-CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. NECATİ DEMİR’İN YAKLAŞIK 20 YILDIR TÜRKİYE’NİN ÇEŞİTLİ YÖRELERİNDEN DERLEDİĞİ TÜRK EFSANELERİ, ALMANYA’DA SERİ HALİNDE KİTAP OLARAK YAYINLANDI
-PROF. DR DEMİR: ”TÜRK EFSANELERİ ARTIK BÜTÜN DÜNYADA OKUNUYOR”
SİVAS (A.A) – 04.10.2009 – Doğan Sarıtaş – Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Eğitim Fakültesi Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Necati Demir’in yaklaşık 20 yıllık çalışma sonucu Türkiye’nin çeşitli yörelerinden derlediği Türk efsaneleri, Almanya’da seri halinde kitap olarak yayınlandı.
Prof. Dr. Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, efsanelerin insan ile insanı, insan ile coğrafyayı, insan ile diğer varlıkları, insan ile maneviyatı birbirine gönül bağıyla bağlayan unsurlar olduğunu söyledi.
Sözlü kültürün en önemlilerinden birinin de efsaneler olduğunu ifade eden Prof. Dr. Demir, ”Efsaneler edebi bir tür olmanın ötesinde muazzam bir eğitim aracıdır. Okulların hiç kurulmadığı, kurulduktan sonra da okulların ve öğretmenlerin yetişemediği, az geldiği durumlarda insan eğitiminin en önde gelen vasıtalarından birisi efsaneler olmuşlardır” diye konuştu.
Yaklaşık 20 yıldır sürdürdüğü çalışmalarla Türkiye’nin büyük bir bölümünde yaptığı alan araştırmalarında dil, tarih ve kültür konularında elde edilen malzemeleri arşivlediklerini belirten Demir, ”Arşivlediğimiz konulardan biri de efsanelerdir. Efsane kültürü bakımından Türk dünyasının çok zengin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Türk dünyasının güzel ve önemli bir bölümü olan Türkiye de doğal olarak aynı özellikleri taşımaktadır. Adeta her ağacın, her kuşun, her böceğin, her hayvanın, her taşın, her büyük şahsiyetin efsanesi bulunmaktadır” dedi.
Efsaneler konusunda son derece değerli akademik araştırmalar yayımlandığını ifade eden Demir, ”Ancak bu zenginlikle oranladığımızda yeterli ölçüye ulaştığını söylemek zordur. Günümüzde kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması ve iletişim araçlarının yer vermemesi sebebiyle efsaneler unutulmaya yüz tutmuştur” diye konuştu.
Böyle bir hazineden yeni nesillerin mutlaka yararlanması gerektiğini söyleyen Demir, ”Yararlanmanın ötesinde bu gelenek, kopukluk olmadan mutlaka yeni nesiller tarafından sürdürülmelidir. Kısacası her Türk vatandaşı bu efsaneleri okumalı ve sonraki nesillere nakletmelidir” dedi.
Bütün bunları dikkate alarak efsaneleri yeniden canlandırmak için yeni bir araştırma başlattıklarını bildiren Prof. Dr. Demir, ”Bu araştırmamızın amacı, ayrıntılara girmeden Türkiye’de anlatılan bütün efsanelerin metinlerini yayımlamaktır. Bu çalışmamızı imkanlar ölçüsünde, bütün efsane metinleri yayımlanana kadar devam ettirmek düşüncesindeyiz” diye konuştu.
-”TÜRK EFSANELERİ ARTIK BÜTÜN DÜNYADA”-
Derledikleri Türk efsanelerinin Almanya’da Almanca, Almanca-Türkçe olmak üzere iki seri halinde yayımlandığını bildiren Prof. Dr. Demir, şunları söyledi:
”Birinci kitap serisi 3 kitaptan oluşmakta ve Türk efsaneleri kitaplarda Almanca olarak yer almaktadır. İkinci kitap serisi çocuklara yönelik olup 24 kitaptan oluşmaktadır. Bu serideki kitaplar Heike Laufenburg’un çizdiği resimlerle süslenmiş, çocukların anlayabileceği şekilde düzenlenmiştir.”
Kitapların Almanya’dan da bütün dünyaya yayıldığını ve oralarda da okunduğunu ifade eden Prof. Dr. Demir, ”Türk efsaneleri artık bütün dünyada okunuyor” dedi.
Efsanelerin CÜ Fen Edebiyat Fakültesi Almanca Bölümü Öğretim Görevlisi İbrahim Özbakır tarafından Almanca’ya çevrildiğini ifade eden Prof. Dr. Demir, Türk efsanelerinden oluşan kitaplarının Almanya’da en çok satılan kitaplar arasında yer aldığını belirtti.
Demir, çalışmalarının özgün olduğunu sözlerine ekledi.
Kitaplarda ”Bir Yudum Su ve Serçe Kuşu”, ”Guguk ile Salman”, ”Askerlere Süt Veren Keçi”, ”Haguk ile Guguk”, ”Çoban ve Kavalı”, ”Ormanların Bekçisi Yılan” gibi çok sayıda efsane yer alıyor.
Bir yanıt yazın