KIBRIS ”DURUYOR”
Hüseyin MÜMTAZ
Doğru, Kıbrıs duruyor.. Bir yere gitmedi.. Olanca görkemiyle, halâ sıcak Akdeniz gecelerindeki alımlı süzülüşüyle orada, öylece duruyor..
Akdeniz’in doğu ucunda..
Girit gibi.. Rodos gibi..
Selânik de ”orada” duruyor..
Batı Trakya da..
29 Ekim 1913 tarihinde imzalanan İstanbul Anlaşmasıyla Batı Trakya Osmanlı tarafından bütünüyle Bulgaristan’a bırakılmış; 27 Kasım 1919’da yapılan bir ”çakma referandum” ile ve halkın ”özgür iradesiyle” Yunanistan’a ilhak olmuştur.
Muhtemel yeni referandumlara ”dikkat”..
Batı Trakya da ”orada” yâni AB sınırları içinde duruyor ama şimdi camiler kundaklanıyor..
”Kıbrıs duruyor” derken, orada öylece ”duran”ın, aslında sadece ”kuzeyi” olduğunun farkında mısınız?
Elimizde kalan ”kuzey”..Yâni KKTC..
Halbuki, ”Ulu Hakan” Abdülhamid-i Sâni’nin ”hukuku şahanesine halel gelmemek-Şahane hukukuna dokunmamak” kaydıyla İngiliz’e ”kiraladığı” 93 Harbi’ne kadar hepsi bizimdi..
O 93 Harbi’nde Kars-Ardahan-Batum’u Ruslar işgal etmişti..
40 yıl kaldılar..
Kars’ı, Ardahan’ı geri aldık ama Batum ”ellerin oldu”..
Batum da hâlâ orada duruyor.. Bir yere gitmedi.. Ama siz gitmek isterseniz Sarp’ta pasaportunuza mühür vurduruyorsunuz..
30 Ekim 1918, Mondros Ateşkes’inin imzalandığı gündür..
Mondros Ateşkes Anlaşması, Osmanlı Devleti’nin yıkımından sonra kurulan Türkiye’nin çerçevesini çizen ilk uluslararası belgedir. Türk Kurtuluş Savaşı’nın siyasi manifestosu olan Misak-ı Milli Beyannamesinin birinci maddesi, “30 Ekim 1918 tarihli anlaşmanın çizdiği hudutlar dahilinde, dinen, ırkan ve emelen müttehit [birleşik] Osmanlı İslam ekseriyetiyle meskûn bulunan aksamın tamamı, fiilen ve hükmen gayrı kabil-i tecezzi bir küldür [bölünmez bir bütündür]” der.
Misâk-ı Milli; Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nın da ”son” kararı olup .mensuplarının, işgal kuvvetlerince Malta’ya sürülmesi sonucunu doğurmuştur.
Yâni Misak-ı Milli, Meclis-i Mebusan’ın ”son’, TBMM ye giden Milli Kongreler yolunun da ilk kararıdır.
İşte o Misak-ı Milli de, Musul da bizimdi, ki binbir hile ile İngilizler tarafından gasp edilmiştir..
Musul ”da” 1918’den beri ”orada” duruyor..
Şimdi ”new” Anglo-Amerikanlar; peşmergeler cirit atmıyor, beyzbol oynuyor..
”İşgal İstanbul’u”nda, ”Mütareke İstanbul’u”nda da İstanbul ”orada” öylece duruyordu..
1921 Ankara’sında Yunan toplarının sesleri Dikmen sırtlarından duyulduğu sırada da Polatlı orada öylece ”duruyordu”..
Tabii.. Üzülmeyin, sıkılmayın dostlar… Kıbrıs orada duruyor.. 74’e kadar da zaten oradaydı.. 3074’e kadar da muhtemelen orada duracak..
Duruyor da, elimizde kalan yarısında şimdi iftar zamanı top iki kere patlıyor..
Bir, Türk Lefkoşa’da; 30 saniye sonra Rum Nicosia’da.. Rum Cumhuriyeti’nin de Müslüman tebaası var ya.. Aslında bütün ”zaten orada durmakta olan” Kıbrıs’ın ”kuzeyi” Rum’un tebaası ya..
”Zaten orada durmakta olan Kıbrıs’ın kuzey yarısında” 80 yıldır bir Ortaköy Camii vardır..
Şimdilerde bir de Rumca ”Ortaköy Camii” yazıyor dabellasında..
”Zaten orada durmakta olan Kıbrıs’ın kuzey yarısında” meşhuur bir Selimiye Camii var, biliyorsunuz..
1571 fethinden bu yana Camii.
Kesintisiz namaz kılınıyor..
İstanbul, Trabzon ve İznik Ayasofya’lara inat 1571’bu yana namaz kılınıyor.
Yalnız 2004 Annan Referandumu’ndan bu yana;
Toplumsal bilincin-dayanışma ve direnişin simgesi olan ”cenaze namazları”na ”turistlere engel olunuyor” gerekçesiyle izin verilmiyor..
Ve…
Dabellasında aynen şöyle yazıyor..
”SELİMİYE CAMİİ-Selimiye Mosque-St. Sophia Cathedral”
PES yani.. Sayın seyirciler..
Bir yer..
Aynı zamanda hem Camii;
Hemi de CATHEDRAL olabilir mi?
Mithat Kerim’in kulakları çınlasın..
Ha bu arada merak buyurmayın..
KIBRIS…
Yoksa…
CYPRUS mu demeliyim,AB procesi uyarınca..?
”YERİNDE DURUYOR MU?”
Orada, öylece?10/09/09
57’İNCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAY’IN NEFERLERİYİZ
mumtazbay@hotmail.com
Bir yanıt yazın