YAZILMAK İSTENEN YENİ TARİH BUDUR!!

Değerli Yurtseverler,

Aşağıda verilen şu rezalete bakın! Eğer bu bir kışkırtma değilse ve bu tarih böyle genişletilerek yeni tarih belirlenmişse ve üzerine ölü toprağı serpilmiş Türk Ulusu gerekli tepkiyi bir şekilde ve yeteri kadar veremez ise, geleceğimiz çok çok tehlike altındadır! Manda ülkesi olma yolundayız!

Peki bu tepki verilecekse öncelikle kim verecek? Bu ülkenin kan ve can vererek bu toprakları kazanan insanların biz torunları mı, yoksa bu insanları temsil eden ve adına milli irade dedikleri seçilmiş meclis mi-iktidar mı, kim? Yani, bu ulusal hassasiyetlere karşı “One Minute” diyecek ve durumu kurtaracak olan kim(ler)dir? Ya da diyecek olanları motive edecek(ler) kimdir, bunu bilmek hakkımız değil midir?

Hatırlayın lütfen, geçen yıl Münih’te (Almanya) uluslararası bir toplantı vardı ve ülkelerin liderleri çıkıp konuştular; Bunlar arasında Rusya’yı temsil eden Putin ve ABD’yi temsil eden Dışişleri Bakanı mı idi -ondan emin değilim- ABD temsilcisi konuşurken Rusya’nın menfaatine dokunan bir cümle söylemişti. Ama, RF temsilcisi Putin derhal müdahele etmişti : “One Minute” dememişti ama onun yerine “Shut UP” (Kes Sesini) demişti. Hatırlamışınızdır. Dünyanın 2 numarası 1 numarasını ülkesi adına susturmuştu… Oysa, geçmişte hiç bir ulusun yapamadığını yapan, yedi düveli o zamanın şartlarında bile dize getirip, şu Türkiye haritasını çizip bize modern bir ülke olarak teslim eden Ulusal liserimiz Yüce Atatürk’ü “Terörist-Katil” ilan etmeye ve dünyaya da böyle kabul ettirmeye çalışan stratejik (!) ortağımız, büyük dostumuz(!)a karşı tıs yok hiç kimsede! Bu ne menem bir iştir!? Geleceğimizin ipotek altında olduğunu ne zaman göreceğiz? Kim dengeleyecek bu haksızlıkları kim, kim?

Saygılarımla

Duran Aydoğmuş
22.07.2009
—– Manda ülkesi mi oacağız, Kurtuluş savaşını niçin yaptık acaba?

From    : melike.f.k@gmail.com>
Subject:YAZILMAK İSTENEN YENİ TARİH BUDUR!!
Date    : Thursday, July 16, 2009, 5:08 PM

YAZILMAK İSTENEN YENİ TARİH BUDUR!!
Amerikan meclisine sunulan sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısının ilk maddesindeki “1915-1919 yılları arasında “ kısmı çıkarılmış onun yerine ” 1915-1923 yılları arasında “ ibaresi gelmiştir!! Bu değişiklik yenidir!! Yani sözde soykırım yıllarının zamanı Kurtuluş savaşını da içine alan yıllar arasına çekilmiştir.. Lütfen tarihi yeni düzenlenmiş dosyaya bakınız kendiniz inceleyiniz :
http://frwebgate. access.gpo. gov/cgi-bin/ getdoc.cgi? dbname=110_ cong_bills&docid=f:hr106ih. txt.pdf
1919 yılını 1923 olarak değiştirmek kağıt üzerinde çok küçük ama tarihsel olarak cok büyük bir değişikliktir çünkü bahsi geçen olaylar Kurtuluş savaşı zamanında oldu demektir.. Kurtuluş savaşının baş kumandanı kimdir.. Atatürk’tür.. öyleyse kim sorumludur efendim? ATATÜRK.. Evet, ATATÜRK.. Sarkisyan 24 Nisan’da ne demistir? : “Türk halkını sorumlu tutmuyoruz. O dönem baştakiler sorumludur”. Tarih 1919′dan alınıp 1923′e taşınınca baştakinin kim oldugunu söylemeye gerek var mı?

