ABD’de Ermeni lobisine darbe

Semih İdiz

ABD’de bir federal temyiz mahkemesinin geçen hafta aldığı karar, Ermeni soykırımı meselesinin hukuki boyutu açısından kalıcı sonuçlara yol açacaktır. İç gündemin aşırı yüklü olması nedeniyle, kamuoyumuzun dikkatini çekmemiş olsa bile konu önemlidir.
Her şeyden önce söz konusu karar, Ermenistan ile uzlaşmanın önünde engel gibi görünen Amerika’daki Ermeni lobisine ciddi bir darbedir. Bunun lobi için, Başkan Obama’nın 24 Nisan’da “soykırım” kelimesini kullanmamasından sonra ikinci ciddi darbe olduğu söylenebilir.
Zira karar, “soykırıma uğrayan ailelerine sattıkları hayat sigortasının şartlarını yerine getirmemekle” suçladıkları sigorta şirketlerine dava açan Ermenilerin önünü kapıyor.
Fakat daha önemlisi, “Ermeni soykırımı” kavramını hukuki bir çerçeveye oturtuyor.
Bundan birkaç yıl önce açılan bir dava sonucunda New York Life adlı sigorta şirketi Ermenilere 20 milyon dolar ödemişti. Bir başka davadaysa, Türkiye’de de şubeleri bulunan AXA şirketi 17 milyon dolar ödemişti. Şu anda görülmeyi bekleyen benzeri başka davalar var. 

Dış politika yürütmenin ihlali

Bu davaların Türkiye için önemi, “Ermeni soykırımı” kavramının bu yoldan Amerikan mevzuatına giriyor olmasıydı. Ancak federal mahkeme, Kaliforniya eyaletinin bu davalara olanak veren yasasını “anayasaya aykırılık” gerekçesiyle geçersiz kıldı.
Mahkemeye göre, Kaliforniya’nın söz konusu yasası, “Yönetimin, anayasa güvencesinde olan, dış politika yürütme hakkına karşı bir ihlal” teşkil ediyor. Çünkü ABD Yönetimi, “Ermeni soykırımını” hukuki anlamda kabul etmiyor. Kaliforniya yasası ise bu ifadeyi hukuki çerçevede kullanarak dış politika yönetimini etkiliyor.
Federal mahkemeden geldiği için ABD’nin diğer eyaletleri de bu karara uymak durumundalar. İşin özeti, ABD Başkanı, ya kendi rızasıyla ya da Kongre baskısıyla “Ermeni soykırımı” demedikçe bu sözlerin hukuki geçerliliği olmayacak.
Daha açık konuşmak gerekiyorsa, Türkiye ile ilişkiler stratejik önemini korudukça, ABD yönetimlerinin ilk dış politika sorumluluğu bu ilişkileri sürdürmek olacaktır. Buna hukuk yoluyla zarar verecek girişimler ise, bu karar gereğince, sonuçsuz kalacaktır. Ermeni lobisinin avukatları federal mahkemenin kararını bozma yollarını arıyorlar şimdi. Ancak bir sorunları var. Zira federal mahkemenin bu konuda genel bir yaklaşımı var. Yani,  sadece Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili değil. 

Soykırımı kabul eden eyaletler

Amerika’da federal mahkemenin Ermeni kararını analiz eden uzmanlar, aynı mahkemenin bir gün önce de, Naziler tarafından çalınan sanat eserlerinin iadesi için açılan davaların yolunu, aynı gerekçeyle tıkadığına işaret ediyorlar.
Bu arada, federal mahkemenin daha önce Kaliforniya’nın Yahudi soykırımı ile ilgili tazminat davalarına olanak veren yasasını geçersiz kıldığını da anımsatıyorlar.  Ermeni lobisinin önde gelenleri, tahmin edileceği gibi bu gelişme karşısında çok kızgın. Ermenileri temsil eden Avukat Brian S. Kabateck (herhalde “Kabatek”ten geliyor) bu kızgınlığın temelinde yatan asıl endişeyi şöyle dile getirmiş:
“Bu kararın mantıki sonucu, Ermeni soykırımını kabul etmiş olan 40 eyaletin bundan vazgeçmek zorunda kalmasıdır.” Ermeni lobisiyle ABD Kongresi’ndeki destekçilerinin federal mahkemenin kararını bozup bozamayacaklarını göreceğiz. Fakat, aleyhinde dava açılan sigorta şirketlerinden birisinin avukatı Neil M. Soltman’a bakılacak olursa, “federal mahkeme son kararı ile bu işi bitirmiş oldu.”

Semih İdiz - washington 1212917 640

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir