Avrupa Hürriyet
4 Ekim 2009 / Bora ZERGER
Alman Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi ve Berlin eski Maliye Senatörü SPDli Thilo Sarrazin’e karşı tepkiler sürüyor. Merkez Bankası Başkanı Axel Weber, “Bankamızın imajına gölge düştü. Bu giderilmeli” deyip dolaylı istifasını istedi. Savcılığın hakkında soruşturma açtığı Sarrazin’in hem bankadan hem de partiden ayrılması isteniyor.
Berlin Duvarı’nın yıkılmasının 20. yıl dönümü nedeniyle yayımlanan ”Lettre İnternational” adlı kültür dergisine röportajda Berlin’de yaşayan Türklere ve Araplara hakaret ederek, ”Yanlış politikalardan dolayı sayıları artan bu kentteki Türk ve Arapların büyük çoğunluğunun manavlıktan başka üretim işlevi yok” gibi sözler sarf eden Alman Merkez Bankası’nın Yönetim Kurulu Üyesi ve Berlin eyaletinin eski Maliye Bakanı Thilo Sarrazin’e tapkiler çığ gibi artıyor.
MEKTUP YAZDIM
Alman WDR televizyonunun “Aktuelle Stunde” haber programına katılan SPD Avrupa Parlamentosu eski Milletvekili işadamı Vural Öger, “Dehşet içindeyim. Sözleri utanç verici. Sarf ettiği sözler iğrenç ve rezil. Böyle bir kişi Sosyal Demokrat Parti (SPD) üyesi olamaz. Parti Yönetimi’ne böyle bir insanın hem de partiye o kadar oy getiren bir kesime yönelik açıklamalarının kabul edilemez olduğunu bir mektupla bildirdim. Merkez bankası Yönetimi’ne bir mektup yazıyorum” diye konuştu.
İSTİFASINI İSTEDİ
İstanbul’da yapılan Uluslararası Para Fonu (IMF) Kongresi’ne katılan Alman Merkez Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Axel Weber de dolayı olarak Sarrazin’in istifasını önerdi. Weber, “Yüksek bir saygıya sahip Merkez bankası’nın imajına gölge düştü. Bu hızla giderilmelidir. Bu bankanın inandırıcılığını zedeler. Kapıcısından en tepe yöneticisine kadar herkes bunun bilincinde olmalıdır. Herkes sorumluluğunun ne olduğunu bilmelidir” diye konuştu.
SORUŞTURMA SÜRÜYOR
Berlin Başsavcılığı, Thilo Sarrazin hakkında halkı kışkırtıcılık iddiasıyla soruşturma açmıştı. Berlin Başsavclığı’nın Sarrazin’in Letter International dergisine yaptığı açıklamaları soruşturmanın başlangıç noktası olarak kabul ettiği belirtildi. Savcılığın Sarrazin’in açıklamalarının, bir suç teşkil edip etmeyeceğini araştıracağı kaydedildi. Berlinli Savcı Martin Steltner, Sarrazin’in yaptığı konuşmanın düşünce özgürlüğü sınırlarını aşıp aşmadığının Eyalet Asayiş Dairesi (LKA) tarafından incelendiğini de açıkladı.
TEPKİLER:
Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet: Sarazzin’in konumunda ve sorumluluğunda bulunan bir kişiye yakışmıyor. Alman kamuoyu, bu ifadelere yönelik olarak verdiği tepki bence buna en iyi cevabı vermektedir
Berlin Eyaleti Başbakanı (SPD) Klaus Wowereit: Sözlerin özü tahmin edilse bile bu sözler aptalca. “aptalca”
Hristiyan Demokrat Parti Berlin eyalet teşkilatı Başkanı ve Berlin Eyalet Meclisi Grubu Başkanı Frank Henkel: Yıllarca Berlinliler tarafından verilen vergilerle yaşayan birisinin Berlin hakkında sarf ettiği sözler çok ilginç.
Alman Protestan Kiliseleri Başkanı Wolfgang Huber : Berlin bu tür sözleri hak etmedi.
SPD Berlin Eyalet Milletvekili Eva Högl: Bu açıklamalar sosyal demokratlarla bağdaşmıyor. Parti disiplin kuruluna verilmeli.
Sol Parti eski Federal Milletvekili ve Türk Alman Toplumu onursal başkanı Hakkı Keskin: Bunun aşırı sağcı parti NPD’nin propagandalarından bir farkı yok.
Yeşiller Federal Milletvekili Gerhard Schick: Sarrazin’in açıklamaları iğrenç.
Berlin Brandenburg Toplumu Sözcüsü Safter Çınar: Sarrazin’in açıklamalarını okuyunca insanın aklına NPD’nin göçmen kökenli adaylarına yazdığı tehdit mektuplarından esinlendi mi sorusu geliyor.
Berlin Türk Alman İşverenler Birliği (TDU) Başkanı Hüsnü Özkanlı: Bu açıklamayla Almanya’da barışçı yaşamı tehlikeye düşürülmektedir.
Türk Vatandaşları Konseyi Başkanı (RTS) Dr. Yaşar Bilgin: Bu sözleri kabul etmemiz mümkün değil. Özür dilemekle geçiştirmek olmaz. Alman Merkez Bankası gibi saygın bir kurumun yöneticisi olarak görevden derhal istifa etmelidir.
NE DEMİŞTİ
Thiola Sarrazin, açıklamasında, Berlin’de yaşayan Türklere ve Araplara hakaret ederek, ”Yanlış politikalardan dolayı sayıları artan bu kentteki Türk ve Arapların büyük çoğunluğunun manavlıktan başka üretim işlevi yok” dedi.
Yüksek eğitimlilerin dışında Almanya’ya yabancıların gelmesine ve göçmenlere sosyal yardım verilmesine karşı çıkan Sarrazin, Türk gençlerinin kültürlerinden dolayı kadın öğretmenlerini dinlemediklerini öne sürerek, bunu skandal olarak niteledi.
”Devletten geçinen, bu devlete karşı çıkan, çocuklarının meslekleri için yeterince ilgilenmeyen ve sürekli başörtülü yeni küçük kızlar üretenleri kabul etmek zorunda değilim” ifadesini kullanan Sarrazin, Türklerin yüksek doğum oranıyla Almanları geçmeye çalışacaklarını savundu.
Doğumların yüzde 40’ının sosyal düzeyi düşük olanlarda olduğunu ve bunların ”okulları ve sınıfları doldurduklarını”, bu çocukların birçoğunun bir velisi bulunduğunu ifade eden Sarrazin, aile politikasının değişmesi, sosyal düzeyi düşük olanlara para yardımının yapılmaması gerektiğini kaydetti.
”Buraya bir katkısı olan ve bir yere ulaşmak isteyen herkes hoş gelmiştir. Diğerleri başka yere gitsin” diyen Sarrazin, Berlin’in hiçbir zaman Berlinliler tarafından kurtarılamayacağını, eğitim gören insanların kuşaktan kuşağa ”aptallaştığı”, Berlin’in, 1950’lı yıllarda New York’ta olduğu gibi entelektüel kesimin ithal edilmesine ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Yazıları posta kutunda oku