Akademisyenler Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Şükrü Koç, Hükümet’in, “Kürt Açılımı” nı eleştirdi.
ANKA
Ankara– Akademisyenler Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Şükrü Koç, yaptığı yazılı açıklamada, “Kürt Açılımı”nın zamanına ve “Açılım” şeklini eleştirerek, bu açılımın getireceği olumsuz sonuçlara dikkat çekti.
Koç, tartışmaya katılanların kardeşlik üzerinde durmamaları, ortak kültürel değerleri yok saymaları, benzerlikler yerine dildeki önemsiz ayrılığa odaklanmaları gerçek bir ‘idrak yoksunluğu’ olarak değerlendirdi.
“Halkın ortak değerlerini ortadan kaldırmak isteyenler”
Koç şöyle dedi: “Bugün halkımızın tüm farklı kesimleri mutsuzluklarını dile getirmektedirler. Kürtler, Türkler, Aleviler, Süryaniler, Ermeniler, İslami duyarlılıkları fazla olanlar, ‘laiklik elden gidiyor’ diyenler vb. toplumun çeşitli kesimlerinin şikayetleri giderek artmaktadır. Bu kesimlerin şikayetleri birbirlerinden değildir. Çünkü Türk Milleti birarada barış içinde, kardeşçe yaşama sanatını çok iyi bilmekte ve uygulamaktadır. Şikayetlerin odağında devleti yönetenlerin çarpık zihniyetleri ve politikaları bulunmaktadır. Halkın bir arada yaşamasını sağlayan ortak değerleri ortadan kaldıran ve yeni değerler icat eden bu zihniyet ve politikalar ne yazık ki bugünkü sorunları yaratmıştır. Aynı kültür çevresinde bir arada kardeşçe yaşamakta olan insanlarımıza ‘Helen kültürü’nü (Daha geniş anlamada Batı kültürünü) dayatanların baskı ve zulmü Türk-Kürt herkesi etkilemiştir.”
Bu nasıl bir baskı ki
Kürtler’in bir baskı ve zulüm altında yaşıyormuş gibi gösterilmelerinin doğru olmadığı eleştirisini getiren Koç, “Bu nasıl bir baskı ve zulüm ki, Kürtler istedikleri gibi ticaret yapıp zengin olabiliyorlar, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan gibi en yüksek makamlara gelebiliyorlar” dedi.
“Kürt sorunu” ifadesinin daha baştan ayırımcılık koktuğunu öne süren Koç, açılım konusunda da şu çağrıları yaptı; “Türk milletini oluşturan hiçbir parçaya özel ayrıcalıklar tanınmamalı, üniter yapı korunmalı, fakat demokratik açılımlara süratle devam edilmelidir. Sınırlarımız içindeki her vatandaşımıza, özgür, güvenli, refahlı ve mutlu bir hayat sağlanmalıdır. Türkiye’de rahatsız edici bir demokrasi ve insan hakları sorunu vardır. Bu sorunu ortadan kaldıracak yasal düzenlemeler Türk Milleti istediği için yapılmalıdır.”