LEFKOŞA’DA KRONOMETRE ÇALIŞIYOR VE CEPHEDE ÇATLAK
Hüseyin MÜMTAZ
Lefkoşa’da, 2009 sonu yaklaştıkça saate karşı değil, dakikaya karşı amansız bir yarış koşuluyor; konu, KKTC Cumhurbaşkanlığı..
Favori Eroğlu, Plâse Talât, Sürpriz….”Beşparmak Grubu”..
Eroğlu’nun arkasında; ”müşterek politbüro”nun bütün engellemelerine ve grev-toplumsal huzursuzluk-ekonomiyi çökertme gayretlerine rağmen; halâ % 44’lük 19 Nisan iradesi mevcut.
Talât’ın ise en büyük destekçisi iç ve dış cümle Annanistler. ”Yoldaş”ı Hristofiyas da, ”başbaşa” ve tanıksız-tutanaksız görüşmelerde ”anlaştıkları prosedürler” uyarınca kararlaştırılmış desteğini esirgemiyor, kendilerine ”Uluslararası camia” tarafından ezberletilen karşılıklı hamlelere göre hareket ediyor.
Talât ile Eroğlu arasındaki en temel fark Talât’ın, ”KKTC’nin SON CUMHURBAŞKANI” olmak istemesi.. Telaşı da Nisan 2010’daki Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce; Türkiye’nin AB’ye karşı girdiği ”limanların Rum gemilerine açılması” mükellefiyetinin itici gücünü kullanarak 2009’un son aylarında ”İKİNCİ ANNAN REFERANDUMU”na ülkeyi taşımak..
Bir taşla iki ciklacık vurabilmek….
Hem Eroğlu’na karşı kaybetmemiş olacak, hem de ülkeyi ”Yoldaşı”na teslim edecek.
Halen bile Eroğlu’nu yok sayıyor, ”Görüşmelerle ilgili bilgi vermek üzere” siyasi partileri çağırıyor.. ”Tek başına hükümet” ile küsurat partilerini aynı kefede tartıyor…
Eroğlu da ”bilgi alımına” ne kendi gidiyor, ne bakanını gönderiyor..
Derken piyasaya ”Beşparmak Grubu” çıkıyor..
İlk değerlendirmelere göre, hem her iki taraftan da memnun olmayan, hem (mecburen) Ankara’ya uzak durmayan, hem de dış mihraklara-harici bedhahlara sıcaklık bahşeden bir yaklaşım içindeler.. Her tarakta bezleri var, her davulun önünde oynuyorlar.
Bu ”gruba” olumsuz yaklaşmamın nedeni, ”eski” Başbakanlardan Hakkı Atun’un da içinde yer alıyor olması..
Atun’un en son numarası Metehan’da Atatürk Heykeli’nin açılmasına ”embedded liboş”larla beraber karşı çıkması.. Zâtı muhterem hem ”eski” başbakan, hem Atatürk Heykeli’ne karşı çıkıyor..
Vah bize… Meğer kimleri Başbakan yapmışız…
Bu ”Beşibiryerde”ler, geçtiğimiz aylarda Ankara’ya ”Biz de varız” gezisi yaptılar.
Bu ”ziyaret” basına şöyle yansı(tıl)dı.. (ANKA)
”Denktaş döneminin `ağır topları` Ankara`da: `kadife ayrılık` bir seçenek olmalı”
ANKARA(ANKA) – KKTC`de Denktaş Döneminde çok önemli görevlerde bulunan eski Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Ergün Olgun, eski Meclis Başkanı Hakkı Atun ile eski Washington ve New York Temsilcisi Osman Ertuğ, adada sürdürülen müzakere sürecinde `Kadife Ayrılık`ın da bir seçenek olmasını istedi. Ankara`da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile 1.5 saat görüşen heyet üyeleri, Davutoğlu`nun `Çözüm olmazsa başka alternatifleri düşünebiliriz` yönündeki açıklamalarına destek verdi”.
”Kadife ayrılık”… Yâni ”ayrılık” isteyen milliyetçilere mavi boncuk; Rumla birleşmek isteyenlere de ”kadife boncuk”.. Her telden nağmeler..
”Beşibiryerde”ler ”aday” olarak Ergün Olgun’u düşündüklerini sızdırıyorlar ama ben Atatürk heykeli karşıtı Atun’dan şüpheleniyorum..
Rauf Bey’in ise son tahlilde, haberde yansıtıldığı gibi; ”Devlet”in varlığının oylanacağı Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyları Talât lehine bölecek bir Truva atı kullanacağını düşünmüyorum..
Çünkü aynı filmi 2004’de de görmüş; eş-dostla konuşurken ”Bu seçim parti seçimi değil, parti kimliklerinizi bir kenara bırakın, devletin varlığını oylayacağınızı düşünün” demiştik.
Yanlış mı yapmıştık?
O zaman ”Hayır’cı-devletçi” cephede sadece Denktaş ve Eroğlu vardı..
Yanlış mı yapmışlardı?
Öte yandan muhtemel referandumda, muhtemel ”Hayır”cı cephe üzerinde de çeşitli oyunlar oynandığını görüyoruz..
”Mücahit Dernekleri” Talât’tan görüşme talep ediyorlar.. Talât derhal ”yemekli olsun-muhabbet olsun” havasına sokmaya çalışıyor.. Dernekler arasında ‘anlaşmazlık” başgösteriyor, sonuçta ”Talât’ın yemeğini” bazı dernekler yiyor, bazıları yemiyor..
”Hayır”cılar şu veya bu şekilde bölünüyor..
Kronometre çalışıyor.. 05/09/09
57’İNCİ ALAY HER YERDE !
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERLERİYİZ !
Bir yanıt yazın