10 Eylül 2009, Perşembe hürriyet
Mesut Özil, Almanya’nın Gelsenkirchen kentinde doğdu. Türk kökenli. Serdar Taşçı, Almanya’nın Esslingen kentinde doğdu. Türk kökenli. Miroslav Klose, Polonya’nın Opole kentinde doğdu. Polonya kökenli.
Lukas Podolski, Polonya’nın Gliwice kentinde doğdu. Polonya kökenli.
Piotr Trochowski, Polonya’nın Tszew kentinde doğdu. Polonya kökenli.
Marko Marin, Bosna Hersek’te doğdu. Bosna kökenli.
Mario Gomes, annesi Alman, babası İspanyol. Almanya’da (Riedlingen) doğdu. İspanyol kökenli.
Jeronimo Maria Barreto Claudimir de Silva Cacau, Brezilya’da doğdu. Brezilya kökenli.
Sami Khedira, babası Tunuslu, annesi Alman. Almanya’da (Stuttgart) doğdu. Tunus kökenli.
Andreas Beck, eski Sovyetler Birliği’nde (Kemerowo) doğdu. Sovyet vatandaşı olarak 3 yaşındayken Alman kökenli ailesiyle birlikte Almanya’ya geldi.
Bu isimlerin ortak bir özelliği var.
Hepsi de Alman vatandaşı.
Hepsi de futbolcu.
Hepsi de Alman futbol milli takımının kadrosunda.
Alman futbol milli takımının teknik direktörü Joachim Löw, 23 futbolcudan oluşan “çekirdek kadroda” göçmen kökenli bu 10 gence de yer verdi.
Hem de sonuna kadar güvenerek.
İşte bu “çok kültürlü” tablo Löw’ün eseri.
“Göçmen” kökenli bu gençler, Löw’ün yüzünü “kara çıkarmadı”.
Alman futbol milli takımını başarısı için koştular.
Ya Almanya’daki köklü partiler?
Almanya’da 27 Eylül’de yapılacak genel seçimlerde milletvekili seçilebilmek için 3 bin 556 aday başvurdu.
Bunlar arasında Türk kökenli 31 aday var.
Bu rakam ilk bakışta pek fena değil gibi geliyor insana.
Ancak detaylı bir biçimde incelendiğinde ortaya bambaşka bir tablo çıkıyor.
Kelimenin tam anlamıyla kapkara bir tablo…
Çünkü bu adayların çoğu ya bağımız olarak, ya yüzde 1 oranında bile oy alamayacak partilerden, ya kendi seçim bölgelerinden direkt olarak Federal Meclis’e girme mücadelesi verecek.
Köln’de Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) direkt adayı Lale Akgün ile Stuttgart’ta Yeşiller’in Eşbaşkanı Cem Özdemir’in rakipleriyle amansız bir mücadele vermesinden hareket edilmekte.
Tabii hem Lale Akgün hem de Cem Özdemir, umutlarını yitirmiş değiller.
Ama işleri de kolay değil.
Diğer bağımsız ve direkt adayların hemen hemen hepsinin ise rakiplerinden fazla oy alarak milletvekili seçilmesi tam bir mucize olur.
Ama böyle bir mucize bırakın her 4 yılda bir yapılan genel seçimlerde bin yılda bir bile yaşanmaz.
SPD’nin Hamburg eyalet listesinin 2. sırasında yer alan Aydan Özoğuz ile Yeşiller’in Bavyera eyalet listesinin 5. sırasındaki Ekin Deligöz, büyük bir olasılıkla Federal Meclis’e girecek.
Belki Kuzey Ren Vestfalya’da (KRV) Sol Parti’nin eyalet listesinin 7. sırasına yerleşen Sevim Dağdelen de ikinci bir 4 yıllık dönem için Federal Meclis’teki milletvekili sıralarında yerini alacak.
Böyle bile olsa, Federal Meclis’te Türk kökenli parlamenter sayısı beklentilerin gerisinde kalacak.
Almanya’da göçmen kökenlilerin politik katılımını isteyen köklü partilerin politik sorumluluk taşıyan yöneticileri kafalarını kuma gömeceklerine, Alman milli futbol takımı teknik direktörü Joachim Löw’e baksınlar.
Baksınlar ki, doğru şeyler de öğrensinler…
Bir yanıt yazın