Site icon Turkish Forum

AB’nin başına Türk düşmanı palyaço

AB’nin ilk başkanlığına Belçika Başbakanı Herman Van Rompuy getirildi. AB liderleri, Türkiye için imtiyazlı ortaklık öneren Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı

Merkel Sarkosky

AVRUPA Birliği ülke liderleri, yeni oluşturulan ve 2,5 yılda bir seçilecek AB başkanlığı görevine, halen Belçika başbakanlığını yürüten Flaman Hıristiyan Demokrat Herman Van Rompuy’un (62) getirilmesini kararlaştırdılar. Dün akşam yemeğiyle başlayan AB zirvesine, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, “ortak tavrı”na sahne oldu. İki lider, AB’nin ilk başkanı olarak Belçika Başbakanı Herman Van Rompuy’u desteklediklerini bildirdiler. Bunun üzerine İngiltere, eski başbakan Tony Blair’in adaylığını geri çektiğini duyurdu. İngiltere’nin bu jesti de AB dışişleri bakanlığına bir İngiliz olan AB Ticaret Temsilcisi Catherine Ashton’un (53) getirilmesiyle karşılık buldu. İkili 1 Ocak’ta göreve başlayacak.

Türkiye’ye karşı

Van Rompuy 5 yıl önceki bir konuşmasında, “Türkiye Avrupa’nın bir parçası değil ve hiçbir zaman olmayacak. Avrupa’da benimsenmiş olan ve aynı zamanda Hristiyanlığın temel değerleri olan evrensel değerler, Türkiye gibi büyük bir İslam ülkesinin katılımı ile güç kaybeder” demişti. Ancak dün Van Rompuy, “(Türkiye konusunda) kişisel görüşlerimi biliyorsunuz ama bunun görevimle alakası yok” dedi.

AB’de yeni başkanın yetkileri ne olacak

Lizbon Anlaşması’nın yürürlüğe girmesiyle 2,5 yıllığına göreve getirilecek olan AB Başkanlığı sistemi, halen üye ülkelerin altı ayda bir edindikleri “dönem başkanlığı” yöntemine son veriyor.

AB’nin yeni başkanının yıllık gelirinin, maaş ve yol harcırahlarıyla 1.5 milyon euroyu bulacağı bildiriliyor. Kabaca bir hesapla başkanlığın, birliğin bütçesine yılda 25 milyon euroya mal olacağı belirtiliyor.

AB Başkanı, olağanüstü zirveler de dahil olmak üzere yılda dört kez yapılan ve AB liderlerinin bir araya geldiği zirveleri yönetecek. AB dönem başkanlığı yetkileri, AB Başkanı’na bırakılacak.

Şair ve dindar

Merkel ve Sarkozy’nin siyaseten gölgede bırakabilecekleri için seçtikleri iddia edilen Herman Van Rompuy, “koyu bir Hıristiyan.” “Hıristiyanım ve bununla gurur duyuyorum” diyen Van Rompuy, kendini pek önemsemeyen, hatta başbakanlığı “istemeden” üstlenen biri olarak bilinen Van Rompuy, “entellektüel” ve “devlet adamı” kimlikleriyle ön plana çıkıyor. Japon Haiku usulü şiirler de yazan ve bir yıldır başbakanlık görevini yürüten Van Rompuy, 1993-1999 yılları arasında üstlendiği Maliye Bakanlığı görevinde Belçika’nın borç yükünü yüzde 130’lardan yüzde 90’ların altına indirerek takdir toplamıştı. Van Rompuy’un ilk gündemi istihdam ve çevre olacak.

BAŞKAN’IN CV’Sİ PARLAK

1947 yılında Etterbeek şehrinde doğan Belçika Başbakanı Herman Van Rompuy, Flaman kökenli.

Belçika Merkez Bankası’nda geçirdiği üç yılın ardından 1975-1978 yılları arasında Leonard Clemence Tindemans hükümeti döneminde başbakanlık danışmanlığı, 1978-1980 yılları arasında da Gaston Geens hükümeti döneminde Maliye Bakanlığı danışmanlığı yaptı.

Siyasete 1973 yılında Katolik Christelijke Volkspartij (Hristiyan Halk Partisi) Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı olarak başlayan Van Rompuy 1978’de aynı partiye üye oldu ve o günden bu yana da üyeliğini sürdürdü.

1982 yılında partisinin Brüksel şehri Halle-Vilvoorde bölgesi başkanlığına seçilen Van Rompuy 1988’de senatör seçilene kadar bu görevini sürdürdü.

Aynı yılın Mayıs ve Eylül ayları arasında Maliye ve Küçük İşletmelerden Sorumlu Devlet Bakanlığı yapan siyasetçi, 1988 yılının Eylül ayında seçildiği parti başkanlığı görevini 19093 yılına kadar sürdürdü.

O yıl yaşanan kabine değişikliği ile Başbakan Yardımcılığı ve Bütçe Bakanlığı’na getirilen Van Rompuy, 1995 yılından bu yana da Belçika Temsilciler Meclisi’nde Flaman Hristiyan Demokrat Partisi’nin (CD&V) milletvekilliğini yapıyor.

Deneyimli siyasetçi 2004 yılının Ocak ayında Devlet Bakanlığı görevine getirilmiş, 2007’nin Temmuz ayı ve 2008’in Aralık ayı arasında Temsilciler Meclisi sözcülüğü yapmıştı. Bu tarihte başbakan seçilen Van Rompuy o günden beri de görevini sürdürüyor.

Baronez
AB’nin dışişleri bakanlığına getirilen ve aynı zamanda AB Komisyonu Başkan Yardımcılığı görevini de üstlenecek olan Catherine Ashton ise bir baronez ve halen AB Komisyonu’nun Ticaretten Sorumlu Temsilcisi olarak görev yapıyor. Bir yılı aşkın bir süreden beri bu görevi yürüten 53 yaşındaki Ashton’un herhangi bir diplomatik tecrübesi bulunmuyor. Cinsiyet eşitliğini sağlamak için İngiltere’nin adayı olan ekonomi eğitimli Catherine Ashton, Lizbon Antlaşması’nın hazırlanması sırasında aktif rol oynamıştı. İngiltere’nin, Tony Blair’in başkan adaylığını son dakikaya kadar gündemde tutmasının, Ashton’un dışişleri bakanlığı için koz olarak kullanıldığı belirtiliyor.

Hürriyet

Turkiyeegitim

Exit mobile version