Rum Patrikhanesi’nden Tehlikeli Oyunlar


İstanbul’daki Rum Patrikhanesi, Doğu Avrupa’dan Rusya’ya ve Akdeniz’e kadar uzanan geniş bir bölgede küresel barışı engelleyebilecek tehlikeli adımlar atmaktadır.

Patrik, yasaları ve uluslar arası antlaşmaları hiçe sayarak devlet başkanı edasıyla yetki alanını genişletmeye, Pan-Ortodoks birliğini kurmaya çabalamaktadır. Patrik, İstanbul Rumları ile yetinmemekte, Mısır’dan Ukrayna’ya, Rusya’ya kadar yayılmış kiliseler ve inananlar vasıtasıyla siyasi güç kazanma peşinde koşmaktadır.

Yunanistan Kilisesinin başına kendisine sadık bir kuklanın getirilmesinden sonra yetki alanını Ukrayna’ya yayma konusunda kısmen başarılı olan Fener Rum Patriği son olarak tüm anlaşmazlık konularına rağmen Moskova ve Tüm Rusya Patriği Kirill’i kabul etmiştir. Fener Patriği Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya, Sırbistan, Romanya, Bulgaristan, Gürcistan üzerindeki etkisini de arttırmanın hesaplarını yapmaktadır.

Amaç, Batı Avrupa ile Doğu Avrupa’dan Asya’ya kadar uzanan zengin bölgeler arasında bir kontrol hattı oluşturarak bir tür Bizans varisi olmaktır. “Ecumenical Patriarch and Archbishop of Costantinople And New Rome” (yani Yeni Roma’nın ve İstanbul’un Başpiskoposu ve Evrensel Patriği) olduğunda ısrar etmesinin sebebi de budur. Bir taraftan Avrupa’yı kuşatırken diğer taraftan da Avrupa Birliğinin içinde kontrol, hizipleşme, baskı mekanizmaları oluşturarak gücüne güç katmayı planlamaktadır.

Patrik bu sinsi planını gerçekleştirmek için ABD’deki Rumlardan, Archon adı verilen fanatik gruptan ve ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan her türlü yardımı almaktadır. Patriğe verilen destek bu kadarla da kalmamaktadır. Patrik hazretleri, “Bölge güvenliği, Ortadoğu sorunu, Pakistan, Afganistan, İran ve Irak’taki durum konularında istişarelerde bulunmak amacıyla Türkiye’yi ziyaret eden” ABD Dışişleri Bakanlığı Siyaset Planlama Direktörüyle dahi görüşmektedir. Patrikhane’nin siyasi güç kazanma, Ortodoks İttifakı kurma yönündeki faaliyetlerine destek olmanın Yunanistan’da hükümet, muhalefet ve tüm basının mutabakata vardığı bir devlet politikası olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Bu amaçla Yunanistan’dan yollanan milyarlarca Euro, Patrik tarafından sadece kendisine yakınlık gösteren Rumlara dağıtılmaktadır.

Patriğin amacı Doğu ile Batı arasında kalan yörüngenin merkezinde kendisinin olduğunu herkese kabul ettirmektir.

Sibel Keskin

sibelkeskin@yahoo.com

0000000000000000000000000000000000000000000000000

Fener Rum Patriği Neyin Peşinde?

Gönderi Tarihi: 14 Tem 2009

Sibel Keskin

Fener Rum Patriği Neyin Peşinde?

Dimitrios Arhondonis ya da ruhani adıyla Bartholomeos’un Fener Rum Patriği olduğu 22 Ekim 1991 yılından bu yana yurtiçi ve uluslararası temaslarının yoğunluğu dikkat çekecek boyutlarda seyrediyor. Son olarak Moskova ve Tüm Rusya Patriği Kirill’i kabul etti.

Kamuoyu önünde şaşaalı ve de teatral bir şekilde gerçekleştirilen kabul ve dini törenler, beraberinde Fener Rum Patriği’nin niyetlerine dair kuşkuları da canlandırdı. Bilindiği gibi Fener Rum Patriği, “Ecumenical Patriarch and Archbishop of Costantinople And New Rome” sıfatını kullanmakta ve vatandaşı olduğu ülkenin sorumlu olduğu yasalarını ihlâl etmektedir. Patriğin inatla kullandığı bu tanımlamanın anlamı “Yeni Roma’nın ve İstanbul’un Başpiskoposu ve Evrensel Patriği”dir ki bu unvan Lozan’da kayda alınan antlaşmanın içeriğine ters düşmektedir.

Halkımız “ekümenik” kavramını Fener Rum Patriği tarafından gündeme getiriliş şekliyle bilmektedir. Kamuoyunda bir unvan olarak algılanan bu kavram, “Bir strateji ve aynı zamanda da siyasi bir tanımlamadır. Strateji olarak kökleri, Macar siyasetçi Djuvera’nın yazdığı ‘Türkleri yok etmek için 100 Plan’ kitabında da belirttiği gibi İznik Hıristiyan Toplantısı’na kadar gitmektedir. Ana teması: Doğru yolda (Tanrının yolunda) yanlış adım atan imanlıların (Müslümanlar ve Museviler) Hıristiyanlaştırılması ve Hıristiyan birlikteliğidir”.

Fener Patriğinin bu gösterişli kabulünün akıllara getirdiği diğer bir konu ise Heybeliada Ruhban Okulunun açılmasıdır. Konunun sorun haline dönüştürülmesi ise Patriğin okulun açılması konusunda yasalara aykırı, kapitülasyon sayılabilecek dayatmalarda bulunmasından kaynaklanmaktadır. Patrik, Yüksek Öğrenim Kurumu’nun ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetki ve sorumluluklarını kabul etmemekte, “Heybeliada TC’nin denetimi dışında tutulacak” diye diretmektedir. Yani bir başka deyişle, “Ben senin kanunlarını, meclisini, kısacası devletini tanımıyorum” demektedir. Lozan Antlaşması’nın 12. maddesine göre “Gayrimüslimlerle Müslümanların eşit haklara sahip olduğu” hükme bağlanmıştır. Burada eşitlik esas olduğuna göre devletin denetimi dışında bir okul açılmasını istemek imtiyaz ve kapitülasyon talep etmektir. Fener Patriği, bu konuda da Lozan Antlaşması’nı tanımamakta ve Türkiye’yi de ihlale zorlamaktadır.

Fener Rum Patriği bu faaliyetlerinde “Archon” adı verilen grubun yakın destek ve yönlendirmesinden yararlanmaktadır.

Archonların ABD’deki Order of Saint Andrew The Apostle Derneği’nin faaliyetleri kendi çalışma raporlarına dayanılarak şöyle özetlenebilir:
*Patrikhane’nin “ekümenik”liğinin Türkiye tarafından da tanınması.
*Türkiye ve ABD nezdinde Heybeliada Ruhban Okulu konusunda lobi çalışmaları yapılması.
*Patrikhanenin mülk edinme konusu ve bazı Rum vakıflarının mal varlıklarının iadesinin istenmesi.
*Türk Hükümetinin Patrik seçimine ve Sen Sinod’un oluşumuna müdahale etmemesi.

Bu arada, “Archonluk” canını ve malını “Megalo İdea” yani Yunan yayılmacılığı emelleri için sakınmadan ortaya koyabilecek kişilerden oluşan bir topluluktur. Yani Fener Rum Patriği ve arkasındaki Archonlar aynı zamanda radikal, yayılmacı Yunan milliyetçisidir. Bu koşullar altında Fener Rum Patriği’nin “ekümenik”lik iddiası, dini yönden gündeme getirilen kriterlerle ne ölçüde bağdaşmaktadır sorgulamak gerekir.

İstanbul'daki Rum Patrikhanesi, Doğu Avrupa'dan Rusya'ya ve Akdeniz'e kadar uzanan geniş bir bölgede küresel barışı engelleyebilecek tehlikeli adımlar atmaktadır. - barthelemos

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir