ABD’ye gönderilen bağışlar buharlaştı

Türk iş dünyasına acı sürpriz:

Utku ÇAKIRÖZER/ Milliyet.com.tr Washington

ABD’de yaşanan ekonomik kriz, aralarında Eczacıbaşı, Toprak, Koç gibi Türkiye’nin iş dünyasındaki önemli isimlerce ABD’deki Türklerin örgütlenmesine yardım amacıyla yapılan bağışlarla kurulan 1 milyon dolarlık fonu da vurdu. Amerikan Türk Dernekleri Asamblesi (ATAA) çatısı altındaki bu özel fon, ekonomik kriz ile birlikte iki yıldır yaşanan koltuk kavgasının da etkisiyle yarı yarıya eridi.

Sanayi devleri el ele verdi

ATAA’nın kurucu başkanı olan ve bu özel fonu Türkiye’deki işadamlarından sağlanan bağışlarla oluşturan Ülkü Ülgür, gelişmeleri Milliyet’e şöyle anlattı:
“1979’da derneği kurduktan sonra altyapısına düzenli gelir sağlamak için bir fon oluşturma kararı aldık. O dönemki büyükelçi Şükrü Elekdağ’ın da desteğiyle Özal döneminde 1986’da Maliye Bakanı Ekrem Pakdemirli ve Devlet Bakanı Adnan Kahveci bizi Türkiye’de işadamlarıyla bir araya getirdi. Halis Toprak, Jak Kamhi, Sedat Aloğlu, Feyyaz Berker, İbrahim Bodur, Asım Kocabıyık, Koç, Sabancı ve Eczacıbaşı grubu yöneticileri projelerimizi dinledikten sonra 50’şer bin dolarlık yardımlar yaptı. ABD’deki Türkler olarak kendi aramızda topladıklarımızla birlikte ana fon parası 1 milyon doları buldu”

Büyük sorumsuzluk
Fondaki 1 milyon dolarlık ana parayı 20 yıl boyunca koruduklarını ve aslında yürütülen faaliyetlere harcanan faiz gelirleriyle bunun 2 milyon dolara kadar yükseldiği dönemler olduğunu kaydeden Ülgür, bu faiz geliriyle ATAA’nın yıllık giderini karşıladıklarını açıkladı. Ancak Tamer Açıkalın başkanlığındaki mütevelli heyeti döneminde fonla ilgili sıkıntılar başladığını savunan Ülgür, “Maalesef hem ekonomik kriz hem de bu fonu işletmek ve yeni kaynak yaratmakla sorumlu Açıkalın başkanlığındaki mütevelli heyetinin çok büyük ihmali nedeniyle bu fon 400 bin dolar seviyelerine kadar düştü. Bu, çok küçük bütçelerle ABD’de büyük mücadeleler veren ATAA için büyük kayıp oldu. Çok büyük sorumsuzluk. Ekonomik kriz geldiğinde bu fonu doğru yönetmek gerekiyordu. Belki koltuk mücadelesi yerine fon iyi yönetilse krizde yüzde 50 değer kaybedeceğine, yüzde 20 kaybederdi” dedi.

Ülgür’ü doğrulayan biçimde, ATAA’nın resmi kayıtlarına göre, 2008 yılı başında 1 milyor dolar büyüklüğündeki fon, Şubat 2009’da 463 bin dolara düştü. Son günlerde Barack Obama yönetimince ABD uygulanan ekonomik tedbirlerle birlikte fon yeniden değer kazanmaya başlayarak 600 bin dolar seviyesine ulaştı.

ATAA para sıkıntısıyla ayakta durdu

ATAA’nın 2006 – 2009 yılları arasında Yönetim Kurulu başkanlığını yürüten Nurten Ural, fonda aslında daha ciddi boyutta erime yaşandığını, çünkü Açıkalın başkanlığındaki Mütevelli Heyeti’nin 2007 ve 2008 yılına ait 210 bin dolarlık bütçeyi kendilerine kullandırmadığını bildirdi. Kendilerine bu fondan yıllık bütçe verilmemesini eleştiren Ural, “Bize verilmesi gerekli yıllık bütçede hesaba katıldığında fondaki erime büyüklüğü ortayı çıkıyor. Bu para kriz daha hiç ortada yokken ATAA Yönetim Kurulu’na kullandırılsa hem krize kurban gitmeyecekti hem de ülke genelindeki etkinliğimizi en iyi şekilde sürdürecektik. Başkanlığım süresince faaliyetlerimizi aksatmamak için yaklaşık 200 bin doları kendi imkânlarımla karşılamak zorunda bırakıldım” dedi.

Eski başkanlar Ülgür ve Ural’ın yanı sıra hafta sonunda ATAA’nın yeni Yönetim Kurulu Başkanı olacak Günay Evinç de, fonun yönetiminden sorumlu Mütevelli Heyeti’nin görevini yerine getirmediğini savundu. Evinç, “Daha ekonomik krizin ilk işaretlerini gördüğümde birkaç kez yazıyla ‘Bugün bize kullandırmadığınız parayı yarın krizde kaybedeceksiniz’ uyarısında bulundum. Ama dinlemediler” diye konuştu.

‘Seçimde usulsüzlük iddiası’

Ekonomik kriz faktörü dışında fonun erimesine neden olmakla suçlanan isim Mütevelli Heyeti Başkanı Tamer Açıkalın ise, “Son zamandaki piyasayı biliyorsunuz. Med cezir gibi. İnince herkes iniyor, çıkınca herkes çıkıyor. Heyetimiz içindeki Yatırım Komitesi ‘Gelirimiz düşmesin diye’ nakit paraya dönmedi. Borsa yükselince yeniden artmaya başladı zaten” dedi.

ATAA içindeki kavgaya, Günay Evinç’i bu hafta sonunda başkanlık koltuğuna taşıyan 2006’daki seçim sürecinin neden olduğu kaydeden Açıkalın, Evinç’i başkanlığa getiren o seçimde usulsüzlük yaşandığını ileri sürerek, “Legal olmayan bir yönetime para veremezdik. Bu anlaşmazlıklar çıkınca kimsenin tadı kalmadı. O şartlar altında biz yeni kaynak da yaratmak istemedik” dedi. Açıkalın, bu görüşlerine rağmen ATAA’nın acil ihtiyaçları için kaynak sağlamayı sürdürdüklerini de sözlerine ekledi.

130 bin dolar da mahkeme masrafı çıktı

Bu arada ATAA’daki seçim sürecini iptal ettirmek için Açıkalın grubunca açılan dava ise, Washington DC’deki mahkemede devam ediyor. 2006 yılı seçimine yapılan itiraz üzerine 2008 yılında yenilenen seçimi de açık farkla yeniden kazanan Evinç’in, muhalefetle uzlaşma çabası sonuçsuz kaldığı ve bunun ATAA’ya 130 bin dolarlık ek bir maddi yük getireceği de vurgulanıyor.

———–YORUMLAR OOOOOOOOOOOOOOOOO

ULKU ULGUR 1 MILYON DOLAR KAYBETTIGINI IFADE EDIYOR.

Asagidaki Milliyet yazisi cok enteresan ve traji komik. En ilgi cekici tarafi da, Ulku Ulgur’un 1 milyon dolarin kendi baskanligi surecinde yok olusunu ifade etmesi. Endowment fonunun, bir zamanlar 2 milyon dolar olup da kendi baskanligi esnasinda 1 milyona dustugunu itiraf eden Ulku Ulgur, kuresel ekonomik kriz neticelerinden su andaki mutevelli heyetini sucluyor. Bu gercegi toplumumuz ile paylasan Ulku Ulgur’e tesekkur ederim. Turk toplumunun Ulku Ulkur’den 1  milyon dolari nasil kaybettiginin aciklamasini beklemesi simdi daha dogal karsilanacaktir.

Benim su anda anlamakta gucluk cektigim ise, Utku Cakirozer gibi Washington’da gorev yapan bir gazetecinin Ulku Ulgur ile gorusmesi sirasinda bu hususa dikkat etmemis olmasi. Bu hususta Ulku Ulgur’e yonelik bir soru yoneltememis olmasi.

Tamer Acikalin
Tamer Acikalin [acc2hh@hotmail.com]
“Of all the snakes, I like the rattlesnake. At least you know where he stands.” Anonymous


From: Gusan7C@aol.com
ATAA ve Washington Devlet Erkani Psikolojik Savasi Surduruyor

Asagidaki haber asilsiz propaganda ihtiva etmekte olup,   Milliyet Gazetesi tarafindan tek tarafli propaganda amaci ile sunulmustur.   ATAA gercegi, aktarildigi kadar basit degildir.   Ulku Ulgur ve su anda ATAA yonetimini “isgal etmis” olan guruh, Turkiye’deki uniter devlet anlayisina karsi kuresel politikalari kabullenmis derin devletin Washington ayagi olup olmadigini, mutareke basini ile birlikte Turk toplumuna dezenformasyon sunmak amaci tasiyip tasimadiklarini aciklamak zorundadirlar.   Ulku Ulgur’un ceyrek asir boyunca mutevelli heyeti baskanligi yapmasindan gina geldigi icin, “ceyrek asir sonra” demokratik secimler ile mutevelli heyetinin basina secilen Sayin Dr. Tamer Acikalin’i hicbir zaman hazm edememistir. Kendisinin ismini bile bilmeyen bir Turk toplumuna karsin, Sayin Tamer Acikalin’in Turkler tarafindan sahiplenilip, lider olarak kabul edilmesi, Ulku Ulgur’de kiskanclik sendromu baslatmis olabilir mi sorusu cevap beklemektedir.   Toplumun icinden gelip, toplumla kucaklasmis Tamer Acikalin, ceyrek asirdir “elitler klubu” olarak tanimlanan ATAA’yi, Amerika’da yasayan Turkler’i temsil eden bir “kuruma” donusturmesi, “kurumsal calismayi” baslatmasi, Washington’daki kime calistigi belli olmayan “elit yobazlari” rahatsiz etmis ve hanedanliga donusturdukleri Turk cati organizasyonunu, gayri tuzel yaprimlari ile calisamaz hale getirmislerdir.   Bana yar olmayan kimseye yar olmasin anlayisi da diyebilirsiniz.   2006 yilindan bu yana ATAA basinda bulunan yonetimin illegal oldugu, isgalci grubun avukatlarinca yazili olarak da itiraf edildigi gibi, Turkiye Cumhurbaskani Abdullah Gul, Basbakan Tayyip Erdogan, Washington Turkiye Buyukelcisi Nabi Sensoy ve Washington’da 2006’dan bu yana gorev yapmis olan TSK ateselerince de bilinmektedir. Gorulmekte oldugu gibi, ATAA’daki karmasa, devletin bilgisi dahilinde surdurulmekte ve Washington’da karanlik guclere sahip olan kureselci lobi tarafindan desteklenmektedir.   Cumhurbaskani Sayin Abdullah Gul’un, “bosverin bunlari birakin, Kultur Merkezi’ne gidip calisin” seklindeki yorumu, her ne kadar bariscil bir amaca hizmet etmekte gibi gorunuyor olsa da, Sayin Acikalin grubundaki “Turk kurumlari, bu kurumlari Turkler’den arindirmak isteyenlere birakilmayacak kadar onemlidir” ilkesini savunan Turkler tarafindan kabul edilememistir.   Devletin bu konudaki agirligi konusunda suphesi olanlar, devlet tarafindan atanmis, sivil toplum orgutu olmasi gereken ATAA’daki ust duzey makamlari elinde tutanlarin, diger taraftan “Fahri Konsolos” unvani tasimakta olduklarina da dikkat etmelidirler.   Fahri Konsoloslar’in da “devlet erkani” oldugu unutulmamalidir.   Gelismeleri yakinen izlemekte olan devlet mensuplarindan bazilari, bu aymazligin bizzat icindedir. ATAA’nin tarihi boyunca edinemedigi uye sayisini, kendi baskanligi doneminde rekor seviyeye kavusturan eski baskanlardan Ercument Kilic, eski buyukelci Faruk Logoglu’nun gozu onunde, hem de buyukelcilik makaminda, kureselci politikalarin temsilcisi elitlerce, “burasini Turk dunyasina cevirdin, biz istesek Turkler’i toplamasini bilmiyor muyuz?” seklinde azarlanmistir. Devletin makaminda cerayan eden bu skandal, devleti temsil eden buyukelci Logoglu tarafindan tek kelime ile kinanmamistir.   Devlet makaminda ve devletin gozu onunde Amerika’daki Turk kurulusunun, Turkler ile doldurulmasi yonunde sikayette bulunan bu guruh, Turkler’e hizmet icin mi yoksa farkli localara ve lobilere hizmet etmek icin mi ATAA’da bulunmaktadirlar sorusuna ise, bugune kadar kimse cevepta bulunamamistir.   Toplum onderi eski Baskan Ercument Kilic’a yonelik tavir alinmis ve baskanligi suresinde halkini kucaklamaktan baska hicbir sucu(!) olmayan Kilic’a her turlu zorluk cikarilarak, calismasi engellenmistir. Ki o baskan Ercument Kilic, bugune kadar hicbir baskanin bulunmadigi comertlikle, iki senelik baskanlik doneminde, “kendi cebinden” 300.000 Dolar’a yakin bir meblagi ATAA ve ABD’de yasamakta olan Turk Toplumu icin harcamis, tum emeklerine karsin bir tesekkur bile alamamistir.   ATAA’nin Turk toplumu ile kucaklasmasini surdurmek isteyen, Kilic’dan sonra Baskan secilen Vural Cengiz’e de ayni yonde baskilar devam etmistir. Sayin Cengiz’in ATAA baskani oldugu donemde, baskanin bilgisi olmadan secim pusulalari hazirlanmistir. Bahsi gecen bu kucuk ve gucunu nereden aldigi belli olmayan(!) bu grup, kendi aralarinda bulunduklari yazismalar sirasinda, Turkler icin “cirkin” tanimini kullanmaktan kacinmadiklari gibi, yine kendi aralarindaki yazismalarda, Turkler’i “low class utterings (asagi tabaka gurultuculer)” olarak tanimlamaktan da zerre kadar ar etmemislerdir.   Turkler’i “low class” olarak tanimlayan kisi ise, ceyrek asirdir ATAA Mutevelli Heyeti Baskanligi’ni hanedanliga donusturmus olan Ulku Ulgur’den baska birisi degildir.   Hal boyle iken, hala gazetecilerin karsisina cikabilen, hala ATAA hakkinda konusabilen, hala topluma yonelik calismalardan bahsedebilen Ulku Ulgur, hangi yuzle, evet, hangi yuzle asagidaki mulakatta Sayin Dr. Tamer Acikalin’i suclayabilmektedir?   Devlet’in gozunun onunde cerayan etmekte olan bu tur scandallar ardi ardina devam ederken, “devletin hala Turkler’i asagi tabaka gormekte olan ATAA’nin bu yapidaki insanlarina destek olmasi demek”, Turkiye’nin Ataturk ilkelerine bagli Cumhuriyet rejimini savunan Turkler’e karsi, kuresel politikalari savunan Washington elitleri ile birlikte hareket etmeyi tercih ettiklerini dogrulamaktadir. ATAA’nin kurulusunda cok buyuk emegi gecen eski buyukelci Sayin Sukru Elekdag’in da konular hakkinda bilgili olmasina ragmen hala sessizligini surdurmekte olusunun nedeni de, maalesef anlasilamamaktadir.   Turkiye’deki aciklamalarinda, ulkenin uniter yapisina yonelik tehlikeler konusunda cesurca yorumlarda bulunabilen ve takdir ile izlenmekte olan Sayin Elekdag’in, ATAA konusunda sessiz kalmayi tercih etmesi, Washington’daki federalist yapiya sicak bakan kureselcilerin varligini gormezden gelmesi ve bunlara karsi mucadele vermekte olan uniter yapi savunucusu Turkler’e kulagini tikamasi, uzuntu ile karsilanmaktadir.   Washington elitleri, mutareke basini ile halkimiza yonelik baslattiklari psikolojik savasi surdurmeye devam edecek olduklari taktirde, su anda suyun ustune yazmakta oldugumuz yorumlarimizi, internetin kalici sayfalarina da tasimaktan kacinmayacagimizi saygilarimizla arz ederiz.   Not: Milliyet muhabiri Sayin Utku Cakirozer’in, Ulku Ulgur ile bulunmus oldugu mulakati Sayin Tamer Acikalin’in goruslerini de almadan yayimlamasini, gazetecilik etigi ile ne sekilde bagdastirmakta oldugu ise, ayri bir merak konusudur. Sayin Dr. Tamer Acikalin liderliginde hareket etmekte olan Uniter Devlet yapisini savunan antiemperyalist/antikureselci Turk grubun, kureselciler tarafindan yoneltilebilecek sorulara veremeyecek hicbir cevabi yoktur. Buna karsilik, Tamer Acikalin grubunun yoneltecegi sorulara ne ATAA yonetiminin ne de bu yonetimi desteklemekte olan devlet erkaninin cevapta bulunamayacagi konusunda iddiali oldugumuzu kamuoyu ile paylasmayi, borc bilmekteyiz.   Saygilar,

Gusan Yedic

Vural Savaş

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir