Washington’dan Haberler VE ERGENEKON

Friday, 09 October 2009 11:49
E-mail Print PDF
Ağustos ve Eylülün bir kısmını Türkiye’nin mavi sahillerinde geçirdikten sonra Washington sonbaharına döndüm. Bu sene Büyükada, Marmaris ve Göcek’de inanılmaz zevkli bir tatil geçirirken, aklım Ergenekon, Doğan cezası ve çeşitli “açılımlardaydı..”
Belki bir klişe ama yine tekrar ediyorum. Akdeniz sahillerini görüp, tadını ve tuzunu bir daha tattıktan sonra niye Avrupalıların şuur altında bizi affedemediğini anlıyorum.1918’den sonra Fransız ve İtalyanlar ne çabuk yerleşmişlerdi Akdeniz sahillerine. Nasıl bıraktılar o muhteşem güzelliği, latif havayı, sonsuz tarihi….
Tabii bugünün içten gelen tehditleri çok daha korkunç. Biz Amerika’da devamlı Ermeni, Rum ve PKK dertleriyle uğraşırken, Türkiye’ye gidince görüş açımız değişiyor. Türkiye Cumhuriyeti gibi bir hukuk devletinin yapısını en derinden sarsan son derece tehlikeli durumlarla karşılaşıyoruz. Adeta Ermeni, Rum, PKK problemleri Amerikalıların dediği gibi “peanuts” kalıyor.
Büyükada’da mehtaplı bir gecede arkadaşlarla buluştuğumuz zaman Gareth Jenkins’in Ergenekon raporu devamlı aklımızdaydı. Web’de “Gareth Jenkins-Ergenekon” diye bir arama yapılırsa bu 80 sayfalık belge ortaya çıkıyor. Ergenekon davası karanlık, suçlu ve aşırı şahısları devletin bünyesinden temizlemek amacıyla başlamış, sonra tamamiyle sapıtıp Türkiye’nin en kıymetli ve parlak kimselerini delilsiz, hukuk dışı, son derece kaba bir şekilde evlerinde basıp hapse götürmeye başlamıştı. Aklımıza Profesörler Türkan Saylan, Mehmet Haberal, Kemal Guruz, gazetecilerimiz Mustafa Balbay, İlhan Selçuk geliyor, yüzlerce sözde “sanık” arasında.
İşin en acı tarafı, Türkiye’de halk sinmiş durumda. Telefon konuşmaları çok dikkatle yapılıyor, Ergenekon ko nusu konuşulmuyor ve basını kuma gömmüş deve kuşu tavrı takılınıyor.
Bu sırada Doğan grubuna verilen 3 milyar dolarlık ceza da hukuksuzluğun en aşırı bir misali olarak ortaya çıkıyor.
Bir kaç gazeteci hariç ne Türkiye’den ne de Batıdan ciddi bir ses çıkıyor. Hele Batının pasifliği çifte standardlığın devamını çok iyi gösteriyor.
Türkiye’yi en derinden sarsan bu olayları görüp Amerika’ya döndüğümde bu konuda aynı sessizliği Türk toplumununda da gördüm.
Fakat Türk toplumunu suçluyamam, Amerikada gece gündüz savaş verdiğimiz alanlarda gittikçe kuvvetleniyoruz.
Türkiyedeki gelişmeyi, kuvvetlenmeyi (Ergenekon’a rağmen) gördükçe Ermenistan ve Rum Kıbrısı gibi iki cılız ve önemsiz toplumun Batının kuklaları olarak Türkiye’ye ne kadar dert çıkardıklarını görmek hakikaten hayret verici.
Bugün Ermeni açılımı üzerinde çalışılıyor, Aralıkta limanlarımızı Rum Kıbrısı gemilerine açma derdi başımıza vurulacak.

Ermeni a çılımına gelince iki hükümet (Türkiye ve Ermenistan) arasında en büyük engelin Batıdaki şımarık diasporanın olduğu çok bariz.

Bu diasporanın kuvveti nereden geliyor?
Belli ki politik açıdan. Bu nasıl halledilir?
========================= yorumlar ===================

From: [email protected] [mailto:[email protected]] On Behalf Of Can Ikiz
Sent: Thursday, October 15, 2009 7:21 AM
To: [email protected]
Subject: Re: [ATAA-US] TurkishN: _Washington’dan Haberler Oya Bain

Vedat Bey,

Oya hanimi sahsen tanimam, yazisinin Ergenekon vs ilgili olmadigi satir aralarinda Yahudi Lobisi icin propaganda yaptiginin da farkinayim. John Admiral ve Steve Cohen, begen begen al turunden. Daha once de benzer sekilde yanlis hatirlamiyorsam Ben Oz adinda biri Turk kokenlidir diye yutturulup destek icin gruplara yazilar gonderiliyordu. Ilginctir hem Ben Oz hemde John Admiral ordu cikislidir.

Amerika’ da ki Turk toplumunun bu turden oldu bittilere karsi uyanik olmasi gerekir. Oyunu bize para karsiligi satan ileride daha yuksek fiyata bizi de satar. Ayni filmi iki kere izlemeyelim…

Saygilarimla

Can Ikiz

— On Wed, 10/14/09, [email protected] <[email protected]> wrote:
From: [email protected] <[email protected]>
Subject: Re: [ATAA-US] TurkishN: _Washington’dan Haberler Oya Bain
To: [email protected]
Date: Wednesday, October 14, 2009, 3:25 PM

DEGERLI KARDESIM OYA BAIN

bir insan NUH der Peygamber demez ise zaten soylenecek bir sey kalmamistir

Can ikiz arkadasimizin gorgulerinin dogruluguna inaniyorum

hakikaten Turk halkinin cogunlugu Ekonomiden sikinti cekmekte ve halk Can ikizin arkadasimizin dedigi gibi somurtmakta

Gel gelelim sizin  gorgulediginiz kisimlara Can ikiz arkadasimiz bu kisim halk ile temas etmemis

Ben Turkiyeye’ye gitmedim Fakat Turkiyedeki arkadaslarim ile telefon konusmasi yaparken

karsi tarafin konusma da cok dikkatli oldugunu seziyorum. Bu kesim halka ( ki genellikle entellektuel kisim) buyuk bir korku girmis

telefonlari dinleniyor E.mailleri didikleniyor. Turkiyeden geri donen arkadaslarda bana ayni seyleri soylediler

Senin ile E.Maillesemiyor ve telefonlasamiyorduk  zira takip ediliyorruz

Bu kesim halk bu gunki durumun Abdulhamit devrinin JURNAL’ciligini de gectigini belirtiyorlar

Allaha cok sukur henuz bu Jurnalciler ABD’ye gelemediler. Jurnalciler nedense benim ismimi henuz FBI’ya vermemisleki kapim henuz calinmadi

Benimde 2012 yilina kadar TURKIYE’ye  (hasretinden oldugum halde) gitmeye niyetim yok

demekki Can ikiz arkadasimiz ile sizin gorusleriniz aynen dogru, yalniz degisik halk ile temas etmissiniz

SON SOZ. Can ikiz arkadasimiz ne diyor”Birakin her seyi devlete. Onlar hal etsinler”. “AT BINENIN Kilic kusananin Misali”

meshur ata sozu ” kizini bos birakirsan ya meyhaneciye yada zurnaciya kacar”

Gelecek secimlere 2 yada 2.5 yil var eger o zamana kadar tren rayindan cikmaz ise secimlerde gorecegiz

ve Can ikiz arkadasimizin var saydigi gibi halkin oyunu alan kazanir. Aklimda iken soyliyeyim Ata binmesini bilmeyen ler

bir zaman Tayyip Erdogan’in attan dustugu gibi duserler Kilic kusanmasini bilseler de!!

Vedat Aslay

—–Original Message—–
From: Can Ikiz <canikiz@yahoo. com>
To: ATAA-US@yahoogroups .com
Sent: Wed, Oct 14, 2009 10:47 am
Subject: Re: [ATAA-US] TurkishN: _Washington’ dan Haberler Oya Bain

Oya Hanim,
Guzel yazinizi okudum, elinize saglik. Keske Buyukada’da oldugunuzdan bir sekilde haberim olsaydi, boylece bir aci kahvemizi olsun ikram edebilirdim. Neyse artik gelecek sefere :).

Buyukada’nin yanisira Gokceada ve Marmarise gitmis ve oralar da cok guzel bir tatil gecirmissiniz, ne guzel… Tatilinizi gecirirken de bir yandan halki izlemissiniz, buda guzel. Sizin gittiginiz yerlerde halk sinmis, korkusundan telefon konusmasi dahi yapamayan bir durumda ama sikayetci degilmis,ne aci… Affiniza siginarak soyliyeyim ama burasi bana biraz garip geldi. Siz cok guzel bir tatil geciriyorsunuz ama etrafinizdaki halk bir garip; sanki tersinden Forrest Gump :). Bu yaz ben de her zamanki gibi Buyukada’daydim, yaz sonuna dogru davetlisi oldugum NATO-ASI konferansi icin Cesme’deydim ve neredeyse surekli Istanbul sokaklarindayim ama sizin bahsettiginiz gibi sinmis, korkan bir halka henuz rastlamadim. Gerci ozellikle iskele civarinda ki ada esnafi biraz somurtuyordu ama bu Ergenekon olayindan degil ekonomik krizden, ayni seyi Cesme’de de musahade ettim. Acaba size halkin farkli bir gunu denk gelmis olabilir mi:).

Son bir sey daha, lutfen Turkiye’yi kendi haline birakin. Zaten kerameti kendinden bir cok sivri akillinin hukuku kendi ellerine almak istemeleri sonucu ortaya cikan catisma ve carpismalar yuzunden Turkiye yillar icinde cok zaman kaybetti. Ermeni isini de birakin Ankara halletsin; at binenin kilic kusananin misali :))..

Saygilarimla

Can Ikiz

Ermeni a çılımına gelince iki hükümet (Türkiye ve Ermenistan) arasında en büyük engelin Batıdaki şımarık diasporanın olduğu çok bariz. - turkan saylan

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir