‘Biz ötekiler değil; eşitiz’

RUMELİ Balkan Federasyonu Genel Başkanı Süheyl Çobanoğlu, “Kürt açılımı” ve Ermeni konusunda ilk kez “Yüce Türk Milletine” başlıklı bir açıklama yaparak, “aşırı talep ve düşüncelere karşı olduklarını” bildirdi, “Biz ötekiler değil, eşitiz” mesajını verdi.

30 Rumeli, Balkan ve Trakya dernekleri adına “görüş ve düşüncelere katkıda bulunmak amacıyla” böyle bir duyuru yapma ihtiyacını hissettiklerini belirten Çobanoğlu, Türkiye’nin küresel güçler ve işbirlikçileri tarafından bölünmeye zorlandığını ve ülkenin birlikteliğinin kardeş kavgasına dönüştürmek istendiğini vurgulayarak şöyle dedi. “Büyük önderimizin ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ ile ahenkli, uyumlu, etkili işbirliğiyle, hoşgörü, sevgi, saygı ve dayanışma içersinde uzlaşmadan yanayız. Pusu, baskın, mayın ve bombalama gibi terör eylemleriyle vatan evlatlarının kanını ve anaların gözyaşlarını akıtan bölücü terörün neden olduğu kardeş kavgasına  karşıyız.”

“Türkiye’nin sosyal ve ekonomik çöküntüye, dullar ve yetimler ülkesine dönüşmesini istemediklerini” belirten Çobanoğlu, “Atatürk’ün ‘Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı hep bir ırkın evlatları, hep aynı cevherin damarlarıdır’ sözü ve ‘Ne mutlu Türküm diyene’ anlayışıyla, Türkiye’nin ülkesi ve milletiyle bölünmezliğini gelecek nesillere  taşımak, tüm kesimlerle kucaklaşıp kaynaşmak Rumeli Balkan Federasyonu’nun vazgeçilmez idealidir” dedikten sonra şöyle devam etti: “Balkanlarda üç semavi din ile on bir ayrı ırka mensup insanın varolduğu çokuluslu, çokkültürlü, çokdinli ortamda hedefi olduğumuz katliamlar, sürgünler ve göçlerin yarattığı acılar sonucu bugün sürüklenmek istendiğimiz yolda karşılaşılması muhtemel yıkımın  neye mal olabileceğini geçmiş tecrübelerimizle çok iyi biliyoruz. Bu nedenle geliştirdiğimiz ortak yaşam bilinci ile çatışma değil, barış ve huzuru yaşatma geleneğinin mirasçısı ve Türkiye’nin çimentosu olmak arzusundayız.”

BİZ VE ÖTEKİLER İKİLEMİ

Anayasada herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşit olduğunu kaydeden Başkan, “Halkın ‘Biz ve ötekiler’ ikilemine düşürülmesi ve her anlamda eşit yurttaşlar olmak yerine azınlık yaratılmasına yol açacak talepler çözüm değildir” uyarısında bulundu.

Açıklama şöyle devam ediyor:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine ve anayasanın değiştirilemez maddelerine aykırı, insanlarımızı çatışmaya ve ülkemizi bölünmeye sürükleyecek çözüm olacağı iddia edilen aşırı talep ve düşüncelerin karşısındayız. 25 yılda 40 bin insanın ölümüne sebep olanların önerilerine ‘evet’ diyerek teröristi ve destekçilerini ödüllendirme ve terörle amaca ulaşmayı onaylama gibi bir lüksümüz olamaz. Söndürülen ocaklar, katledilen masum insanlar, zorlanan ülke ekonomisi, acılarla dolu yıllar beraber ödediğimiz fakat hak etmediğimiz ağır bir bedeldir.

YEMİNLERİNİ UNUTMASINLAR

Açılımın konuşulduğu ve sorunun çözümüne iyi niyetle yaklaşıldığı bugünlerde dahi terör örgütü tarafından kalleşçe  devam ettirilen vahşetin sona erdirilmesinde herkes gibi bölge halkını temsil ettiği iddiasında bulunan siyasilerin de yeminlerine sadık kalma mecburiyetleri olduğu unutulmamalıdır. Terörist katiller önce silahını bırakıp  işledikleri suçun hesabını yüce Türk adaleti karşısında verdikten sonra büyük Türk milletinin hoşgörüsüne sığınmalıdır.

ERMENİSTAN KONUSU

Yurtdışında ise tüm komşularımızla sıfır sorun, çevre ülkelerle barış, güvenlik, refah ve istikrar temeline dayalı politikalar çerçevesinde Ermenistan’la geliştirilen diyalog ortamının da önemini idrak etmekteyiz. Uluslararası hukuka saygı, ihtilafların diyalogla çözümü, ekonomik işbirliği ortak arzumuzdur. Ancak anayasalarındaki Türklükle ilgili olumsuz maddelerin çıkarılması, uydurma soykırım iddialarından vazgeçmeleri, işgal ettikleri Azerbaycan topraklarından ve Karabağ’dan çekilmeleri, topraklarımızdan hak iddialarından vazgeçmeleri, paralarındaki Ağrı Dağı resimlerinin kaldırılması, 1. Dünya Harbi’nde Anadolu’da, daha sonra da Azerbaycan’da yaptığı katliamlar için özür dileyerek samimiyetlerini kanıtlamalıdırlar.

Komşuları ile güven esasına dayalı bir işbirliğinin, Ortadoğu, Kafkaslar ve ilgi alanımız olan Balkanların güven ve istikrarıyla ekonomik gelişmesine olumlu katkıları inkâr edilemez. Biz de bu konuda gerekli desteği sağlamaya hazır olduğumuzu, yüce Türk milletine saygıyla ilan ederiz.