31 Temmuz 2009 – 00:25
NATO, Türkiye’de bulundugu iddia edilen nükleer silahlari sahiplenmedi.
Öte yandan Amerikan Bilim Adamlari Federasyonu ve Italyan Silahsizlanma Bilim Adamlari Birligi basta olmak üzere çesitli kaynaklarca, 2009 yili itibariyle Türkiye’de Incirlik üssünde 90 nükleer bombanin bulundugunu iddia edilirken, bunlarin 50’sinin ABD ve 40’inin evsahibi ülke (Türkiye) kontrolünde oldugu ileri sürülüyor.
NATO, Soguk Savas döneminde Sovyet tehdidine karsi Türkiye, Belçika, Hollanda, Almanya ve Italya’ya yerlestirildigi iddia edilen nükleer silahlari sahiplenmedi.
NATO Sözcüsü James Appathurai, düzenledigi basin toplantisinda, Belçika Senatosunun Avrupa’daki nükleer silahlari tartistiginin hatirlatilmasi üzerine “NATO’nun hiçbir nükleer silahi yok. Nükleer silahlar üye ülkelere ait. NATO komutasinda hiçbir (nükleer) silah yok” dedi.
Appathurai, NATO bünyesinde faaliyet gösteren Nükleer Planlama Grubu’nun “NATO müttefiklerinin bulundurdugu nükleer silahlarin güvenlik standartlarinin belirlenmesine, diger uzmanlik alanlarina ve finansmanina katki saglayarak bunlarin korunmasini güvence altina aldigini” belirtti. NATO’nun bunun disinda nükleer silahlarla ilgili bir sorumlulugu olmadigini anlatan Appathurai, “Nükleer silahlar üye devletlerin kendilerine ait. Bundan anlayacaginiz (NATO üyelerindeki nükleer silahlar) Nükleer Silahlarin Yayilmasinin Önlenmesi Anlasmasi’nin kapsamina giriyor. Bu nedenle bunlar nükleer silaha sahip oldugunu deklare etmis ülkelere ait” diye konustu. ABD nükleer silahlarina evsahipligi yaptigi iddia edilen NATO üyeleri Türkiye, Belçika, Hollanda, Almanya ve Italya, 1968 yilinda Birlesmis Milletler genel kurulunda görüsülerek imzaya açilan ve 1970 yilinda yürürlüge giren Nükleer Silahlarin Yayilmasinin Önlenmesi Anlasmasi’nin kisa sürede parçasi olmustu. Türkiye, 1 Ocak 1967 tarihinden önce nükleer silah ve patlayiciya sahip olan ABD, Rusya, Fransa, Ingiltere ve Çin’in “nükleer silah sahibi ülkeler” olarak kabul edildigi söz konusu anlasmayi 28 Ocak 1969 tarihinde imzalamis ve 28 Kasim 1979 tarihinde Bakanlar Kurulu karari ile onaylayarak taraf ülke haline gelmisti.
Anlasma uyarinca nükleer silah sahibi taraf ülkeler, nükleer silah sahibi olmayan ülkelere nükleer silah veya diger nükleer patlayicilari temin etmeleri ve yapmalari için yardimda bulunmamayi taahhüt ederken nükleer silah sahibi olmayan taraf ülkelerin bu silah ve patlayicilari temin ya da imal etmemeleri gerekiyor.
TÜRKIYE’DE “TAKTIK NÜKLEER SILAH” IDDIASI
Amerikan Bilim Adamlari Federasyonu ve Italyan Silahsizlanma Bilim Adamlari Birligi basta olmak üzere çesitli kaynaklarca, 2009 yili itibariyle Türkiye’de Incirlik üssünde 90 nükleer bombanin bulundugunu iddia edilirken, bunlarin 50’sinin ABD ve 40’inin evsahibi ülke (Türkiye) kontrolünde oldugu ileri sürülüyor.
Uluslararasi kaynaklara göre Türkiye’de daha önce Balikesir ve Akinci üslerinde tutulan nükleer silahlar ise 1996 yilinda geri çekildi. Bilim adamlarinin Avrupa’daki Amerikan nükleer silahlariyla ilgili hazirladiklari raporlarda, ABD’nin Türkiye’daki 90 “taktik nükleer silah” disinda Belçika’nin Kleine Brogel, Hollanda’nin Volkel ve Almanya’nin Büchel hava üslerinde 20’ser ve Italya’nin Aviano hava üssünde 50 nükleer silah bulundurdugu iddia ediliyor. Yunanistan’in Araksos üssündeki nükleer silahlarin ise 2001 yilinda ABD tarafindan tamamen geri çekildigi belirtiliyor. Bu durumda ABD’nin Avrupa’daki toplam 200 nükleer bombasinin yarisina yakinina Türkiye evsahipligi yapiyor.
Nükleer silahlarla ilgili uluslararasi raporlarda, ABD’nin 2005-2008 yillari arasinda Almanya’dan 130, Ingiltere’den 110 ve Italya’dan 40 nükleer silahi geri çekerken Türkiye, Belçika ve Hollanda’daki nükleer cephanenin sabit kaldigi ileri sürülüyor.
BELÇIKA’DA NÜKLEER SILAH TARTISMASI
Belçika’da nükleer silahlarin yasaklanmasini öngören bir yasa tasarisinin Senatoya getirilmesi, siyasi arenada hararetli tartismalara neden oluyor. Sosyalist üye Philippe Mahoux tarafindan Senatoya sunulan yasa tasarisinda, ülkede bulunan ABD nükleer bombalarinin yasaklanmasi isteniyor. Belçikali senatör Mahoux, “nükleer silahlardan arindirilma ile NATO’ya sadakat konularinin tezat olusturmadigini” savunurken, sundugu yasa tasarisinin NATO ve ABD’de yol açtigi rahatsizligin bilincinde oldugunu, bu tasarinin kolaylikla onaylanacagina inanacak kadar “saf olmadigini” belirtiyor. Belçika’daki tartismalarda, nükleer silah stoklarindan vazgeçilmesi iradesinin NATO anlasmalari ve yükümlülükleri çerçevesinde mümkün olmadigini, “dayanisma” gerektigini, “Avrupa’nin nükleer silahsiz savunulamayacagini”, sunulan yasa tasarinin “iyi bir fikir” olarak görülmedigini söyleyenler arasinda, Liberal Senato Baskani Armand De Decker de bulunuyor. De Decker, “Pakistan’da iktidarin ve dolayisiyla nükleer silahlarin Taliban’in eline geçmesi halinde, Avrupa’da konuslandirilan nükleer silahlarin caydirici olacagi” örnegini veriyor.
Yasa tasarisina muhalifler, Belçika’nin dünyanin en önde gelen silah üreticileri ve ihracatçilari arasinda yer aldigini, NATO’nun Avrupa Kuvvetleri Komutanligi (SHAPE) ve Genel Merkezinin Belçika’da bulundugunu da hatirlatiyor.
NATO’YA GÖRE “NÜKLEER CAYDIRICILIK” POLITIKASI DEGISMEDI
NATO Sözcüsü James Appathurai, NATO’nun nükleer caydiricilik politikasinin degismedigini vurgulayarak, “Buna göre NATO üyelerinin güvenliginin saglanmasi ve caydiricilik için konvansiyonel silahlar yaninda asgari düzeyde nükleer kapasite bulundurulmasi zorunlu” dedi.
Appathurai, NATO’nun yeni stratejik belgesi hazirlanirken nükleer politikasini gözden geçirebilecegini fakat “bugüne dek hiçbir üye ülkeden (nükleer politikada) hiçbir degisiklik talebinin gelmedigini” ifade etti.