Tufan TÜRENÇ
tturenc@hurriyet.com.tr
|
GLADYATÖR baştan aşağı zırhlara bürünmüş, kalın keskin kılıcı elinde, bütün haşmetiyle çıkmış arenaya.
Seyirciler kendisini çılgınca alkışlıyor, sevinç naraları atıyorlar.
Gladyatör ünlü kılıcını sallayarak halkı selamlıyor.
Sonra da avazı çıktığı kadar bağırarak rakiplerine meydan okuyor:
“Hani neredeler? Neden çıkamıyorlar karşıma? Bunlarda bu meydana çıkacak yürek yok, yürekkkk!
Ben bugüne kadar gelmiş geçmiş en usta ve büyük dövüşcüyüm. Karşıma çıkamazlar. İçlerinde bir tane bile yürekli yok!”
Oysa rakipleri içerde muhafızlar tarafından demir kapılar arkasına kapatılmışlar.
Arenaya çıkmalarına izin verilmiyor.
Bizim Başbakan, günde beş vakit nutuk atarak, bütün televizyon ekranlarını kaplayarak tıpkı o gladyatör gibi rakiplerine meydan okuyor.
Kendisini gelmiş geçmiş en başarılı başbakan ilan ediyor, “Hepsinin yaptıklarından katbekat fazlasını yaptım” diyor.
Acaba söyledikleri doğru mu?
CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici Başbakan’dan boş kalan bir kanalda bir fırsatını bulup devletin resmi rakamlarıyla iktidarın karnesini döküyor ortaya.
Son iki yılda karşılıksız çeklerde inanılmaz bir artış var. Bugün cezaevlerinde yatanların yüzde 47’si karşılıksız çekten içerde.
Bu kadar insanın hepsi dolandırıcı mı? Kuşkusuz değil.
Bunların çoğu iktidarın uyguladığı ekonomik modelin kurbanı. (Karşılıksız çek veren insan sayısı 1.5 milyon)
Protesto olan çeklerin tutarı ise 3 milyar dolar.
64 bin işyeri kapandı.
İşsizlik ise facia: Yüzde 13.4. AKP iktidarı devraldığında yüzde 10.2’ydi.
Son bir yılda 930 bin kişi işsiz kaldı. Genç işsizlerin oranı yüzde 30’a yakın.
80 yılda cumhuriyet 148 milyar dolar, AKP iktidarı ise 7 yılda 285 milyar dolar borç yaptı.
Son 7 yılda Türkiye 225 milyar dolar faiz ödedi. Bu parayla 60 tane Atatürk barajı yapılabilirdi. Oysa Erdoğan bir tek büyük baraj, santral, tesis yapmadı.
Bütçe açığı şu anda 40.3 milyar dolar. Yıl sonunda 62.3 milyar dolar olacak.
Resmi rakamların gözler önüne serdiği çok çarpıcı bir gerçek de şu:
Türkiye 1923-2003 arasında yani 80 yılda her yıl ortalama 4.7 büyüdü.
AKP iktidarında, yani yedi yılda bu rakam 3.9.
Aynı dönemde bizim gibi kalkınmakta olan ülkeler yüzde 7.2 büyüdü.
Türkiye Menderes döneminde 7.2, Özal döneminde 5.1, Demirel döneminde 6.3 büyüdü.
Başbakan’ın “Bizi teğet geçti” dediği son dünya ekonomik krizinde 2009’da Türkiye yüzde 6.5 küçüldü ve dünya rekoru kırdı.
Atatürk döneminin 1923-1029 arasında büyüme 10.3, 1923-1938 döneminde ise 1929 büyük dünya krizine rağmen büyüme 7.4.
AKP iktidarında çok vahim bir şey daha oldu.
Türkiye’nin büyük özverilerle dişinden tırnağından artırdığıyla yarattığı bütün fabrikalar, KİT’ler gibi ülkenin bütün değerleri haraç mezat satıldı.
AKP iktidarı 7 yıllık iktidarı döneminde tam 1 trilyon dolar harcadı.
Bu, il başına 10 milyar dolar demek.
Bu paralar çarçur edilmeyip yerinde harcansaydı bütün illerin fışkırması lazımdı.
Oysa Türkiye emeklilerine ayda 12.5 ile 20 lira arasında zam yaptı.
Memura, işçiye de yapılanlar bu düzeydedir.
Bu utanç vericidir.
İşte arenaya çıkıp ellerini kollarını bağlattığı rakiplerine “En büyük benim” diye meydan okuyan bizim gladyatörün Türkiye’si de böyledir.
kaynak: