AB İlerleme raporuna takılan TCK’ nın 301. Maddesi;
1)Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Türklüğü yerine Türk Milleti; Türklüğü aşağılamak serbest…
2) Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, Devletin yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi 1. fıkra hükmüne göre cezalandırılır; Hükümeti, Yargı organlarını ve TBMM’yi aşağılamak serbest…
3) Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz; Eleştiridir neticede geçiniz…
4) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
Bu suçtan dolayı soruşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır; Adalet Bakanı isterse soruşturma yapılır.
Temel maddelerimizin üzerine AB müdahalesi bu yöndeydi…
Gelelim ikinci karın ağrılarına;
“Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun”
Madde 1- Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
AB isteği doğrultusunda, bu suçların işlenmesi halinde, ifade özgürlüğüdür diye değerlendirip ceza verilmeyecek mi?
a) Evet
b) Hayır
c) Nobel Ödülü verilir
Madde 2 – Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasıyla işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispetinde artırılır.
Hatta madde 2’ye göre, ifade özgürlüğü kapsamında üstüne birde ödül mü verilecek?
a) Evet
b) Belki
c) İkramiye verilir
Türkiye Cumhuriyeti’nin AB üyesi olma şartlarından;
Kendisine hakaret edilmesine izin verilmesi,
Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret edilmesine izin verilmesi,
Cumhuriyet kazanımlarının savunulmasına son verilmesi,
Atatürkçü düşünce ile hareket etmeyi bırakması,
Laikliği savunmaktan vazgeçmesi,
Halinde; AB üyeliğine bir adım daha yaklaşacağınızı gururla duyuruyoruz diyor AB.
Yaklaşın, yaklaşın size bildiğiniz bir sırrı vereceğim; AB’ye üyeliğimiz için yalnızca birkaç yüz sentilyoncuk adım kalmış.
Formülü ise çok basit;
1959x1960x1961x1962x1963x1964x1965x1966x1967x1968x1969x1970x1971x1972x
1973x1974x1975x1976x1977x1978x1979x1980x1981x1982x1983x1984x1985x1986x
1987x1988x1989x1990x1991x1992x1993x1994x1995x1996x1997x1998x1999x2000x
2001x2002x2003x2004x2005x2006x2007x2008x2009= ? (Rakamlar sığmadı üzgünüm)
Lafın kısası AB bahane, Türkü Türksüzleştirmek Şahane!
Atatürk’ün her şeyi sorun oldu.
Atatürk’ün sözleri,
Atatürk’ün kararları,
Atatürk’ün ilkeleri,
Atatürk’ün görüşleri,
Atatürk’ün hayatı,
Atatürk’ün anlayışı,
Ve Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti,
Başlıca sorunun başlıca sorunu…
Türkiye emperyalistler tarafından tarihin hiçbir döneminde sevilmedi. Türk milletinin birliği bütünlüğü şimdiye kadar tüm oyunları bozmuştu.
Ya şimdi?
Aynı inancı, aynı gücü damarlarınızda hissedebiliyor musunuz?
“AB’ye hadi ama sen çok oldun, onurumuzdan şerefimizden gururumuzdan vazgeçmemizi isteyemezsin” diye masaya yumruğunu vuracak var mı?
Cevaplar evet ise gecikmiş sayılmayız, bu hipnozdan milletçe kurtulma ihtimali halen var…
Umutlu olmaya devam edeyim mi?
Yoksa umutsuzluğa başlayayım mı?
Açık olun, çekinmeyin!
Yanıtlayın…
Bir yanıt yazın