Dersim, Atatürk Üzerinden Nemalanmak

Onur Öymen; CHP’nin kurucusu Atatürk döneminde ‘Dersim’ de devlet otoritesine başkaldıran hainlere karşı yapılan uygulamaların savunucusu oldu. CHP’ye ve Atatürk’e sahip çıktı diye suçlu ilan edildi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen  “Atatürk Şeyh Sait ile müzakere mi etti? Dersim isyanını yapanlar ile müzakere mi etti? Onların sözcüleriyle, temsilcileriyle masaya mı oturdu? Yabancı ülkelerin istihbaratlarından mı yararlandı?” sözlerini 10 Kasım da Atatürk’ü andığımız günde PKK terör örgütü ile masaya oturan iktidar sahipleri için kullanmıştı, pusuda bekleyenler ise bu fırsatı kaçırmadı.

Öymen’in sözleri elbette bilerek çarpıtıldı. Zamanlama açısından da müthiş.

Kürt açılımı sarpa sarmışken, çıkmaz yola girmişken, açılmadan kapanmışken, teröristler başımıza tac edilmişken, Habur görüntüleri unutulmamışken Öymen’in açıklaması can simidi gibi imdada yetişti.

Dersim isyanı ile Alevileri bütünleştirmekle, Atatürk’ü eleştirmekle baltayı taşa vuran AKP tarihten bir haberdar yaşıyor.

“Gericiler, Feodal ağalar, Din adamları, Aşiret başı, Derebeyi, Eşkıyalar… Vergi ödemeyen, kışlaları basıp askerleri katleden, gençlerini askere göndermeyip kendi güvenlik güçlerini yaratmaya çalışan, eşkıyalıkla zorbalıkla istediklerini elde edenler. Bugün PKK terör örgütü ne yapıyorsa, dün Dersim’de isyanları çıkaran çeteler aynısını yapıyordu. Hiçbir farklılık yok, onlarda masaya oturulan PKK örgütü gibi Devlete karşı geliyor, ülkeyi bölmeye çalışıyor halkı isyana kışkırtıyordu.”

Ulus, millet kavramından yoksun bu anlayışı söyleyenler AKP iyi ki o dönemde iktidarda değilmiş.


1935 yılında 2884 sayılı “Dersim’in vilayet teşkilatına alınması” için bir yasa çıkarılmış,  bu yasa ile Dersim’in adı Tunceli olarak değişmiştir. 21 Mart 1937 Dersim isyanının patlak verdiği tarihtir.

İddia edildiği gibi Atatürk ırkçı olsaydı; Ulus kavramını oluşturan milletin içinde barındırmaz yok ederdi.

Buna gücü mü yoktu? Yoksa emperyalistlerin güdümü ile hareket mi ediyordu?

İnsani yönü çok yüksek bir önderden her şeyden önce insan gibi insandan söz ediyoruz.

Cumhuriyeti kuranlardan, bu uğurda kan dökenlerden hesap soruluyor. Geldiğimiz noktaya bakın.


Aleviler erdemli insanlar. Medeniyetleri ile Osmanlı’nın kuruluşunda da, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda da bulundular. Ve bu iradenin asıl sahiplerinden olan Alevileri Dersim isyanı ile kışkırtmaya çalışmak CHP ile karşı karşıya getirmeye çalışmak ucuz bir siyasi oyundan ibaret.

Seçimlerde %70’e yakın oyu Tunceli’den alıyor CHP. Dersim bir kırım ise CHP’yi neden seçiyorlar, Atatürk’ü neden seviyorlar?

Başbakan açıklamaları ile Alevileri vatandaşlarımızı Atatürk düşmanlığı ile alenen suçluyor.

Bir şeyi söylerken iyi düşünmek lazım.

Daha, AKP diye yazıyoruz diye işitmediğimiz söz kalmamıştı.

Atatürkçü, bu ülkenin aydınları teröristlere bile yapılmayan bir muamele ile içeri tıkıldı.

Suçunu bilmeden Kuddisi Okkır öldü.

Mustafa Yurtkuran kalp ameliyatı olmak için binbir mücadele verdi.

Hurşit Tolon beyin kanaması geçirdi.

Askerler yan gelip yatmakla suçlandı.

Kim olduğu, ne olduğu belirsiz bir itirafçının sözü ile TSK karalandı. Islak imza suçlaması ile Çiçek bir içeri bir dışarı oynandı.

Darbe yapacaklar, iktidarı devirecekler diye başvurmadık yöntem kalmamışken devleti bölmeye yönelik olan çeteler ile mücadeleyi eleştirmek nasıl bir anlayıştır?

Bunlara dahi tahammül edemeyen iktidar, ülkemizi bölmeye yönelik hareket eden teröristlere yaptığı muameleyi hoş bulup kucaklarken, ülkesine değerlerine sahip çıkanları itiyor. Üstelik bunu tarihin her dönemine ilişkin yapıyor.

Öyle elektriği olmayan köylere Çamaşır makinesi,

Suyu olmayan eve bulaşık makinesi,

Yiyecek ekmeği olamayan adamın sırtında buzdolabı vermekle korunsaydı birlik beraberlik iktidara gerek yok Arçelik yeterdi.

Hiç olmazsa, elektrikten tasarruf ettiren ürünleri ve hayatımızı kolaylaştıran teknolojisi  ile bitmek tükenmek bilmeyen iyi enerjileriyle çalışıyorlar.

Sırada hangi gündem oylama projeleri var şimdiden kestirmek zor. Tombala gibi ne çıkarsa bahtımıza…

1881-1938

1939-2002

2002-2009 yılları arası AKP dönemi olduğu için torbanın içinde yer almıyor.

“Sıkıştıkları her yerde Atatürk’ün arkasına saklanıyorlar. Atatürk’ü istismar ediyorlar. Atam izindeyiz pankartları arasına gizlenince milletin görüş alanından çıktıklarını zannediyorlar. Benim milletim bunları görür.”  Diyor Başbakan…

Evet bu millet kör değil ya görecek elbette.

Türkiye’nin var olan sorunlarını çözmek için bağcıyı dövmeye gerek yok. Amaç üzüm yemekse (çözmekse) sorunların gerçek entellektüel geçmişi tüm detaylarını bilerek adım atılmalıdır.

Bu adım; Ermeni Soykırımından sonra yeni bir soykırım yaftası yakıştırma girişimine çıkar.

Sözü fazla uzatmayalım,

Aslolan Cumhuriyetine, değerlerine sahip çıkanları kırmaktır.

Gerisi laf-ü güzaftır.

Nuran.Talay@politikadergisi.com

Onur Öymen; CHP’nin kurucusu Atatürk döneminde ‘Dersim’ de devlet otoritesine başkaldıran hainlere karşı yapılan uygulamaların savunucusu oldu. CHP’ye ve Atatürk’e sahip çıktı diye suçlu ilan edildi. - ataturk

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir