34 PKK’lı ve Tüm Yurtta Kutlama Törenleri

pkk

unlem

Tarih… 19.10.2009

“Şenlik havasında karşılanan” PKK’lı Teröristler, yurda giriş yaptılar.

Özlem varmış yüreklerde…

Hasret dolu bakışlar…

Duygusal anlar…

Başarının gururu….

Karşılama komitesinin saygısı…

Çiçekler…

Kırmızı halı…

Ve kucaklayış…

Başbakan; “Ülkenin tümünü kucaklayacağız” dememiş miydi?

İşte buyrun verilen sözün tutulduğunun ispatı.

Günlerdir haberlerde ve dün ekranlarda saatlerce yer buldu, PKK’lı teröristlerin yurda dönüş töreni.

Evladını teröre kurban vermiş ana da izledi.

Karnında bebeği ile eşini şehit vermiş Ayşe’de.

Babasının katillerinin bu bu denli mutlulukla karşılanmasını anlamayan Mehmet’ te izledi.

Yüreklerine düşmüş ateş sönmemişti ki yeniden alevlensin. Acılarına binlercesi eklendi.

Ama olsun,

Açılım ile teröre son verilecek. Başka anaların göz yaşı akmayacak.

Gel sen benim evladımı öldürdün ama yinede başımın üstünde yerin var’ açılımı, açılmadan kapansa da; bu işten karlı çıkan yine PKK Terör örgütü oldu.

34 Kişilik grubun sorgulanması, savcıların soruları ve cevaplar;

Ne zaman örgüte katıldınız?

“Doğdum örgütteydim…”

Ne zaman Türkiye’yi terkettiniz?

“Komşu tavuğuna kış dediğinde….”

Neden geldiniz?

“Önderimiz istediği için…”

Ne getirdiniz?

“Mektup”

Ne Mektubu?

“Aşk Mektubi değil, taleplerimizin listesi”

Ve 34 PKK’lıdan 4’ü çocuk 29 kişi savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı. 5 PKK’lı mahkemeye sevk edildi

29 PKK’lı artık içimizde, kaynaşma vakti

Ve o mektup;

Giriş; Önderimizin yol haritası, tartışmalar olsa da olumlu ekseni ile çözüm umutlarımızı güçlendirmiştir.

Gelişme; Türkiye’nin ciddi demokratikleşme, uzlaşı ve birbirinin haklarına saygı duyma ihtiyacı açığa çıkmıştır.  Kürt sorunun barışçıl ve demokratik çözümünü esas gündem haline getirmiştir. Yürütülen yanlış politikaların ağır sonuçlarını anı anına yaşayan Mahmur halkı temsil ediyoruz. 90’lı yıllarda köylerimiz dönemin devlet güçlerince yakıp yıkıldı. Yıllarca amansız koşullarda yaşam mücadelesi verdik. Ağır bedeller ödeyerek onurlu bir kimlik ve özgürlük mücadelesi yürüttük.

Sonuç; Benzer çatışmalı süreçleri yaşayan toplumlar nasıl ki sorunlarını müzakere yolu ile çözdülerse, bizler de kendi özgürlüğümüzde ve aramızda sorunu uygar yol-yöntemlerle çözebiliriz. Bedel ödemeye hazırız…

Taleplerimiz;

Önderimizin yol haritasının muhatap alınması ve kamuoyuna açıklanması.

PKK’yı ve Terörist başını muhatap alın…

Askeri ve siyasi alan dönük operasyonların durdurulması.

TSK bize saldırmasın, yalnız biz saldıralım…

Türkiye demokratik ulusunun bir parçası olarak Kürt halk kimliğimiz temelinde ve anayasal güvenceye sahip olarak özgür, eşit ve birlikte yaşamak.

Daha çok hak istiyoruz. Tek dil, tek devlet,tek bayrak olgusundan vazgeçin.

Çocuklarımızı Kürtçe adlandırmak, Kürtçe eğitmek ve büyütmek.

Ayrışmanın temellerini atmak istiyoruz.

Kürt halkı olarak tarihimizi geliştirmek.

Kürt halkını temsil ediyoruz.

Kendi kimliğimizle siyaset yapmak, örgütlenmek.

Daha çok siyasette yer bulalım.

Kürdistan’ın köy, kasaba ve şehirlerinde özel harekâtçı, korucu ve polisin baskı ve zulmünden uzak, yeterli imkânlara kavuşmuş ve güvenlik içinde yaşamak.

Kürdistan gerçeğinin kabul edilmesi ve buna yönelik   hareket edilmesinin adımlarının atılması diliyoruz..

Türkiye’nin demokratikleşmesini ve bunun için sivil-demokratik bir anayasanın hazırlanmasını istiyoruz.

Anayasa da düzenleme, sil baştan değişim bekliyoruz.

Bu taleplerimiz ile Kürt sorunu çözümünü, Türkiye’de barış ve demokrasi isteyen herkesle tartışmak ve çalışmak için bu adımı atıyoruz.

Muhatap almaya devam edin. Kaynaşalım.

Adımımızın başarılı olacağına inanıyor ve barışseverleri saygıyla selamlıyoruz.

Şenliğe devam …

Cumhurbaşkanlığı ve TBMM’ye sunulmak üzere getirilen mektup bu yönde.

Söz şimdi İktidar partisinde, devletin kademelerinde…

Tepkilerini ve teröristlerin taleplerine verecekleri cevapları şarkı eşliğinde bekleyelim. (Sevgili Barış Manço’ya saygıyla)

Bir sabah baktım ne göreyim, bizim sokakta şenlik var
Patlamaz olmuş tüfekler, gelmiş karamürsel sepetler
Tren kalkmış gitmekte, hadi geçmiş olsun birilerine

Kınalar yakalım elimize, kınalar yakalım elimize
Sahip olalım dilimize, sahip olalım dilimize

El salla el salla, el salla el salla
Kol salla kol salla, kol salla kol salla
Sağ gösterip sol salla, sağ gösterip sol salla
Bir omuz at sağdan solla, bir omuz at sağdan solla

Dandini dastana dinolar bostana

Nuran.Talay@politikadergisi.com

pkk

===========================================

Subject: Re: Açılım !!! … ( Okuyamayanlara ) )
2009/10/21 mine>

Teslim’iyet töreni

PKK’lıların memlekete gelişi, tüm yurtta, dış temsilciliklerimizde ve KKTC’de törenlerle kutlandı.

Terörist olmadıkları, olsa olsa terörişko oldukları açıklanan PKK’lılar, sınır kapısına serilen kırmızı halı üzerinde, protokol tarafından, çiçeklerle karşılandı. Yetkililerin, gözyaşlarıyla birbirlerine sarılarak, çak yaptıkları görüldü. Giriş işlemlerini önceden hazırlamayarak, 4 saniye beklemelerine sebep olan memur, görevden alındı, mağdur PKK’lılardan özür dilendi, araya Ahmet Türk girdi, tatsızlığın büyümesini önledi, Ahmet Türk’e teşekkür plaketi verildi. Bando eşliğinde üstü açık arabaya bindirilen PKK’lılar, resmi geçit kortejine katılarak, halkı selamlaya selamlaya Silopi’ye girdi. Temsili karakol baskınının gerçekleştirildiği törenlerde, temsili bir askerin, tahta tüfekle sağa sola ateş ediyormuş gibi yapması, coşkuya gölge düşürdü. Divan-ı harbe verilen askerin, akli dengesinin bozuk olduğu ortaya çıktı. 25 atletin İmralı’dan getirilen toprağı PKK’lılara sunmasının ardından, güzergâh üzerindeki devlet dairelerine molotof atıla atıla, Vilayet Konağı’na geçildi. Makam aracını PKK’lılara tahsis ettiği için yürüye yürüye gelen Vali’nin kapıda karşılamaya gecikmesi, PKK’lıları tek başına karşılamak zorunda kalan ABD Elçisi tarafından skandal olarak nitelendirildi. Sinirlenen elçi, “Bu memleketin sahibi yok mu kardeşim, her şeyi biz mi yapacağız” diye bağırdı, araya Emine Ayna girdi, tatsızlığın büyümesini önledi, ona da teşekkür plaketi verildi.¡
Karayoluyla Diyarbakır’a giden PKK heyeti, oradan, havayoluyla Ankara’ya geçti. Ancak, bu seyahat için, başbakanlığa yeni alınan 18 koltuklu DAP uçağının tahsis edilmesi, krize sebep oldu. PKK’lıların “Sıkış tepiş olacağını bilseydik, gelmezdik” diye yakınması üzerine, derhal 40 koltuklu Ana uçağı tahsis edildi. Bu bekleme sırasında VIP’te yürekleri ağızlara getiren bir sabotaj girişimi yaşandı ve “Türk” kahvesi ikram edildi… Irkçı muameleye maruz kaldıklarını söyleyen PKK’lılar, “Kalkın, dönüyoruz Kandil’e” dedi. Allah’tan Sırrı Sakık devreye girdi, “Espresso olmadığında ben bile Türk kahvesi içiyorum” diyerek, tatsızlığın büyümesini önledi. Faşist garson gözaltına alındı.
Sırrı Sakık’a da teşekkür plaketinin yanı sıra Beluga havyarı takdim edildi.¡

Başkent’e inen PKK’lılar, gündüzdü ama havayi
fişeklerle karşılandı, deve kesildi, nazar değmesin diye alınlarına sürüldü, TOKİ’nin hediyesi dubleks dairelerin anahtarları hediye edildi. Limuzinlerle TBMM’ye geçen PKK’lılar, önce, Meclis Lokantası’nda AB büyükelçileriyle basına kapalı yemek yedi, sonra, DTP grup toplantısına katıldı; Şeş TV’nin yanı sıra, Roj TV’den de naklen yayınlandı. Ayak altında dolaşmasınlar diye, CHP ve MHP grup toplantıları iptal edildi,
“Çok istiyorsanız gidin orada yapın” denilerek, ilk meclis tahsis edildi.¡
PKK’lıların yarın İstanbul’a geçmesi, Savarona’yla Boğaz turu atması, akşam da Çırağan Sarayı’nda gazetecilerle yemek yeyip, topluca Reina’ya gitmeleri bekleniyor
Yılmaz ÖZDİL

===============


Tarih… 19.10.2009 - pkk

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir