Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi(ORSAM) Başkanı Hasan Kanbolat, 20 Haziranda Kerküke bağlı Tazehurmatu kasabasında Türkmen toplumunu hedef alan kanlı saldırıya dikkat çekerek, Kerkük, Tazehurmatu örneğinde görüldüğü üzere, farklılıkların bir arada yaşatılması yerine onların imha edilmesini amaçlayan iradelere terk edilmemelidir. Son mahalli seçimlerde Irakın siyasi, ekonomik ve toplumsal istikrarını önceleyen milli irade doğru okunmalı, bu iradeyi tehdit eden gayrı meşru yöntemlerle mücadele edilmelidir` dedi.
Kanbolat, ANKAya yaptığı açıklamada, nüfusunun tamamına yakını Şii kökenli Türkmen olan Tazehurmatu kasabasının etnik ve mezhep çatışmasının çıkarılması için uygun bir yer olmadığını, asıl dikkat çekici noktaların Tazehurmatunun Süleymaniye sınırında olması, KDPnin Tazehurmatuda büro açmak istemesinin bölge halkı tarafından engellenmesi ve geçen hafta Kürt varlığına karşı ilçede bir yürüyüşün yapılması olduğunu kaydetti.
Gerek Telaferde ve gerekse Tazehurmatuda oynanan oyun aynıdır. Çatışma ortamı yaratarak bölgeyi şiddete boğmak, istikrarsızlık yaratarak halkı göçe zorlamak ve bölge ekonomisini çökertmek. Böylece, Kürt bölgesine yakın vilayet olabilecek kadar yoğun Türkmen varlığını ortadan kaldırmaktır diyen Kanbolat, özetle şunları söyledi:
Türkmenlerin barışçıl kimliği ve çatışmalardan uzak durmadaki sağduyusu, Irakın yeniden inşasını pastadan pay kapma fırsatı olarak düşünen kesimlerce bir zafiyet olarak telakki edilmektedir. Bu art niyetli algılamaya uygun olarak Türkmenlerin yaşadığı bölgelerin önemli bir bölümü, Tartışmalı Bölgeler adı altında pay edilmek istenmektedir. Türkmenlerin bariz biçimde çoğunluğu oluşturduğu tarihi Türkmen toprakları dahi, sözde ihtilaflı bölgelere dâhil edilmiştir.
Kerkükün statüsü ve diğerTartışmalı Bölgelerhakkında işleyen sürecin yanısıra, Irakta Ekim ayı sonunda yapılması beklenen nüfus sayımı ve Ocak 2010`da gerçekleşmesi beklenen genel seçimler, ülkenin geleceğine damgasını vuracaktır. Şu an Irak ordusunun ve merkezi yönetimin kontrolü dışında kalan bölgeler başta olmak üzere pek çok yerde, yerel halk öz kimliğini gizlemeye ve başka bir etnik kimliği benimsemeye zorlanmaktadır.
Anlaşılan odur ki gerek Tazehurmatu halkına gerek Tazehurmatu üzerinden tüm Türkmen toplumuna, öz benliklerini bir kenara bırakarak baskılara boyun eğmeleri mesajı verilmek istenmiştir. Tazehurmatu Katliamı, hem Kerkük`le ilgili Türkmen taleplerinin bastırılmasını hem de nüfus sayımı ve genel seçimler için Türkmenlere bir gözdağı verilmesini amaçlamaktadır.
Kerkükteki Türkmen katliamı, bu ilin Irak içinde müstesna bir yeri olduğu ve özel bir statüye kavuşturulması gerektiği gerçeğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Kerkükte tüm toplulukların yaşamını, huzurunu ve kardeşliğini güvenceye alacak bir yönetim biçimi oluşturulması en çıkar yoldur. Kerkük, Tazehurmatu örneğinde görüldüğü üzere, farklılıkların bir arada yaşatılması yerine onların imha edilmesini amaçlayan iradelere terk edilmemelidir. Son mahalli seçimlerde Irak`ın siyasi, ekonomik ve toplumsal istikrarını önceleyen milli irade doğru okunmalı, bu iradeyi tehdit eden gayrı meşru yöntemlerle mücadele edilmelidir.
Dünya kamuoyu başta olmak üzere Iraka komşu ülkeler, önümüzdeki aylarda Irakın geleceğini tayin etmeye aday gelişmeleri demokratik yöntemler dışındaki araçlarla manipüle etmeyi amaçlayan girişimler karşısında, Irak yönetiminin çabalarına daha aktif ve yapıcı katkılarda bulunmalıdır. Irak halkının büyük bir şükran duygusu beslediği Türkiyenin çabaları bu açıdan herkese örnek olmalıdır.
(ANKA)