Cumartesi günü tansiyonu yükseldiği için rahatsızlanan ve programlarını iptal ederek dünü dinlenerek geçiren Başbakan Erdoğan, bugün AB büyükelçileriyle öğle yemeğinde buluştu. Erdoğan, yemeğin başında Türkiye-AB ilişkileri konusunda önemli açıklamalarda bulundu. İşte Başbakan’ın açıklamasından satırbaşları:
– 2004’te müzakere tarihi aldığımızda, 2005’te müzakereleri başlattığımızda ülke olarak bunun heyecanını yaşadık.
– AB’ye üyelik Türkiye’de toplumun geniş bir kesiminde mutabakat sağlamıştır. Bunun için katılım müzakerelerine büyük bir heyecanla başladık. Aradan geçen süre içerisinde büyük mesafe aldık. Türkiye AB’ye bir adım daha yaklaştı.
– Her hafta Bakanlar Kurulu toplantısında AB konusunu Başmüzakereci’nin ağzından dinlememiz de bu konuya verdiğimiz değeri gösterir.
– Zaman zaman hız kestiğimiz günler oldu. AB konusunun gündemin arka sıralarına kaydığı iddia edildi.
– Türkiye’nin ne hızında ne de gayretlerinde en küçük bir eksilme olmamıştır. Ancak AB tarafından yapılan kimi açıklamalar, tavırlar, toplumsal heyecan noktasında ciddi bir erozyona zemin hazırlamıştır.
– Bunun en son örneğini AP seçimlerinde yaşadık. Öyle tahmin ediyorum ki, bazı ülkelerde yapılacak seçimler nedeniyle, bunlara önümüzdeki günlerde de şahit olabiliriz.
– Türkiye’nin üyeliği üzerinden iç politika yapmak kimseye fayda sağlamaz. Kısa vadede bunu düşünebilirler, ancak uzun dönemde hem AB’ye hem de Türkiye AB ilişkilerine zarar vereceği de görülmektedir.
– Türkiye’nin üyelik statüsünün değiştirilmek istenmesi ahde vefa ile bağdaşmıyor. Kimi ülkelerde Türkiye ile ilgili sarf edilen sözlerin ülkemize ne şekilde yansıdığını da sizler takip ediyorsunuzdur
– Dolayısıyla Türkiye’nin hızının kesildiğini iddia edenler, 2005’ten itibaren Türkiye2ye karşı nasıl bir tavır sergilendiğini de görmek durumundadır.
– Defalarca ifade ettim, bizim gayemiz Türkiye’nin standartlarını yükseltmektir. Her alanda çağdaş seviyeleri yakalayabilmektir. Bunun için tüm reformları gerçekleştiriyoruz.
– Olumlu yaklaşımların bizi daha fazla motive edeceğinden de şüphe yok.
– Türkiye’nin özellikle 6.5 yıllık süreçte köklü bir değişimden geçti.
– 1 Haziran itibariyle BM Güvenlik Konseyi dönem başkanlığını üstlendik. Son dönemde gerçekleşen enerji projeleriyle enerji güvenliğinin kilit noktalarından biri haline geldi.
– Suriye’nin İsrail ile olan diyaloğunda, Kosova meselesinde, Afganistan Pakistan görüşmelerinde Türkiye arabulucu rol oynadı.
– Ekonomide ve iç politikada kaybettiklerimize paralel olarak, demokratikleşme adına da çok önemli adımlarımız oldu.
– Ülke olarak uzun yıllar tartışılan meseleleri yola koyduk.
– Geçtiğimiz haftalarda AKP’ye yönelik bazı kirli senaryoları içeren bir belge ortaya çıktı. Belgenin sahte mi gerçek mi olduğu araştırılıyor. Ancak burada son derece çarpıcı olan, bu senaryolar karşısında, ülkenin tamamının demokrasiyi savunmaları olmuştur.
– Türkiye’de bu belgeden dolayı bir tartışma olmamıştır. Kurumlar arası bir çatışma söz konusu olmamıştır. Demokrasimizin olgunlaştığı son olayda bir kez daha net olarak görülmüştür. Türkiye demokrasi noktasında, reformlar noktasında, geri dönülemez bir yola girmiştir.
– Türkiye’yi bu raydan çıkarmak, bu yarıştan koparmak asla mümkün olamaz.
– Türkiye yasa dışı hukuk dışı senaryolara karşı tek vücut olduğunu bu belge vesilesiyle gösterme fırsatı olmuştur.
– Çetelere karşı da Türkiye büyük bir mücadele veriyor. Ancak uluslararası boyutları olan bazı terör olaylarında da sıkıntı yaşadığımızı ifade etmek istiyorum.
– Kuzey Irak’ta barınan, terör örgütü ne yazık ki bugün bile hala bazı Avrupa ülkelerinden kendisine destek bulabiliyor. Her türlü uyarımıza rağmen, finans kaynaklarının kesilmesi, zanlıların iadesi gibi hususlarda bazı ülkelerden destek alamıyoruz.
– Terör artık yerelde sıkışıp kalmıyor. Terörde hızla küreselleşiyor. Terör karşısında Avrupa’nın ortak hareket etmesini arzu ediyoruz.
– AB’ye tam üyelik noktasında yolumuza kararlılıkla devam ediyoruz.
– Hükümet olarak ilk ve ortaöğretimdeki öğrencilerimize ders kitaplarını ücretsiz olarak dağıtıyoruz. Şimdi azınlık okullarındaki öğrencilerimize de ücretsiz dağıtacağız.
– AB Genel Sekreterliği ulusal yapısıyla ilgili bir düzenlemeye gidiyoruz, ve kurumu daha esnek bir yapıya getiriyoruz.
Hürriyet
Bir yanıt yazın