2009-08-10 18:01:58
Bu dakikalarda Yalta’da Yalta- İntourist Otelinde XIV Dünya Türk Gençleri Birliği Kurultayı başladı. Kurultayın açılış konuşmasını Kırım Tatar Milli Meclis (KTMM) Başkanı, Ukrayna milletvekili Mustafa A.Kırımoğlu yaptı. Kırımoğlu, konuşmasında “Kırım Türk Dünyasının ayrılmaz parçası olduğundan dolayı, Kırım kurultaya gelen misafirlerin vatanıdır” dedi.
KTMM Başkanı, Kırım Tatar halkının anavatanı olan Kırım’ın Kırım Tatarlarının elinden alındığını ve kendi vatanlarını unutmaları için yıllar boyunca çalışıldığını belirtti. Kırımoğlu, Kırım Tatar halkının onlarca yıl boyunca anavatanına dönme mücadelesini veren Kırım Tatar halkının, sadece barışçıl metotlar kullandığını belirtti. Ukrayna milletvekili, “Bundan 10 yıl önce, Kasım 1999’da Kofi Annan (dönemin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri) Mustafa A.Kırımoğlu’na uluslararası ödül verirken dünyada sorunların ve milli hareketlerin çok olduğunu, ancak sadece Kırım Tatar halkının milli hareketinin demokratik prensiplerden yola çıkarak mücadelesini barış yolu ile sürdürdüğünü kaydetmişti” dedi.
Kırımoğlu, “Eminim, bizim milli hareketimizin prensiplerinin bilinmesi Türk halkları için yararlı olacaktır. Siz Kırım’ı ziyaret edeceksiniz, Kırım Hanlığının başkenti Bahçesaray’ı gezeceksiniz. Bahçesaray gezisi sırasında İsmail Gaspıralı’nın mezarını ziyaret edersiniz, Fatiha süresini okursunuz. İsmail Gaspıralı’nın “Fikirde, işte, dilde birlik” sözleri kurultayımızın temeli oldu. Bu prensipleri düşmanlarımız da biliyor ve Sovyet döneminde bizi bölmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyordu. Bir örnek getireceğim. 1979 yılında yapılan mahkemeden sonra ben Yakutsk cezaevine gönderildim. Hapishanede Ruslar ve Yakutlar için ayrı odalar vardı. Cezaevine gelen herkes yatakhaneyi kendisi seçiyordu. Ben durumu anladım ve Yakutların yattığı yatakhaneye gittim. Yakutlar bunun farkına varıp bana “ Neden bize geldin, biz Kırım Tatarı değiliz ki?” diye soru sordular. Ben bu soruya cevap olarak bizim aynı milletin temsilcileri olduğumuzu söyledim. Yakutlar şaşırdı, çünkü en yakın halkın Japon halkı olduğunu düşünüyorlardı. Herkesin her şeyi kendi halkı için yapması gerekir. Eğer biz halkımızı sevmeyi öğrenirsek, o zaman geleceğimiz parlak olacak” dedi.
QHA
Bir yanıt yazın