İrlandalılar’ın Osmanlı Sultanı’na Gönderdikleri Teşekkür Mektubu
İrlanda‘yı kasıp kavuran kıtlık döneminde, Osmanlı Devleti‘nin yaptığı nakdî ve aynî yardımın hatırasına 2006 Mayıs ayında Dublin‘e yetmiş mil uzaklıktaki Drogheda şehrinde tören yapılarak, o döneme ait tarihî Belediye Binası‘na şükran plâketi asıldı.
Tarihî bilgi ve belgelere göre iki milyon İrlandalının göç etmesine ve ölümüne sebep olan açlık ve kıtlık felâketi sırasında Sultan Abdülmecid, İrlanda halkına 10.000 Sterlin yardımda bulunmak istediğini bildirir. Fakat kendi topraklarına dâhil bulunan bu bölgeye sadece 2.000 Sterlin vermeyi kararlaştıran İngiltere Kraliçesi Victoria, İstanbul’daki büyükelçisi vasıtasıyla, Sultan’ın teklifine karşı çıkar ve neticede Osmanlı bağışı bin sterline iner. Sultan Abdülmecid bunun üzerine İrlanda‘ya tahıl yüklü beş gemi gönderir. Fakat İngilizlerin Dublin Limanı‘na sokmadıkları erzak dolu yardım gemileri, yüklerini Drogheda Limanı‘na boşaltır (1847). Bu dönemde İngiltere ve kıta Avrupa’sı sanayi devriminin getirdiği refah ve zenginlik içinde oldukları hâlde İrlanda‘ya yardım etmezken, Osmanlı‘nın hem maddî sıkıntı içerisinde, hem de çok uzak bir coğrafyada olmasına rağmen insanî yardımda bulunması burada dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan biridir.
Drogheda Şehri’nin Ayyıldızlı Amblemi
İşte, bu hâdisenin hatırasına 800. kuruluş yıldönümünü kutlayan Drogheda Belediyesi‘nce yaptırılan şükran plâketi, 150 yıl önce Türk gemicilerin misafir edildiği eski belediye sarayının duvarına (şimdiki Westcourt Oteli) çakıldı. Düzenlenen törende konuşan İrlanda Büyükelçimiz Taner Baytok, hâdiseyi The Threshold dergisinde, Thomas P. O’Neill imzasıyla 1957 yılında yayımlanmış yazıdan öğrendiğini söyledi.
Baytok, İrlanda asilzâdelerinin padişaha gönderdikleri ve hâlen Topkapı Sarayı Müzesi arşivinde muhafaza edilen teşekkür mektubunun da bu Osmanlı yardımını doğruladığını belirtti. Mektupta şöyle deniyordu: “Aşağıda imzaları bulunan biz İrlanda Asilzâdeleri, Beyefendileri ve Sâkinleri, Majesteleri tarafından acı çeken kederli İrlanda halkına gösterilen cömert hayırseverlik ve alâkaya en derin minnetlerimizi saygıyla takdim eder ve onlar adına Majesteleri tarafından İrlanda halkının ihtiyaçlarını karşılamak ve acısını dindirmek üzere cömertçe yapılan bin sterlinlik bağış için teşekkürlerimizi arz ederiz.”
İrlanda’ya Osmanlı yardımının etkisi öylesine büyük olmuş ki Şehrin ve ülkenin ünlü futbol klübü Drogheda United’ın simgesinde de ayyıldız kullanılmış.
Drogheda‘nın Belediye başkanı Alderman Frank Goddfrey de, şehir ambleminin Osmanlı hilâl ve yıldızı olduğunu hatırlatarak “Şükran plâketimiz, iki ülke insanlarının dostluk sembolü olacaktır, ümidindeyim.” dedi. Kıtlık ve Açlık Müzesi müdürü de, Türk halkına ve Osmanlı Devleti‘ne minnettar olduklarını vurguladı.
BÜYÜK İRLANDA KITLIĞI
İrlanda Tarihi‘nin en önemli olaylarından biri olan İrlanda Açlığı, Büyük Kıtlık veya Patates Kıtlığı diye de adlandırılan İrlanda patatesinin zehirlenmesi sonucu ortaya çıkan büyük afette yaklaşık 1 milyon İrlandalı hayatını kaybetmiş ve yaklaşık 2 milyon İrlandalı da çoğunlukla Amerika‘ya göç ederek ülkeyi terk etmiştir. 1845′te Amerika‘dan sızan (veya sızdırılan) zehirli bir mikroskobik mantar olan Phytophtera İnfestans‘ın, ülkenin en temel gıda maddesi olan patates ürününün üçte birini yok etmesiyle başlayan kıtlıkda ertesi yılki kayıp yüzde 80-90′lara kadar ulaştı. Aç halkın tohumlukları da yemesi sebebiyle kıtlık 1847′de zirveye ulaştı. İthal tohumların kullanıldığı 1848′deki mahsulde ise patateslerin yarıya yakını heba oldu. 1849′dan itibaren azalmaya geçen felaket 1851′de sona erdi.
Katolik İrlanda, İngiltere tarafından acımasızca sömürülmekteydi. Adanın tarım topraklarının tümü, yaklaşık 10 bin İngiliz‘in elinde bulunmaktaydı . Bunlar, bu toprakları 600 bin İrlandalı çiftçiye kiralıyor, aldıkları yüksek rantlarla İngiltere‘de Lordlar gibi yaşıyorlardı. Nüfus yoğunlundan ötürü toprak kiraları çok yüksekti. En verimli topraklar İngiltere‘ye ihraç edilmek üzere tahıl üretimine ayrılmıştı. Öylesine ki, kıtlığın patladığı 1845′te İngiltere‘ye 1 milyon ton tahıl ile 258.000 koyun gönderilmişti. İşçilere ücret ödenmiyor, bunun yerine ücret olarak küçük bir toprak parçası kiralanıyordu. Kiracı çiftçiler ve işçiler, yani 4 milyondan fazla İrlandalı ise tek gıdaları olan patatesi buralarda üretiyorlardı.
Patates Kıtlığı‘nın yaşanmasından sonra başlayan ölümler ve göç olaylarından sonra yaklaşık 8 Milyon olan İrlanda nüfusu bir kaç yıl içinde yaklaşık 5 milyona gerilemiş, Amerikaya göç etmek zorunda kalıp bir daha vatanlarına dönemeyen İrlandalılar ise geride pekçok hüzünlü hikaye bırakmışlardı.
ACI GÜN DOSTU
İngiltere Kraliçesi‘nin kendi topraklarına dahil bir bölgeye Osmanlı Devleti tarafından yapılmak istenen nakdî yardımı engellemesi ve yardım miktarını onda bire düşürmesi, ibret verici bir olaydı. Buna karşılık, Osmanlı Sultanı Abdülmecid‘in muhtemel siyasi gerilimleri ve ulaşım güçlüklerini de göze alarak 4.000 kilometre uzaklıktaki fakir bir ülkeye tahıl yüklü gemiler göndermesi tarih sayfalarında benzerine rastlanmayacak bir alicenaplık örneğiydi.
150 Yıl Önce Türk Gemicilerin Misafir Edildiği Eski Belediye Sarayı
Evet, Avrupa‘nın en batısında, tarih boyunca hiç karşı karşıya gelmediğimiz insanların memleketinde, bizimle ilgili, kitabe diyebileceğimiz bir belge çakılı. Oradaki üç-beş satır, insanlık tarihini anlatan ciltler doluşu kitaba sığmayacak bir mana zenginliği içinde, daha nice asırlar ötesine mesaj verip, ışık tutacak.
BİR ANI:
Lozan’da bizimle alâkalı müzakereler yapılırken Yahya Kemal de orada imiş. Avrupalı bütün delege ve temsilciler bizim aleyhimize oy verirken, sadece İrlanda temsilcisi her oylamada bizim lehimize parmak kaldırıyormuş. Bu durum şairimizin dikkatini çekmiş ve bir fırsatını bulup kendisine; ‘Herkes bizim aleyhimizdeyken, siz her seferinde lehimize oy kullanıyorsunuz; bunu niçin yapıyorsunuz?’ diye sormuş. İrlandalı Yahya Kemal’in yüzüne şöyle bir bakmış ve; ‘Böyle yapmaya mecburum. Benim gibi her İrlandalı da buna mecburdur. Biz bir yandan açlık ve kıtlıktan kırılıp, bir yandan salgın hastalıkla boğuşurken (1845-1849) diğer Avrupalılardan hiçbir yardım ve destek görmedik. Ama sizin Osmanlı dedeleriniz, yardım olarak hem para hem de gemiler dolusu erzak gönderdiler. O zor günlerde bize insanca, dostça uzanan eli asla unutamayız. Siz her zaman desteklenmeye lâyık bir milletsiniz; bunu çok iyi hak ediyorsunuz!’ diye cevap vermiş.”