Yazdığı kitapla,Türkiye´deki gelişmelere ışık tutan ve özellikle ´Ergenekon´adı verilen dava süreçi ile ilgili olarak ilginç tespitlerde bulunan Gazeteci Gareth Jenkins, CNN Türk TV´de ´5 N k Bir K´da Cüneyt Özdemir´in sorularını cevapladı ve Türkiye´deki gelişmeleri büyük skandal ve siyasi olarak değerlendirdi.
Davanın büyük bir ihtimalle AHİM´den geri döneceğini söyleyen Jenkins, önemli ipuçları verdi ve açıklamalarda bulundu.
20 yıldır Türkiye´de yaşayan ABD´li gazeteci-yazara göre Ergenekon, Gülen´in ürünü !
“Ergenekon soruşturması paranoya ve siyasallaştırılmanın bir ürünüdür.” Bu görüş 20 yıldır Türkiye´de yaşayan gazeteci – yazar Gareth Jenkins´e ait.
CÜNEYT ÖZDEMİR´E ÇARPICI AÇIKLAMALARDA BULANAN JENKİNS´İN AÇIKLAMALARININ DETAYLARINI BİRLİKTE OKUYALIM:
Ergenekon iddianamelerini okuyan az sayıda kişiden biri olduğunu söyleyen Jenkins Ağustos ayında “Türkiye´nin Ergenekon Soruşturması: Gerçekle Fantezi Arasında” başlıklı bir rapor yayınlamıştı.
Öte yandan ;Voice of America´dan (Amerika´nın sesi)Barış Omarlı´nın da haberine göre; Kongre´nin bir toplantı salonunda Arı Vakfı tarafından düzenlenen konferansa katılan Jenkins, raporunu özetledi. Jenkins, şahsına yöneltilen eleştirilere yanıt verirken, Ergenekon soruşturmasını destekleyenler ile Ergenekon soruşturması ve yargılamanın yapılış tarzına şüpheyle yaklaşanların söz almaları ve soru sormaları salonda elektrikli bir hava yarattı.
Jenkins soruşturmanın siyasallaştırıldığını, 5800 sayfayı bulan iddianamelerin tutarsızlıklarla dolu olduğunu ve soruşturmanın bu şekilde yürütülmesinin adalet sistemini zedeleyeceğini savunuyor.
Jenkins, Ergenekon soruşturmasının, bazı kesimlerin ifade ettiği gibi Türkiye´nin derin devleti veya karanlık geçmişiyle yüzleşmesi olmadığını düşünüyor.
İddianamelerde Ergenekon diye bir örgütün olduğuna dair delil gösterilmediğini söyleyen Jenkins, Türkiye´de son 20 – 30 yıl içinde yaşanan bütün siyasi cinayetlerin bu soruşturma kapsamına alınmasını sorguluyor. Jenkins, Ümraniye´de bir gecekonduda el bombaları bulunmasının ardından savcıların ellerinde delil olmadan bütün bu cinayet davalarının dosyalarını istediğini söylüyor. Yani Jenkins´a göre savcılar Ergenekon örgütünün var olduğu ve bütün siyasi cinayetlerin arkasında bulunduğu varsayımına göre hareket ediyor.
Bununla birlikte Jenkins, Türkiye´de derin devletin bir gerçek olduğunu, çetelerin bulunduğunu ve bunların üzerine bir çeşit hakikat ve uzlaşma komisyonuyla gidilebileceğini söylüyor. Jenkins, derin devletin tek bir örgüt olmadığını, Türkiye´de çetelerin istediğini yaptığı bir “dokunulmazlık kültürünün” var olduğunu savundu.
´İddianameler Tutarsızlıklarla Dolu´
Cüneyt Özdemir´e önemli açıklamalarda bulunan Gazeteci yazar Gareth Jenkins, iddianamelerin aceleyle hazırlandığını, kötü bir dille yazıldığını, komplo teorilerine ve varsayımlara dayandırıldığını belirtirken varlığı savunulan Ergenekon örgütünün yapısı, finans kaynağı konusunda hiç bilgi verilmediğini söylüyor.
“Savcılar ve basında bu soruşturmayı destekleyenler, Türkiye´de son 20 – 30 yıl içinde kötü giden her şeyin sorumlusu olan dev bir örgütün ortaya çıkarıldığını söylüyorlar,” diye konuşan Jenkins, “Oysa, iddianamede bu örgütün varlığını gösteren tek bir delil sunulmadığını” söyledi.
Raporunda ilk iki iddianamede yer alan tutarsızlıkları özetleyen Jenkins, konuşmasında bunlardan bazı örnekler verdi.
ÖRNEKLER SUNDU
Jenkins, birinci iddianamede eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu´nun Ergenekon örgütüne üyeliğinin bir ayı aşkın sürede 26 ayrı kişiyle yaptığı 32 telefon görüşmesinden alıntılar yapılarak kanıtlanmaya çalışıldığını söylüyor.
Jenkins, yine birinci iddianamenin 412. sayfasında Ergenekon örgütünün suikast hedefleri listesinin yer aldığını; daha sonra bu suikast listesinde adı olan bazı insanların soruşturma kapsamına alındığını belirtiyor. “Örgütün suikast listesinde yer alan isimlerin aynı zamanda örgüt üyesi olduğunun” iddia edildiğini kaydeden Jenkins, “birinci iddianamede adı suikast listesinde olan emekli Orgeneral Şener Eruygur´un ikinci iddianamede örgütün lideri olduğu belirtiliyor,” diyor.
Jenkins, ikinci iddianamede Ergenekon örgütünün PKK, DHKP-C ve Hizbullah terör örgütlerini de kontrol ettiğinin iddia edildiğini belirtiyor.
Raporunda bu ve bunun gibi örnekleri yayınlayan Jenkins, üçüncü iddianamede de “paranoya ve mantıksız” unsurların bulunduğunu savunuyor. Ancak Jenkins, üçüncü iddianamede suikast planlarını içeren belgelerin de yer aldığını, bunların ciddiye alınması gerektiğini düşünüyor. Bununla birlikte, Jenkins, üçüncü iddianamede de Ergenekon örgütünün varlığını kanıtlayacak bir delil bulunmadığını savunuyor.
Jenkins, gözaltına alınan veya tutuklanan insanlar arasında bağ kurmanın zor olduğunu ancak bu listenin hükümete muhalif isimlerden oluştuğunu belirtiyor. Jenkins, “Benim değerlendirmeme göre hakkında suçlama yapılan 194 kişiden olsa olsa 15 – 20´si suç işlemiş olabilir. 50 – 60 kadarı, görüşlerini tatsız bulduğum ultra-milliyetçilerden oluşuyor. Geri kalanı suçsuz,” diye konuştu.
Türkiye´de Siyasi Kutuplaşma
Türkiye´deki siyasi kutuplaşmanın ciddi bir tehlike olduğunu kaydeden Jenkins, soruşturma şeklinin “son derece endişe verici” olduğunu söyledi. Jenkins Türkiye´de iki farklı otoriter eğilimin mücadele ettiğini düşünüyor.
Gazeteci yazar Gareth Jenkins, “toplum içindeki siyasi kutuplaşmanın yargı sistemine de girdiğini” söylüyor.
Jenkins, Başbakan Erdoğan´ın bu süreci yönetmediğini, ancak soruşturmanın bu şekliyle sürmesine izin verdiğini savundu, soruşturmanın arkasında Fetullah Gülen hareketinin olduğunu ileri sürdü.
´İddianameleri Okuyun´
Gazeteci – yazar Gareth Jenkins Ergenekon soruşturması konusunda yorum yapan çoğu insanın iddianameleri okumadığını söyledi, daha fazla yorumcunun iddianameleri okuması ve daha geniş değerlendirmelerin yayınlanması gerektiğini kaydetti.
türk basının da geniş yankı bulan raporu ile ilgili olarak Jenkins,´ bazı kesimler beni çoktan damgaladı.Ben onlara göre casusum.Malum dış güçlerin adamıyım´diyerek, son iddianamenin yayınlanması ile raporunu da genişletmek istediğini duyurdu.
Bir yanıt yazın