Arzu Çakır Paris 12/10/2009 |
Türkiye Mevsimi etkinlikleri çerçevesinde Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin davetlisi olarak Paris’e giden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ziyaretinin merkezine enerji pazarlığı oturdu. Sarkozy, Fransız şirketlerinin Nabucco projesi ve Türkiye’deki nükleer ihalelerden dışlanmasına son verilmesini istedi. Abdulah Gül ise, kendilerini rahatsız eden, “AB’ye ayrıcalıklı ortaklık” söylemine son vermelerini, Türkiye’yi istemiyorlarsa müzakerelerin sonunda buna karar vermelerini istedi.
Fransa’da 400 ayrı etkinlikle devam eden Türkiye Mevsimi için Paris’e gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün üç günlük ziyaretinin merkezine Türkiye Mevsimi değil, enerji ihaleleri oturdu. Gül, üç gün boyunca IFRI’de soruları yanıtldı, UNESCO Bakanlar Kurulu açılışında konuştu, daha sonra Senato ve Meclis başkanlarıyla bir araya geldi. Ama Gül’ün geliş amacını en iyi ortaya çıkaran gezinin üçüncü ve son günü oldu. Sabah saatlerinde Fransız İşadamları Derneği MEDEF ile TUSİAD’ın ortaklaşa düzenlediği ve Fransa Başbakanı François Fillon ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün katıldığı toplantıda Gül çok açık mesaj verdi.
MEDEF’in ardından Grand Palais’de “Bizans’tan İstanbul’a: İki Kıtanın Limanı” adlı dev serginin açılışını yapan iki lider Elysee Sarayı’nda çalışma öğle yemeğinde bir araya geldiler. Yemekte her iki taraf da, en üst düzey seviyede bürokrat ve bakanlarıyla temsil edildi.
Görüşmenin ardından önce Elysee Sarayı bilgi aktardı, ardından Cumhurbaşkanı Gül medya ile sohbet toplantısı düzenledi. Türkiye-Fransa ikili ilişkilerinin “açıkça masaya yatırıldığı” görüşmede Sarkozy, Fransız şirketlerinin Türkiye’deki ihalelere katılamamasından duydukları rahatsızlığı dile getirdi. Nabucco ve diğer petrol boru hattı projelerine katılabilmesini talep etti. Ayrıca Türkiye’deki nükleer enerji ihaleleri de gündeme geldi. Fransız tarafı açıkça bu konuda istekli olduklarını dile getirdi. Enerji alanında Orta Asya ve Kafkaslar’a ulaşmanın hayati olduğunu, bunun yolunun da Türkiye’den geçtiğini gören Fransa Türkiye ile işbirliği yapmak istiyor.
İki ülke arasındaki ilişkileri donma noktasına getiren Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği konusunda da her iki taraf da kendi pozisyonunu korudu. Sarkozy tam üyelik fikrine karşı olduğunu söyledi, ancak bunun, ikili ilişkileri etkilememesi çağrısında bulundu. Gül de Sarkozy’ye Norveç modelini hatırlattı.
Verilen bilgiler iki Cumhurbaşkanı’nın ellerindeki kartları açıkça masaya koyarak, enerji pazarlığı yaptıklarını gösteriyor. Sarkozy Fransız firmaların niyetini açıkça ortaya koyuyor. Gül ise, AB sürecimizi tıkamayın, bizi rahatsız eden “ayrıcalıklı ortaklık lafını kullanmayın, biz de Fransız firmaların önünü açalım” diyor. Bu görüşmenin ne kadar etkili olacağının ilk sağlaması ise, Brüksel’deki Aralık zirvesinde ortaya çıkacak.
Bir yanıt yazın