Bu iki rakam değişikliğinden Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın haberi yok mudur? Onların ister olsun, ister olmasın bizim hepimizin haberi olmak zorundadır.. Lütfen yeni dökümanı okuyunuz, inceleyiniz ve arkadaşlarınızla paylaşınız!!
Görüldüğü gibi dokümanda iki rakam değiştirirsek Yarabbil Alemin sen nelere kadirsin.. Bir taşla üç kuş.. Hem Amerika ile sürtüşme bitecek, hem “Kemalizmin toplum üstündeki etkisini azaltmalısınız” diyen Avrupa mutlu olacak, hem Ermeniler’e ve bütün dünyaya “gördünüz mü gardaşlar sizi bizim atalarımız öldürmedi.. Aha sizi bu adam öldürdü.. Ona inananlar bize kendi ülkemizde 85 seneden beri zulüm yapıyorlar. Bize bunu yapan size onu yapmaz mı?.. Ah gardaşlar ahh… düşmanımız ortakmış da bilmiyormuşuz..” deme fırsatı bulacaklar, birbirlerini kucaklayacaklar ve Türkler de nihayet Obama’nın da dediği ve istediği gibi tarihleriyle yüzleşecektir..  Zaten Türkiye Cumhurbaşkanı Obama’ya “Tarihimizle yüzleşmeye hazırız” demiştir..

Yaptı mı yapmadı mı diye şüpheye düşenlere de “Yapmıştır hem de vallah billah yapmıştır.. Bak onun müritlerinden oluşan Türk ordusu şimdi de Kürtleri öldürüyor.. Zamanında size yapılanı şimdi de Kürtlere yapıyorlar.” denildiğini duyar gibiyim..
Hatta durum öyledir ki Amerika’daki Türk toplumu biri “yapmıştır” dese bini de “hee yapmıştır tabii” diyecek kıvamdadır.. Zaten Türkler bunun doğru olduğunu kabul ettikten sonra Ermenistan’in bu yasa tasarısını kapı kapı bütün ülkelere götürmesinin bir gereği kalmayacaktir. . İstediği parayı istediği toprağı hak etme hakkı doğacaktır.. Bunun karşılığında da ATATÜRK 20. Yüzyılın ilk soykırımını yapan azılı katil ilan edilecek ve Kurtuluş Savaşımızın meşruluğu tartışmaya açilacaktır. İşte bu kimileri için “Dream come true”(Rüyanın Gerçekleşmesi) gibi birşeydir.. İyi de Atatürk’e mersiyeler düzen Obama buna nasıl izin verir.. Obama “Benim bu konudaki fikrim sabittir” deyip soykırıma inandığını ama faturanın kime kesileceği konusunda şüpheleri olduğunu belirtmiştir.. 24 Nisan konuşmasından da anlaşılacağı gibi Atatürk’ü ve Cumhuriyet tarihini savunma işinin Obama’ya bırakılacak hali yoktur…
İyi de nasıl olmuştur da geçen sefer tasarı Amerikan meclisine geldiğinde sert yeller estirip Amerika’nın Türk başkonsolosu’nu hışımla çeken Türk hükümetinin tutumu ve duruşu birden değişmiştir? Bir iki sene gibi kısa bir zamanda neler olmuştur? Çok önemli bir şey olmuştur.. Türkiye Cumhurbaşkanı Ermenistan’a gitmiştir..

Orada görüşmeler sürerken Ermenistan başkanı çok akıllıca bir cümle kullanmıştır.. Söyle demiştir Sarkisyan : “Türkiye Ermeni soykırımını kabul ederse Türkiye’de laik sistem yıkılır”. Açın bakın işte aynen böyle demiştir.. Bu cümle, çok üstün bir zekanın ve son derece güzel bir analizin damıtılmış öz sözüdür..

Sarkisyan Türkiye’de olan olayları son derece güzel analiz etmiş, bundan faydalanmıs ve iki ülke tarihinde görülmemiş bir yakınlaşmanın temeli suçu ATATÜRK’un üstüne yıkmak kaydıyla oluşmus ve ilk defa iki ülke Amerika’nin güdümünde ortak bir paydada buluşmus ve yol haritasını çizmiştir..
Bu arada Aliyev “Türkiye Azarbaycan arasındaki ilişki Atatürk’un bir mirasıdır” gibilerinden demeçler vermektedir. . Tamam işte.. tam da bu yüzden Türkiye Azerbeycan ilişkileri kötüleşmektedir sayın Aliyev.. Bir de hatırlatmaya gerek var mı Azerbeycan ünlü Fetullahçı okullarını ülkesinden çıkaran tek Türki cumhuriyettir. . Eee tabi yaptığının cezasını çekmelidir Aliyev.. okulları ülkeden atarken aklı nerdeydi?
Türkiye ve Ermenistan’in Amerikan güdümünde ve Avrupa onayında kurdukları plan güzeldir de acaba gerçekten bu yalan tutacak midir? Tarihçiler durumun böyle olmadığını biliyorlar.. Hoş bir kısım tarihçilerin bunun illah vallah böyle olduğu üzerinde görüş bildirmeleri an meselesidir. Eldeki belgeler durumu doğrulamıyor. Eldeki belgeleri kim takar?.. Takılsaydı bugüne gelinir miydir? Ters tepebilir.. Ama eğer Türk halkı da soykırım tasarısını onaylarsa ve Atatürk’un katil olabileceğine inanırsa ters tepmez.. Türk halkı buna hazır mıdır? Hemen bir kamu oyu yoklaması yapmak için “Ermenilerden özür diliyorum” kampanyası olacak ve halkın bu masalı kabul edip etmeyeceğinin sosyal deneyi yapılacaktir. . Deney sonucunu veriyouz :

Toplumun tepkisi sert değil, toplumsal baş kaldırı, aşırı reaksiyon gösterilmedi, olumlu bakanlar çoğunlukta.. geçiş döneminde olunduğunu düşünüyoruz.. Güzeeel… Durum iyidir de, daha da iyileştirmek için bir kaç Atatürk evladı terörist, katil, hırsız, din düşmanı gibi ağır suçlamalarla halk gözünde hakir ve suçlu gösterilmelidir. Haklarında karalamalar suçlamalar ve saldırılar kimi gazetelerde tam manşetten verilmelidir. . Atatürk adı terörist faaliyetlerle beraber anılmalı, halkın çoğu Atatürk’ün katil olabilme fikrine iyice alışana kadar ve Atatürk’ü içten içe terörist görene kadar bu hareket dalga dalga ve dozajı arttırılarak devam etmelidir..

Mümkünse Türk halkı istenilen kıvama geldiğinde bu yasa tasarısı kabul edilmelidir. . Obama’nin da dediği gibi “yangına körükle gitmenin bir yararı yoktur”, Gün gelip de yasa tasarısı Amerikan meclisinden geçip Atatürk katil ilan edildiğinde Türk halkı da bu fikre iyice alışmış olmalıdır ki tepki göstermesin.. Bu arada tepki gösterme ihtimali olanlar da bir şekilde terör örgütü üyesi falan gibi yakıştırmalarla toplatılmalı, ve halkın güven duyduğu ne kurum varsa teker teker karalanmalı, etkisiz hale getirilmelidir.
Bu arada, tüm bunlara paralel Türkiye’de Ergenekon davası sürmektedir.. Bu davada “Bir Numaralı Adam” fellik fellik aranmaktadır. . Zamanlama da müthiştir (Ergenekon davası, tasarıdaki tarih değişikliğinden kısa bir süre sonra ortaya çıkmıştır) Allah’in izniyle Amerika yeni değiştirilen tarihle soykırımı kabul edip faili belirlediğinde, Türk halkı da Atatürk’ü katil, Kurtuluş savaşını yersiz görme kıvamına geldiğinde ve biz de Avrupa’nın ve Amerika’nın istediği doğrultuda nihayet tarihimizle yüzleşme fırsatı bulduğumuzda, Ergenekon olayı bakın görün kendiliğinden nasıl da güzel çözülecek, bir numaralı adamın kim olduğunu cümle alem öğrenecektir..

Bu ahval ve şerait içinde sormamız gereken önemli bir soru vardır: 1919 yılını 1923 yılına kim, kimden destek alarak ve hangi amaçla değiştirmiştir? Sanıyorum ki bu sorunun cevabını bulabilirsek bir çok şey kendiliğinde aydınlığa kavuşacaktir..

Prof. Dr. Hande ÖZDİNLER
Chicago North Western Üniversitesi

—–
“Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki, sinesinde yetişerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri, çok iyi incelemek dikkatinden, bir an vazgeçmesin!”

*****
“Vatandaşlar! Vatanınızda herhangi bir şahsı, istediğinizi sevebilirsiniz; kardeşiniz gibi, arkadaşınız gibi, babanız gibi, evlâdınız gibi, sevgiliniz gibi sevebilirsiniz. Fakat bu sevgi sizi, millî mevcudiyetinizi bütün sevgilerinize rağmen herhangi bir şahsa, herhangi bir sevdiğinize vermeye sebep olmamalıdır. Bunun aksine hareket kadar büyük hata olamaz.”

Mustafa Kemâl ATATÜRK-1925

Mustafa Kemal Atatürk

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir