Rumlar ilerleme raporunu sertleştirdiler

Brüksel– Yunanistan’ın desteğiyle Rumlar, Türkiye raporuna müdahale ederek kendilerini ilgilendiren ifadelerin sertleştirilmesini son saniyede sağladı.

Kıbrıslı Rumların, Avrupa Komisyonu özel kalem müdürlerinin, taslak Türkiye raporuna son şekli verildiği toplantıda müdahalede bulundukları, bunun sonucunda da son taslakta Rumları memnun edecek değişikliklerin yapıldığı belirtildi.

Böylece, son taslak metinde Türkiye’nin, AB ve dolayısıyla Güney Kıbrıs karşısındaki yükümlülüklerini yerine getirmediğinin daha net bir şekilde ifade edildidiği kaydedilen haberde ilk taslağın aksine son taslakta Güney Kıbrıs’ın ilan ettiği “münhasır ekonomik bölgesinde” yapmakta olduğu petrol-doğalgaz araştırmalarına yönelik Türkiye’nin tutumuna dair daha sert bir üslup kullanıldığına dikkat çekildi.

Nitekim, ilk taslakta sadece olaylara değinilirken, ikinci taslakta Avrupa Komisyonu’nun bu tür olaylara göz yumamayacağı belirtiliyor ve Türkiye’ye yönelik “sert” bir üslup kullanılıyor.

Sertleştirilen ifadeler

Kıbrıslı Rumların müdahalesiyle son taslak raporda öne çıkan unsurlar şunlar :

-‘Türkiye Kıbrıs sorununa bütünlüklü bir çözüm bulunmasını amaçlayan özlü müzakerelere yönelik desteğini dile getirilmeye devam ediyor’ ifadesi kaldı. Son taslakta buna ek olarak ‘tüm çaba, Kıbrıs sorununa BM çerçevesinde ve Güvenlik Konseyi kararları ve AB ilkelerine göre bir çözüm bulunmasına yöneliktir’ ifadesi eklendi.

-Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgesindeki Türk müdahelesine ilişkin ifade güçlendirildi. Son taslak: ‘Kıbrıs Cumhuriyeti adına petrol araştırmaları gerçekleştiren gemiler Türk donanması tarafından birçok kez engellendiler (were hindered)’ denildi. İlk taslakta gemilerin taciz edildikleri (were harassed) ifadesi yer alırken, Rehn’in gurubu gemilere “yaklaşıldı” (were approached) ifadesinin yer almasını sağlamıştı.

– Gerek İlerleme Raporu gerekse Strateji Belgesi taslağında, ‘2006 Konseyi sonuç bildirgesinde öngörüldüğü üzere, 21 Eylül 2005 deklarasyonunda yer alan konularda ilerleme olup olmadığı AB tarafından takip edilip değerlendirilecektir’ ifadesi yer aldı.

– Strateji Belgesi’nde yer alan ve Türkiye’nin yükümlülüklerini yerine getirmesinin ‘gerekli’ (essential) olduğu ifadesi güçlendirilerek ‘acil’ (urgent) olduğu ifadesi kullanılıyor.

-İlerleme Raporunda, ‘Türkiye’nin Ankara Protokolü’nü uygulama ve Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilişkilerini normalleştirme konusunda hiçbir ilerleme kaydetmediği’ ifadesi korunurken, bu ifadeye ‘AB’nin tüm çağrılarına rağmen’ cümlesi eklendi.