaclara goturur.

ABD, Jimmy Carter’in 1977’deki iktidari ile dis siyasette yeni bir “acilima gitmis”, Ronald Reagan’in 1981 yilinda Baskan olmasi ile de, Yeni Dunya Duzeni olarak sunulan projede, devletin rolunun azaltilmasini ongoren ideolojik yaklasim hiz kazanmistir.

Iste bu acilimin sonucu, demokrasi, fikir ozgurlugu, devletin pazardan cekilmesi ve ozellestirmenin hiz kazanmasi, aslinda, bilinmekte olan somuru duzeninin guncellestirilmesi olarak algilanmalidir. ABD bu somuru duzenini diger ulkelere ozgurluklerin kazanilmasi olarak empoze ederken, bilhassa Guney ve Orta-Amerika ulkeleri uzerinde, NED ve NDI’in destekledigi yogun kampanyalar baslatilmis ve psikolojik savas temelli siyasi propogandalarin farkli bir uygulamasi da 1991’yilindan itibaren eski Sovyet ve sosyalist ulkeler uzerinde yurutulmustur.

Iste bu baglamda, Berlin Duvari ile birlikte Sovyetler ve Sosyalizmin cokmesi icin her dilden yayin yapan Ozgur Radyonun merkezi 1991 itibari ile, Prag’a tasinmistir. Ilginc olarak, ayni yillarda Orta-Asya ve Kafkas ulkelerine yonelik yogun bir sivil toplum kurulusu kampanyasi baslatilmistir.

Kampanyaya dahil STK’larinin bir cogu yine benzer bir sekilde, kongrenin ongordugu maddi destegi alan NED ve NDI tarafindan desteklenirken, ABD’deki IRI’da (International Republican Institute-Uluslararasi Cumhuriyetciler Enstitutusu) calisma kapsamindaki siyasi parti liderlerini ve yonetimi egitmek icin seminerler duzenlemistir.

Bu tip seminerlere Turkiye’den de gelen bir cok siyasi parti uyesi ve yoneticisi bulunmaktadir. Amerikan emperyalizminin sivil toplum kuruluslarina verdigi finansal destegin bir benzeri, Turkiye’den ABD’ye gelen akademisyen, gazeteci ve yerel sivil toplum kuruluslarinda calisan kisilere verilmistir.

Burslari alanlarin bir kismi NED’de bulunan Reagan-Fascell Demokrasi Bursunu ) almislar, diger bir kismi ise yine Irak raporunu yazan ABD derin devletinin ozunu temsil eden guclu senator Lee Hamilton’un baskani bulundugu Woodrow Wilson merkezinde misafir “ogretim gorevlisi” olarak karsimiza cikmaktadir ().

ABD’ye gelen  ve burs alan gazeteciler, ABD’de gazete kurdurulanlar, ogretim uyesi veya yerel sivil toplum kuruluslarinda calisanlarin bir kesimi, her nasilsa ABD’nin empoze etmeye calistigi neoliberal acilimi Turkiye’de destekleyen veya Ilimli Islam olarak adlandirilan yesil kusak projesinin takipcileridir.

Sunulmakta olan da, “radikal” Islam’in karsiti ilimli Islam’dir tezi islenmekte olup, bu projede bahsi gecen demokrasi de, Islam’in revizyonu olarak sunulmaktadir. Oysa bahsi gecen demokrasi, emperyal yayilmaciligin Truva Ati’ndan baska birsey degildir.

Butun dunyada devletin gucunun azaltilmasini savunan derin ABD ise ilginc bir sekilde devleti guclendirmis, yeni bakanliklar kurmus, Rumsfeld kontrolundeki SAP gibisinden yapilanmalari desteklemis ve 2009 yili itibari ile kisi basina dusen askeri harcamalarda, Israil ve Singapur’un ardindan dunya ucuncusu olmustur. ABD’nin yillik askeri butcesi butun dunyadaki askeri harcamalarin %47’sini kapsar hale gelmistir.

Butun bu harcamalar ile sivil toplum kuruluslari arasinda nasil bir baglanti olabilecegi sorusu ise bizi, Yeni Dunya Duzeni’nin ongordugu emperyal yayilimciligin iki basli sopasina goturmektedir. Bu sopa askeri yaptirim, ve sivil itaatsizlik olarak algilanabilir.

Bir Amerikan deyimi ile, “carrot (havuc) and stick (sopa)” olarak da aciklanabilir. Havuc olarak belirlenen sivil toplum orgutculugu vasitasi ile, daha fazla ozgurluk propagandasi uzerinden halklara uygulanan psikolojik operasyonun etkili olmadigi veya istenilen basari elde edilemedigi zamanlarda ise, Irak’taki isgale benzer isgal politikalari sopayi temsil eder olmustur. Bu tip bir dis politika anlayisi hic bir acidan etik ve insani olmadigi gibi ne Amerika’nin ne de psikolojik ve askeri operasyona tabi olan ezilen ve somurulen uluslarin yararinadir. Kuresel istikrarsizlikdan beslenen ozel yatirimlarin emperyal yayilim politiklarina yarar saglamaktadir.

