Hakan KORUK
Beyler ne panikliyorsunuz? Tüm köşe yazarları bir panik bir panik, yahu 34 tanesi gelmiş teslim olmuş, serbest bırakanda bizim adaletimiz. Adalete güvenmiyor musunuz?
Biz kendi kazıklı Voyvoda’mızı yetiştirdik şimdi kazığı yedikten sonramı aklınız başınıza geldi. Geç olmadan dedik bir grup medyaya seslenmek lazım. Ey Aydın Doğan bu gün ki iktidarın iktidar olmasına sebep sen değil misin? Sen değil misin iktidarın iktidar olması için tüm kapılarını onlara açan, sen değil misin borçlarını 15 yıl öteletmek için bir kısmını affettirmek için iktidarın peşinden koşan ve buna muvaffak olan. Şimdi n’oldu Sayın Doğan? Sorarım size şimdi n’oldu? Tüm köşe yazarlarınız ağız birliği yapmışçasına iktidara karşı ayaklandınız, hayırdır? Kazık mı yuttunuz sizde? Sayenizde bu halk zamlarla, ekonomik krizle, eğitimsizlikle ve terörle yaşamak durumunda kaldı. Bu iktidardan öncede vardı bunlar, doğru belki ama, bu iktidar da köyler basılıp canlar alındı, Ermeniler ile işbirliği yapılarak kapılar açıldı, “babalar gibi satarım” dedi adamlar hakikaten babalar gibi sattılar memleketi. Neredeyse özelleşmeyen alan kalmadı..
Sıra size geldi değil mi? Çünkü baktı Aydın Doğan tehlikeli adam, başının ezilmesi şart. Ne yapmak lazım, önceki borçları ile birlikte Toprak Holding’i bitirdik, Star tv Cem Uzan bitirildi, Kanaltürk yandaş bir gruba satıldı oda bitti, Atv desen yine öyle başı ezildi. Yeniçağ televizyonu bitirildikten hemen sonra sıra Avrasya tv ye geldi, onlarda şimdi yaşam savaşı veriyorlar, ama tek tehlike siz varsınız iktidara göre. Çünkü iktidarın elinde yandaş medyaları var size ihtiyaç yok. Sizin bitmeniz şart, diktiler size gözü bastılar cezayı.
Yiyemediniz değil mi? Yiyemezsiniz efendim yiyemezsiniz. Elin oğlu yedirmez size basar cezayı böyle patlarsınız işte. Şimdi demokratik açılım mevzusunu bahane edip saldırırsınız ancak. Pasif saldırılar bunlar Aydın Bey baştan size çok dedik ama olmadı dinletemedik… Ne yazık ki bizimde başımızı yaktınız, sizinle birlikte bizde yandık. Hem neydi o Başbakan’ın bahsettiği mektup meselesi? Bir zamanlar Başbakan Erdoğan sizin O’na kaleme aldığınız bir mektuptan bahsediyordu n’oldu o mektuba? İşe yaramadı mı, yada yaradı da sonradan size Voyvodalık mı yaptılar?! Osmanlı’nın Romanya için yetiştirdiği Vladimir Dracull’u, Siz adeta Türkiye Cumhuriyeti için yetiştirip destek verdiniz. Biz nasıl olsa bunun bedelini askerdeki şehitlerimizle, canımızla, ekonomik krizle boğuşarak paramızla malımızla ödedik, e şimdi sıra sizde. Dün yediğiniz hurmalar bugün bir tarafınızı böyle tırmalar işte.
Valla artık Allah’tan başka bir şeyden korkumuz yok halk olarak bizim. Çünkü bir şey kalmadı kaybedebileceğimiz mal olarak elimizde. Ama sizin var. Nereye kaçacaksınız çok merak ediyorum. O zaman demiştim ben, sizin için her yazımda bunlar ettiklerini çekecekler diye, ettiğinizi çekiyorsunuz. Sayın Doğan, ettiğinizi çekiyorsunuz. İlahi adalete inanırım demiştim bir çok defa, sizin Abdi İpekçi cinayeti ile birlikte başlayan medya serüveniniz sanırım artık sona geldi… İnanın sevinmiyorum hatta bilhakis üzülüyorum bu duruma, ancak doğa kanunu acımasızdır bilirsiniz. Sözde medeni bir dünyada yaşıyoruz ama kanunlarda insan doğası ile yapıldığından ilkellik arzediveriyor zaman zaman. Size kesilen ceza bence az bile… Devlete olan borcunuzu ödersiniz belki bir şekilde ama bu millet sizi nasıl affedecek bilemiyorum… Askerlik görevim sırasında gazinoya getirdiğimiz sanatçılar arasında dansözlerde olurdu. Kız kıvrak danslarını sergiledikçe askerler hep bir ağızdan “aç aç aç” diye bağırırlardı. Kızda üzerindeki sadece pelerini sıyırır çıkartırdı dans ederken, alkış kopardı salonda. Siz benim ne demek istediğimi gayet iyi anlıyorsunuz aslında ama ben durumu Size AÇarak anlatayım, istermisiniz?
Kaynak: www.politikadergisi.com, 03/11/2009