Birgün bir büyüğüm şöyle dedi ´ Bu yol taşlıdır, bu yolda iftiralara uğrarsın, bu yolda gün gelir yalnız kalırsın, hatta üç kuruşa satılmışlar seni de satın almak isteyecekler.
Eğer başaramazlar ise o halde her yolu sinsice deneyeceklerdir. İçin acıyacak, sancı duyacaksın ama yıkılmayacaksın! Eğer yıkılacaksan hiç girmeyeceksin! ´
Bugünlerde bu sözler kullağımda çınlar oldu.
Birileri Avrupa´da gerçekten çok çirkin oyun oynayıp tezgahlıyor…Anlayacağınız Türkiye´de ki AKP zihniyeti burada boy göstermeye başladı.
Muhalif basın istenmiyor, dışlanmak için her türlü karalama yapılıyor. Başaramayınca başka bir uygulamaya geçiliyor. ´Sözde Demokrasi darbesinin sesiz ayak sesleri´ artık kulakları sağır edercesine yükseliyor…
Yükseldikçe alan daralıyor ve sesinizi duyurmak için pek de imkan kalmıyor…
Bunlar bir hayal ürünü değil! Yalnız bunu anlatmak o kadar da kolay değil…
Eğer özetlersek şöyle sıralandırabiliriz….
Bugün AB ve ABD´yi geren 3 değer var!
Türk, Atatürk, milliyetçilik
´Bu üç değer artık yok olmalı´ diyenlerle mücadele edenler her türlü karalamaya ve eziyete maruz kalıyorlar.
Halkın en samimi ve en hasas yönü ise;
´Türklük ve Müslümanlık´
Emperyalizmin küçük piyonları bu iki değerden birine bir leke sürebilirse başarmış sayılırlar. O saatten sonra vatanseverliğinizi haykırmanız hiçbir işe yaramaz.
Çünkü ´servisçi veya terörist´ damgası size sesiz demokrasi darbesi ile enjekte edilmiştir bile.
Bu lekeyi temizlemek ise o kadar kolay olmaz. Çünkü dörde bölünmüş bir halk vardır
– Okumayan halk (okumadığı için kulaktan dolma bilgilerle etkilenir. En rahat kandırılabilecek halktır)
– Çek defteri olan halk ( keyfi yerindedir o yüzden hiç birşey umrunda değildir)
– Satılmış halk (bunun açıklaması yoktur zaten)
– Milliyetçi vatansever halk ( onlarda olmasa zaten halimiz harap)
Yani bunları toplasak çıkartsak bölsek de aynı sonucu elde ederiz!
Türk milliyetçiliğini ve vatanseverliğini kanser hücresine benzeten emperyalist güçler bu kanserin daha fazla yayılmaması için acil müdahaleye geçmiştir!
Bu müdahalenin adı ´sesiz demokrasi darbesidir´
Bu yüzdendir ki gerçek vatanseverler, milliyetçiler ve Atatürkçüler maddi konumda olduğu kadar manevi konumda da zayıflatılmıştır.
Emperyalist güçleri rahatsız eden çok önemli bir diğer konu ise ´Türk Ordusudur´. Asker darbe yapacak diye okumayan halk vesveseye verilecek ki sesiz demokrasi darbesi ilerlesin.
Ordu zayıflar mı?
Emperyalist güçler bizi bizden daha iyi bilirler. Mavi boncuk dağıtarak Türkiye´nin daha da demokratikleşmesi gerektiğini vurgularlar.
Aslında Türkiye demokrasiye Avrupalılardan çok daha önce imza atmıştır. Kadınlara seçme ve seçilme hakkını verilmesi, nüfusunun tamamına yakını bugün bile Krallık ile yönetilen bir Avrupa´ya nispet tek gerçek söz sahibinin halk olduğu cumhuriyet rejimini 1900´lerin başında benimsenmesi, Türkiye´nin demokrasi sınavını Avrupalılardan çok daha önce kazandığının göstergesi değil midir?
Ama bunu görmezden gelen batılı güçler ve ABD demokrasiden dem vurup Türkiye´yi dünya siyaset sahnesinde sıkıştırmaya uğraşıyorlar. AB ve AKP fonlarından beslenen Sorosçu yandaş medya yardımı ile de ´ TSK darbe yapacak diye´ halkı korkutmaya çalışıyorlar.
Yandaş medya TSK´yı iki koldan sıkıştırmaya uğraşıyor. Bir taraftan darbe söylentileri ile TSK´yı hem iç hem de dış kamuoyunda demokrasinin önünde ki en büyük engel olarak gösterirken diğer yandan da Türk halkının gözünde en önemli ve güvenilir kurum olan TSK´nın yapılan aşağılık saldırılara sert cevap vermemesini bir sinme belirtisi olarak lanse etmeye çalışıyorlar.
Ordunun verdiği en ufak cevaba dahi tahammül edemeyen bu zihniyet bunu da ´Ordu siyasete karışmaz, konuşmaz´ diyerek halka yutturmaya çalışıyor.
Modern Atatürk Türkiye´sine verilmek istenen mesaj açık
´Her halükarda orduya saldırılarımız demokrasi adı altında sürecektir.´
Neden?
Sessiz demokrasi darbesinin yürüyebilmesinin ilk şartı TSK´nın yıpranmasıdır. TSK´nın yıpranması ise yukarıda saydığımız 3 önemli değerin yok olması anlamına gelmektedir.
Türk , Atatürk, milliyetçilik
Avrupa´da da bugün yapılan Türkiye´de yapılanların küçük bir maketidir. Eğer emperyalizm amacına ulaşırsa sonuç gayet açok ve nettir.
Sözde soykırım tanınarak ermenileri toprak ve para talepleri gerçekleşecek, Kıbrıs Rumlara verilecek, Güneydoğu´da teröristler tarafındanbir devlet kurulacak ve bu devletin Kuzey komşusu Ermenistan olacak….Kısacası
Modernize edilmiş Sevr hortlatılacak. Türk halkının kanıyla ve canıyla imzaladığı Lozan üç kuruşluk satılmışların elinde ki basit bir kağıt parçası olacak…
Müdahalenin adı ise aynı Türkiye´de olduğu gibi;
´Sesiz demokrasi darbesi´
Bir yanıt yazın