KÜRDİSTAN TEZGAHI

 

 

Psikolojik harekat
Peşmerge’nin sözde devletini Türkiye’ye kurdurmak için psikolojik harekat başlatıldı. DTP’nin Gül’e sunacağı raporun ardından, merkezi Brüksel’de olan bir ABD düşünce kuruluşu ’teklif’ sundu: Peşmerge, federatif yapıyla Türkiye’ye katılsın!

Rüşvet, şantaj!..
TÜrkİye’ye ’rüşvet’ önerip üstü örtülü şantaj yapan ’rapor’da “Kürtler bağımsızlık istiyor ama olmazsa Irak yerine Türkiye’yi tercih ediyorlar. ’Musul Vilayeti’ adıyla petrole de kavuşacak olan Ankara sorunu çözüp AB’ye girer!” deniliyor.

Senaryo sahneye konuyor
YENİÇAĞ, Irak’ın kuzeyinde kurulacak kukla devlet için hazırlanan planın aşamalarını ve final sahnesini 3 Haziran 2009 tarihli nüshasında “BÜYÜK OYUN” başlığıyla duyurmuştu.
Kürt devleti oyunu
DTP’lilerin Türkiye’nin eyaletlere bölünmesini istediği bir dönemde peşmergelerden benzer bir teklif geldi: Musul vilayeti adıyla Türkiye’ye katılalım. Ankara da Kürt sorununu çözüp AB’ye girsin…
Irak’ı parçalayıp, Kuzey Irak’a otonomi veren ABD’nin, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında, Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunu da içine alan bir Kürt devleti kurma planının ikinci adımı da tartışmaya açıldı. PKK’nın siyasi uzantısı olduğunu inkar etmeyen DTP’lilerin eyalet sistemi istediği bir dönemde, Irak’ın kuzeyindeki peşmergelerden de “Federatif bir yapıyla Türkiye’ye katılalım” önerisi geldi. Merkezi Brüksel’de bulanan ABD düşünce kuruluşu Uluslararası Kriz Grubu “Irak ve Kürtler” başlıklı bir rapor hazırladı. Amerikan düşünce kuruluşunun raporunda, sözde Kürt liderlerin AKP döneminde Türkiye ile ilişkileri geliştirdiği belirtildi.

İttifaka mecburuz
Raporda, Irak’ın kuzeyindeki sözde bölgesel yönetimin lideri Mesud Barzani’nin özel kalem müdürü Fuat Hüseyin’in şu sözleri aktarıldı: “Eğer (Iraklı) Şiiler İran’ı ve Sünniler Arap dünyasını seçerse, Kürtler de Türkiye ile ittifaka girmek zorunda kalacak.” Raporda, Mesud Barzani ile Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan arasında henüz görüşme yapılmamış olsa da Kürt yetkililerin üst düzey Türk yetkililerle birçok kez bir araya geldiği hatırlatıldı. Raporda, isim verilmeden Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimden ve Türkiye’den üst düzey yetkililerin Uluslararası Kriz Grubuna yaptığı açıklamalara da yer verildi.

Irak’ı istemiyorlarmış
Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin adı açıklanmayan bir yetkilisi, “Bağımsız olmak hakkımız, fakat bu olmazsa ben Türkiye ile olmayı Irak’la birlikteliğe tercih ederim. Çünkü Irak demokratik değil” diyerek, tek çıkış yolunun bölgenin “Musul vilayeti” adıyla Türkiye’ye, Türkiye’nin de kendi içindeki Kürtlerin durumuna çözüm olarak AB’ye katılması “ olduğunu ifade etti. Buna karşın Ankara’nın Iraklı Kürtlerle ”resmi birliktelik“ seçeneğine sıcak bakmadığı kaydedilen raporda, adı açıklanmayan üst düzey bir Türk yetkilinin şu görüşlerine yer verildi: ” Iraklı Kürtlerle ekonomik birliktelik gelecekte mümkün. Fakat bu resmi değil, fiili bir birliktelik olmalı. Biz Irak’ın bütünlüğünü korumasından yanayız.
Yeniçağ uyarmıştı!
ABD’nin Ankara eliyle Irak’ın Kuzeyi ve Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunu da içine alan bir Kürt Devleti kurdurtmaya çalıştığını ifade etmiştik. Peşmerge petrollerinin Türkiye üzerinden dünyaya pazarlanmasının da bu oyunun bir parçası olduğunu dile getirmiştik. Barack Obama’nın da başkanlık seçimleri öncesinde hazırladığı seçim bildirgesinde Kürt devletinin kurulmasına Türkiye’den destek isteyeceğini dile getirmiştik. Obama’nın bildirgesinde şu ifadeleri kullandığını ifade etmiştik: ‘Irak‘ın kuzeyinde çok ihtiyaç duyulan Türk yatırımlarının ve buradaki Kürtlerle ticaretin kolaylaştırılmasını öngören kapsamlı bir anlaşma için görüşülmesi yönünde bir diplomatik çabaya önderlik edeceğim.
Kerkük rüşveti
Barzani’nin özel kalem müdürü Hüseyin, Kürt yetkililerinin, Başkan Barack Obama’nın açıkladığı takvime uygun olarak ABD’nin Irak’tan çekileceğine ve bunun sonucunda Irak’ın çökeceğine ikna olduğunu belirtti. Hüseyin, “Kürtler bu şartlarda Türkiye’nin koruması altında rahat ederken, bunun karşılığında Türkiye’nin, Kerkük’teki dev rezervler dahil, Irak’ın kuzeyindeki bölgenin petrol ve doğal gazına doğrudan erişim imkanı elde edeceğini ve dolaylı yollarla Kerkük’e sahip olacağını” ileri sürdü. Uluslararası Kriz Grubuna göre, bölgedeki gelişmeleri dikkatle izleyen Ankara ise Irak’ın kuzeyinde Türk girişimcilerin yatırımlarını teşvik ederek bölgedeki petrol ve doğal gazın ihracat kapısı olmak istiyor.

Şirketler ileri kol
Raporda, “Ankara’nın çıkmazı, Amerikan ordusunun ayrılmasının ardından (Irak’ta) ne olacağını bilmediği için tüm yumurtalarını Bağdat’ın sepetine koyarak Kürtleri yabancılaştırma riskini almak ile İran’ın güçlü etkisi altındaki geleceğin Irak’ıyla arasında bir tampon bölge oluşturmak için kuzeydeki bölgesel yönetimi destekleyerek Bağdat’ı kızdırmak arasında kalması… Etkili olmak için bahislerini koruma altına alarak, her iki tarafla ilişkilerini dengeliyor” deniliyor. Raporda, Genel Enerji ve PetOil gibi Türk şirketlerinin “Ankara’dan aldıkları yeşil ışıkla” Irak’ın kuzeyinde faaliyet gösterdiği ve “ileri kol” rolü oynadığı öne sürüldü.
Uzmanlar rapora tepkili
Uluslararası Kriz Gurubu’nun raporunda yer alan talepler uzmanlar tarafından Türkiye’nin ütniter yapısını hedef alan bir oyun olarak değerlendirildi. 
Nabız yokluyorlar
Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haydar Çakmak: Rapor ABD planı. Planın amacı, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü bozmaktır. Bu talepler olursa, önce Türkiye’nin yapısını değiştirmeniz gerekir. Eyaletler sistemine geçmeniz gerekir. Federasyon olan bir ülke ise asla baki kalmaz. Türkiye’nin, çok etnikli bir devlet dönüştürülmesi hedefleniyor.Bu operasyon sadece ABD’nin değil, Batı ülkelerinin yürüttüğü, bir operasyondur. İki üç yılda bir Türkiye’nin nabzı yoklanıyor. Böyle bir şey söz konusu olamaz.
Teklif dahi edilemez
DSP Milletvekili Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı:  Irak ve Kürtler raporundaki talepler emperyalistlerin bir oyunudur. Bu konunun ilk kez Turgut Özal döneminde ortaya atıldı. Bu görüş, bir gün Irak’ın kuzeyi ile Türkiye’nin birleşmesi yönündeydi. Altında bir federasyona gidilmesi görüşü yatmaktaydı. Irak’ın kuzeyindeki Kürtler ile Türkiye’deki Kürt vatandaşlarımızın ayrı bir devletin iki kurucu öğesi olmasını öngörüyordu. Bu kabul edilemeyecek bir düşünceydi. Bu Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemez hükümleri çerçevesinde kabul edilemez.
Arkasında CIA var
Araştırmacı-Yazar Hakkı Öznur: Bu rapor ABD’nin çıkarlarına hizmet ediyor. Uluslar arası Kriz Grubu ABD’ye doğrudan bağlı bir kuruluştur. ABD’nin bölgedeki küresel çıkarlarına hizmet eder. ABD’nin yeni yönetimiyle birlikte değişen Ortadoğu politikaları, bu bölgedeki CIA ve MOSSAD istasyon şefleri aracılığıyla bu tür tezlere dönüştürülüyor. Hiçbir inandırıcılığı olmayan sayısız rapordan biri bu. Türkiye’nin Irak ile iletişime geçebilmesi için önce terör konusunun çözülmesi lazım. Kerkük meselesinin halledilmesi lazım.

 
  - kurdistan

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir