22 Eylül 2009 / Ahmet KÜLAHÇI Avrupa
Alman Yeşiller Meclis Grubu Eşbaşkanı Renate Künast, “Göçmen kökenliler, ‘Biz buralıyız, biz buradayız’ demeli” diyerek çocuklarının eğitimine ağırlık verilmesi, meslek eğitimi kapılarının açılması için politikacılara baskı yapmaları çağrısında bulundu.
ALMAN Yeşiller Partisi lider adayı ve partinin Meclis Grubu Eşbaşkanı Renate Künast, Almanya’da yaşayan göçmen kökenli insanlara taleplerini daha belirgin bir şekilde ifade etmeleri çağrısında bulundu. “Her tarafa kocaman bir ‘Evet, biz buradayız ve burada yaşamak ve katkıda bulunmak istiyoruz. Biz çocuklarımızın daha iyi eğitim almaları için mücadele etmek istiyoruz’ deyin” diye konuşan Künast, “Ama nerede çocuk yuvalarında yer? Nerede yeteri kadar Almanca bilmeyen çocukların desteklenmesi diyerek politikacılara baskı yapın. Kapılarına dayanın. Bu sizin hakkınız” dedi.
Hayır diyemezler
Künast, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülke vatandaşı olmayan göçmenlere yerel seçim ve çifte vatandaşlık hakkı verilmesi ile gençleri 18-23 yaşları arasında “tek vatandaşlık”ta karar kılmaya zorlayan “opsiyon model” uygulamasının değiştirilmesine muhafazakar kanadın uzun süre “hayır” diyemeyeceğini söyledi. Yeşiller’in lider adayı Hürriyet’in sorularını şöyle yanıtladı:
– Hıristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) destek vermeden sizin bu yöndeki taleplerinizin gerçekleşmesi mümkün mü?”
Bana göre bu konuda CDU/CSU belirli bir süre sonra tutumunun doğruluğunu anlatabilme ve savunabilme güçlüğü çekecektir. Çünkü Almanya’da dünyaya gelen ve doğuştan Alman vatandaşlığını elde eden Türk kökenli gençlerden ilerde ‘Ya Alman vatandaşlığını ya da Türk vatandaşlığını bırak’ demek kesinlikle doğru olamaz. Böyle bir durum insanların ailelerinden yakınlarından koparılması anlamına da geliyor. Birden fazla vatandaşlığa imkan kılarsak, bu uyumun kolaylaştırılmasına da katkısı olur. CDU/CSU’nun bu tutumu ekonomiye de zarar veriyor. Çok kültürlülüğü yaşamamak bizim zararımızadır.
Öte yandan insanların yaşadıkları bölgelerde sözsahibi olmalarından daha doğal bir şey olamaz. Bu insanların görev almaları ve bölgelerini kendilerinin şekillendirmesi anlamına gelir. Göçmen kökenli gençler için neyin yararlı olduğuna bu insanlar daha iyi karar verebilir.
Asimilasyon hata olur
Soru:Alman vatandaşlığa geçmede ne gibi iyileştirmeler yapılabilir?
Ulusal mesaj ‘sizin Alman vatandaşı olmanızdan memnuniyet duyarız’ olmalıdır. ‘Ben burada yaşıyorum. Türkiye’ye veya başka bir ülkeye istediğim zaman gidip gelebilirim’ diyerek insanların Alman vatandaşlığına geçmeleri desteklenmelidir. Tabii bu insanların kültürel kimliklerinden, dillerinden, dinlerinden, örf ve adetlerinden feragat etmeleri beklenmeden yapılmalıdır. Kapılar açılmalı. İnsanlar zorlanmamalı. Asimilasyon hata olur.
Toplum değişmeli
Soru: İş piyasasında, okulda, mesleki eğitimde hala dışlamalar var…
Göç başlayalı yıllar olduğu halde, daha uyumun başındayız. Toplum bunu yavaş yavaş tartışmaya başladı. Göç alan toplum değişmeli, göçmen kökenliler de değişmeli. Toleranslı davranmalı. Göçmenler de ‘ben burada yaşıyorum, onun için bu ülkenin dilini yani Almanca’yı öğrenmeliyim’ demeli. Yasalara saygılı davranmalı. Eğitim sistemimiz sadece göçmenler için değil, yerliler için de iyi değil. Çocukların bireysel olarak desteklenmesinden uzağız. Dil öğrenmelerine destek veremiyoruz. Birbiriyle konuşmayan insanların birbirlerini tanıma imkanı olmaz. Böyle durumlarda önyargılar artar. Göçmen kökenli bir erkek eğitimcinin çocuk yuvasında görev yapması ayrı bir önem taşır. Bu modern bir toplum modeli olur.
Bir yanıt yazın