Kahire’nin en güzel yerine Laz Heykeli diken Mısırlılar’ın minnet duygusu…
Gazeteci Özkan Altıntaş’ın kahire gezisi sırasında rastladığı ve resmedip not düştüğü bu satırlar, Karadeniz kentlerinin insanları, namı diğer Lazların sınırlar ötesindeki hikâyesini anlatıyor:
Gazeteci Özkan Altıntaş’ ın -sınırların ötesindeki lazlar- yazısından…
Karadenizlilerin çalışkanlığı ve kıvrak zekâya sahip oldukları bilinir.
Bu nedenle Karadenizlilere ait olmayan birçok fıkra onlara mal edilir.
Karadenizliler kendilerine Laz denilmesine ve şaka yapılmasına hiç kızmazlar. Türklüklerini hiçbir zaman inkâr etmezler.
Türkiye’ye hizmet için var güçleriyle çalışırlar. Büyük çoğunluğu denizci olduğu için dünyanın birçok ülkesine giderek bilgi ve görgülerini artırmıştırlar. Oralarda gördükleri iyi şartları Türkiye’ye taşımışlardır. Türkiye ekonomisine büyük yararları olan Lazlar yönetimde de söz sahibi olarak ülkemizin çağdaş devletler seviyesine ulaşmasında önemli rol oynamışlardır.
Lazlar hakkında çok şeyler duymuşuzdur lakin duymadığımız bir şey var.
“Lazın heykelini Kahire’ye dikmişler.”
Bu şaka değil gerçek. Laz’ın hem heykelini dikmişler hem de caddeye ismini vermişler.
1986 yılında Mısır’a ilk kez gittiğimde elimde fotoğraf makinem Tarihi kent Kahire’yi dolaşıyordum. Müze gezim sırasında yolum Nil nehrinin kıyısında bir meydana düştü. Bindiğim tramvay bu meydanı dolaşıyor, sonra yeniden müzelerin bulunduğu semte gidiyordu. Meydanda bulunan bir heykeli görünce tramvaydan indim. İlgimi çeken, yüksekçe mermer bir kaide üzerine konulmuş, yaklaşık bir buçuk insan boyundaki heykeldi. Belinde palası, üzerinde cepkeni, başında sarığı, kıvır kıvır sakalları, çakmak çakmak bakan gözleri; Karadenizli olduğunu ortaya koyan kanatlı iri burnu ile Osmanlı donanmasının kahraman leventlerinden bir denizci heykeli tüm heybetiyle karşımda duruyordu.
Altındaki kaideyi okuduğumda şaşkınlığım bir kat daha arttı.
“Laz-Ogli Mohammed Bey” yazıyordu.
Yani adamlar Kahire’nin en güzel yerine Laz oğlu Muhammet Bey’in heykelini dikip meydana adını vermişlerdi.
Laz’ın heykelinin fotoğraflarını çekip heyecan içerisinde hikâyesini öğrenmek üzere Türk Konsolosluğu’na gittim. Anlattıklarına göre Laz oğlu Muhammet Bey gerçekten çok kahraman birisiydi.
Padişah Üçüncü Selim zamanında Fransızlar ve İngilizler çok kanlı bir şekilde Kahire’ye girmişlerdi. Kavalalı Mehmet Ali Paşa’ya yardım için gelen Osmanlı Donanması’nın leventleri kahramanca savaşarak işgalcileri püskürttüler. Bu donanmada bulunan Laz oğlu Muhammet Bey ise emrindeki adamlarıyla canı pahasına savaşarak bir mahalleyi çoluk çocuk katledilmekten kurtardı.
Savaş sırasında şehit düştüğü için Mısırlılar, ona olan minnet borçlarını heykelini dikip meydana adını vererek ödediler.
İşte dünyada bir eşi daha bulunmayan Laz heykelinin hikâyesi böyle…(www.pazar53.com)