Mustafa Yildirim’in Sivil Orumcegin Agi kitabinda ayrintilari ile bahsettigi sivil toplum kuruluslari ve onlari finansal olarak destekleyen yabanci ulkelerin esas amacinin sorgulanmasi cok onemlidir.

Ote yandan emperyalizmin somuru duzenini devam ettirmesi icin uyguladigi stratejik yaklasimlar da kendisini yenileyerek hala devam etmektedir. Iste bu baglamda, etkilerini uzun vadede gorecegimiz Washington politikalarinda, Turkiye’yi de ilgilendiren diger bir onemli gelisme, Washington merkezli bir vakfin kurulmasi ile olmustur.

Bu vakif veya kurulus sadece siyasi baglamda degil, kulturel baglamdaki faaliyetleri de,  emperyalizmin yeni acilimindaki son asamasini sergilemektedir.

Amerika’nin Turk Koalisyonu (Turkish Coalition of America) adi altinda faaliyet gosteren bu kurulusun basindaki kisi, Turk Amerikan Is Konseyinin (American Turkish Council-ATC) eski baskanidir.

Kisa mesafeli hafizamiz ve bu kuruluslarin adinin basindaki Turk kelimesi bizi yaniltmasin. Bir silah lobisi olarak gorulen ATC’nin yeni baskani Irak’i isgal eden George W. Bush yonetiminde ABD Disisleri Bakan Yardimcisi olarak gorev yapan Richard Armitage’in bu konuma gelmesi, taslari yerine oturtmak isteyenler icin yeterli bir isiktir.

Tekrar konumuza donelim. Amerika’nin Turk Koalisyonu’nun yaptigi genel calisma ABD kongresinde lobi yapmak olarak gorulebilir.

Eski ATC baskani ve Amerikanin Turk Koalisyonu yeni baskani ve eski ABD Disisleri bakanligi gorevlisi G. Lincoln McCurdy’nin yardimcisi ise, eski Turk Disisleri bakanligi gorevlisi olup, esinin FBI’ya calistigi iddia edilen Guler Koknar’dir.

Ne kadar ilginc bir rastlandir ki, Guler Koknar yine kulturel baglamda calistigi iddia edilen ve Istanbul’da da ofisi bulunan Turk Kultur Vakfi’nin da yoneticisidir. Her iki kurulus da Washington’da ayni binada ayni adreste ayni katta bulunmaktadirlar.
Irak’taki Amerikan isgalinin devam ettigi bir donem olan 2005 ve 2006 yillarinda ise Turk Kultur Vakfi baskani Guler Koknar’in esi Ali Koknar da Irak’i isgal sonrasi iki defa ziyaret eden ender Turk vatandaslarindan birisidir.

Ne kadar ilginctir Amerikan Turk Koalisyonunu yoneten kisilerin hic birisi gecmislerinde Turkculuk, Turancilik hareketi icinde bulunmadigi gibi, Turkcu ve Turanci cevrelere yonelik tepkileri de cogu kisi tarafindan bilinmektedir. Son donemlerde bilhassa Musluman Uygur Turkleri ile Cin’i, Azeri Turkleri ile Iran’i ve Rusya’yi, Kazan ve Kirim Turkleri ile Rusya’yi hedef alan kuresel calismalarin Turkculuk maskesi adi altinda sergilenmesi, inanilirliktan cok uzaktir.

Bu taktikler ise yeni olmayip, emperyal yayilmaciligin kullanmakta oldugu farkli statejilerden baska birsey degildir. Iste bu tur nedenlerden dolayi, Washington agirlikli, Turk adi altinda faaliyet gosteren vakiflara cok dikkat etmekte fayda vardir.

Siz bu olaylar zincirini komplo teorisi veya rastlanti olarak adlandirabilirsiniz, fakat nasil tanimlarsaniz tanimlayin, hangi acidan bakarsaniz bakin, ister Turk, ister Kurd, ister Musluman ister laik olun, emperyalizmin baskenti Washington’un yeni cizdigi politika da yipranan sivil toplum kuruluslarinin yerini, yeni ve guclu, sadece siyasi degil, kulturel faaliyetleri de calismalarinin bir parcasi haline getiren kurum ve vakiflarin aldigini gozardi etmeyin.

Fullbright’tan, NED’ye NED’en, ARI vakfi-hareketine, TESEV’e, TESEV’den Turk Kultur Vakfi’na kadar uzanan bu emperyalist zincirin bir benzerini gormeniz icin mutlaka Latin ve Orta-Amerika’da ki Amerikan dis politikasini cok iyi takip etmeniz gerekmektedir.

1980’lerde bu bolgelerde uygulananlarin bir benzeri bugun, Turkiye, Orta-Asya ve Kafkaslar uzerindeki Turk topluluklarina yapilmaktadir. Turancilik ve Turkculuk bu guruplarin eliyle tekrar canlandirilmakta oldugu empoze edilirken, Turkler, Cin ve Rusya’ya karsi uzun vadede kullanilabilecek siyasi ve kulturel bir silah konumuna donusturulmektedir.

Turkiye’nin en iyi ihrac urunu askeridir diyenleri ve onlarla kimlerin cok yakin iliskiler icinde oldugunu bilmek, iste bu yuzden zorunludur.

Bu yeni yapilanma sadece Turk’e degil, Kurd’e Musluman’a ve Ataturkcu’ye karsi yapilan uzun vadeli ve Recep Tayyip Erdogan sonrasini hedefleyen emperyalizmin yeni bir stratejisidir.

Yeni stratejideki aktorlerin ve kurumlarin adlarinin Turk olmasi sizi yaniltmasin. Cunku emperyalizmin bu karmasik iliskiler zinciri sadece siyasi bir yaniltmayi degil, kulturel bir somuruyu ve manipulasyonu da icermektedir. Ilimli Islam ile Recep Tayyip Erdogan ve Fethullahcilar hedef alinirken, ilimli Turkculuk ile de AK Parti sonrasi Milliyetci Hareket Partisi ve Devlet Bahceli hedef alinmaktadir.

MHP’yi sokaga dokmek, ulkeyi kaosa suruklemek amaci ile Bahceli ve MHP yonetimi uzerinde olusturulan baskilara, bir de bu acidan bakmakta yarar vardir. MHP’nin bu oyuna gelmemesi ve tabanini sokaktan uzak tutmasi sonucunda plani bozulan emperyalist gucler, iste bu yuzden, kendi Turkcu ve Turanci orgutlerini kurmak zorunda kalmislardir.

Açık İstihbarat @ 2009

Kaynak: Tuğrul Keskingören – Açık İstihbarat


DİĞER İSTİHBARAT HABERLERİ
Bugün 00:48 Washington’daki Emperyal Örümceğin Yeni Ağı – Tuğrul Keskingören
03.12.2009 00:15 Gazeteciden “Sermayenin Paşaları” Kitabı
01.12.2009 15:00 11 Eylül Günü Gerçekleşen Mesajlaşmalar Sızdırıldı
24.11.2009 01:18 Sabri Uzun’dan Mektup – Fatih Altaylı
23.11.2009 15:54 Taraf; Gizli Tanığa Rüşvet Teklif Etmiş
23.11.2009 01:14 Ruhsal Gelişim Adı Altında Misyonerlik – Poyraz Vurgun
20.11.2009 16:19 Türkiye’ye Yeni Baronlar – Ahmet Kılıçaslan Aytar
19.11.2009 04:00 FBI/CIA İkiz Ziyaretlerinin Perde Arkası – Açık İstihbarat Özel
17.11.2009 02:28 SIGINT İstihbarat Örgütleri ve Ulusal Güvenliğimiz-Kıymet Nadir Bindebir
16.11.2009 00:30 Hrant Dink Ailesi ve Yakın Arkadaşları – Emcet Olcaytu
13.11.2009 01:00 Star’dan Yalan Haber Furyasına Bir Katkı Daha
12.11.2009 01:19 Gladio Çalışıyor, Kürtlerin Kalemleri Kırılıyor – Cem Yaren
05.11.2009 09:08 Çin İstihbaratı Osmanlı Şehzadesi Abdülkerim Efendi’yi Öldürttü
04.11.2009 14:40 “One Minute”‘e Giden Yolda İsrail AKP’yi Nasıl Kullandı? – Açık İstihbarat
27.10.2009 13:00 Islak İmza Otomasyon Sistemleri ile Taraf’ı Eş Zamanlı Kullanırsanız… – Açık İstihbarat
25.10.2009 18:55 Bu İddiaları Sağlık Bakanlığına Soruyoruz – Açık İstihbarat Özel
22.10.2009 11:54 CIA; Facebook ve Twitter’ı Nasıl Takip Ediyor? – Açık İstihbarat
20.10.2009 12:00 “Kürdistan Kurulduğunda Önce Türkiye Tanıyacak” – Mehmet Ali Güller
19.10.2009 13:01 “Ergenekon”‘da İlginç İddialar İçeren Dilekçe – Ali Özoğlu
19.10.2009 03:14 Savcı Öz; “Ergenekon”‘un İzini Her Yerde Sürüyor
2004-2009
Açık İstihbarat


Mustafa Kemal Atatürk

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir