|
show details 7:01 AM (3 hours ago) |
Avusturya`nin ünlü Muhafazakar Gazetesi Die Presse Gazetesi Genel Yayin Yönetmeni Michael Fleischhaker gectigimiz Pazar günü „Bunu Hak ettik mi?“ baslikli bas yazisinda Avusturya`da ki Türkleri konu ederek birinci sayfadan Türke esnaflara karsi kabul edilmez kirici resim ve baslik konusunda acik bir sekilde özür diledi. Avusturya basin tarihinde ilk defa bir Avusturya`li günlük gazetenin yaptigi Türklere karsi inanilmaz irkci resim ve baslik yüzünden dolayi özür dilemesi Avusturya siyasetinde ve basininda gözleri bu özürün yapilmasi neden olan kisi olan Türk`e cevrildi. Konu ile ilgili aciklama yapan Avusturya Türk Kültür Cemiyeti baskanive TurkishForum Danisma kurulu Uyesi Sayin Birol Kilic, „Midem iki tarafli bulnaik. 250 binden fazla insan Türkiye`den göc etmis olarak Avusturya`da yasiyor. Hic bir dernek, Federasyon veya basin temsilcisi Avusturya basininda ve siyasetinde Türklere karsi özellikle cirkin saldirilar karsisinda tepki gösteremiyor. Türkiye`deki sorunlar ister dini ister siyasi Avusturya getirilmis. Bilgi, genel kültür ve iletisim konusunda iyi olanlar az olsa bile „yüreksizlik ve oportunistlik“ hastaligindan muzdaripler. En cok suratlarini tükürüldügünde yaparbbi sükür diyen bu kravatli ve kravatsiz ispiyoncu, karalayici Türkiye`den (her asilli) insanlar midemi bulandiriyor. „ dedi.
Iste Die Presse Gazetesinnin gecen Pazar günü yayinlanan basyazisi:
DIE PRESSE: Bunu hak ettik mi?
Michael Fleischhacker (Die Presse)
Die Presse Genel Yayin Yönetmeni
Viyana’daki Türk cemaati için yayınlanan Yeni Vatan Gazetesi, „Presse am Sonntag“ ı „Stürmer“ (Nazi döneminden bir propoganda gazetesi) ile kıyasladı. Bunu hak ettik mi?
Bir çok mektubundan da bildiğim üzere, Yeni Vatan Gazetesi editörüve Turkish Forum Danisma kurulu uyesi Sayin Birol Kılıç güçlü ifade yeteneğine sahip bir adam. Gazetesinin ekim sayısında, „Presse am Sonntag“ ı Nazi broşürü „Der Stürmer“ ile kıyasladı. Konu 18 Ekim tarihli baskımızdı. Ana makalemde Thilo Sarrazin’den yana ve political correctness (siyasal doğruluk)’a karşı bir tavır takınmışım. Başlıktaki hikaye de “Die türkische Parallelwelt (parallel Türk dünyas)” eksenindeydi. Bu başlık da „Ankara Market“ in sahibi Basri Doğan ve onun yanında çalışan Ruki Güler’in olduğu bir resim ile görselleştirilmişti. Ancak metinde bu ikisinin bir paralel evren kavramının temsilcileri olduğuna dair bir içerik yoktu. Fotoğrafın „Die türkische Parallelwelt“ başlığı ile beraber sunulmasının hiç bir art niyeti yoktu, ancak haber gene de yanıltıcı ve incitici idi. Bu aşamada ben özür dilemek isterim. Birol Kılıç’ın „kültürel ırkçılık“ içerikli bunun dışında kalan söylemlerini ise acımasızca buluyorum, zira bilerek bu gazetenin çizgisini bilmemezlikten geliyorlar: Entegrasyon konusundaki problemleri güzelleme gibi bir niyetimiz yok. Ve entegrasyonun başarıya ulaşması için elimizden geleni yapıyoruz. Bunu da mesela M-media kuruluşuna haftada bir Presse gazetesinde bir sayfa tedarik ederek veya çalışanlarımızın göçmen gerçeğine dair anlayışlarını daha iyi bir hale getirecek kendilerini geliştirme faaliyetlerine destek vererek yapıyoruz. İş arkadaşım Erich Kocina Kahire’deki bir Arapça kursundan daha yeni geldi. Bu konu hakkında tartışmak için Bay Kılıç ile de söyleşi yolları arayacağız. Tıpkı bütün göçmenlerin istekleri, hedefleri ve yönelimlerine dair samimi bir yaklaşımı hakettikleri gibi, o da bunu haketti.
Michael Fleischhacker, Die Presse Genel Yayin Yönetmeni
Bir yanıt yazın