Almanya yeşiller partisi üyesi Özcan Mutlu

ANCAK REFORM SÜRECİNİ DE YAVAŞLATMADAN SÜRDÜRMESİNİ İSTİYORUZ”

BERLİN (A.A) – 12.09.2009 – Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth, Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediklerini, ancak Türkiye’deki reform sürecinin de yavaşlatılmadan sürdürülmesini istediklerini söyledi.

Roth, 27 Eylülde yapılacak genel seçimler nedeniyle bugün başkent Berlin’de, Yeşiller Partisi’nin Friedrichshain-Kreuzberg ilçesinden doğrudan adayı olan Christian Ströbele ve Yeşiller Partisi’nin Berlin eyalet listesinde 4. sıradan milletvekili adayı olan Berlin Eyalet Meclisi Üyesi Özcan Mutlu’yla birlikte, Türklerin yoğun olarak yaşadığı ve ”Küçük İstanbul” olarak bilinen Kreuzberg semtini gezdi.

Roth, aralarında Türklerin de bulunduğu vatandaşlarla sohbet etti, Türk manavından üzüm aldı, bir restoranda döner kesti, kuru yemişçiden de kuru kayısı alarak yedi.

Ströbele ve Mutlu’yla birlikte bir çiçekçiyi de ziyaret eden Roth, buradan da partinin sembolü olan günebakan çiçeği aldı.

Dükkanları gezen ve simit alarak yiyen Roth, bir restoranda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Birlik partileriyle (CDU/CSU) Hür Demokrat Parti’nin (FDP) aksine Türkiye’nin AB üyeliğini her zaman desteklediklerini belirten Roth, ”Biz Türkiye’nin AB üyesi olmasını, ancak reform sürecini de yavaşlatmadan sürdürmesini istiyoruz” dedi.

İstanbul’daki sel felaketinden dolayı da büyük üzüntü duyduğunu, orada olan bir arkadaşıyla sürekli irtibatta bulunduğunu ifade eden Roth, hayatlarını kaybedenlerin yakınlarının ve bu felakette mal varlıklarını yitiren insanların acılarını yürekten paylaştığını kaydetti.

Alman vatandaşlığına geçiş şartlarının zorlaştırıldığını, bu şartların hafifletilmesini istediklerini de belirten Roth, çifte vatandaşlığı da desteklediklerini, bir insanın iki ülkeye de bağlı olabileceğini söyledi.

Almanya’da yaşayan tüm yabancılara yerel seçimlerde oy kullanma hakkı verilmesi gerektiğini kaydeden Roth, 30 ya da 40 yıldan bu yana Almanya’da yaşayan Türklerin, AB vatandaşı olan Yunanlılar gibi oy verememelerinin haksızlık olduğunu ifade etti.

Aile birleşimi kapsamında Almanya’ya gelecek yabancı eşlerin önceden Almanca bilmelerinin zorunlu kılınmasını da “saçmalık” olarak nitelendiren Roth, çiftlerin aralarında hangi dili konuşmak istediklerine devletin hiçbir şekilde karışamayacağını söyledi.

Roth ayrıca, Doğan Medya Grubu’yla işbirliği yapan Alman Springer yayınevinin vergi kaçırdığını iddia etmenin doğru olmadığını belirterek, konuyla ilgili davanın hukuki bir dava olmaktan çok siyasi bir davaya benzediğini savundu.

Talep edilen vergi cezası miktarının her bir şirketi iflasın eşiğine getirebilecek bir miktar olduğunu kaydeden Roth, Doğan Medya Grubu’nun iflas etmesinin Türkiye’de medyanın ve böylece demokrasinin de zayıflaması anlamına geleceğini sözlerine ekledi.

Mutlu da, Türkiye’deki davayla basın özgürlüğünün ayaklar altına alındığını öne sürdü.

Mutlu ayrıca, Yeşiller dışında hiçbir siyasi partinin seçim sözünde durmadığını belirterek, boş söz yerine icraat isteyenlerin 27 Eylülde oylarını mutlaka Yeşiller Partisi’ne vermeleri gerektiğini söyledi.

Çifte vatandaşlığın ve yerel seçim hakkının bir an önce uygulanmaya konulmasını istediklerini ifade eden Mutlu, Türk vatandaşlarına bir an önce Almanya’da serbest dolaşım hakkı verilmesi gerektiğini kaydetti.

Ströbele ise, eğitim konusunun önemine vurgu yaparak, Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) her vesileyle eğitim koşullarının düzeltilmesinden söz ettiğini, ancak iktidarda bulunduğu Berlin eyaletindeki okullarda sınıflardaki öğrencilerin çok fazla olması nedeniyle öğretmenlerin ders vermekte zorlandıklarını söyledi.


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir