YÜZDE 59 KIYI ŞERİDİ
Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulunması amacıyla liderler arasında yürütülmekte olan doğrudan müzakereler kapsamında Rum lider Hristofyas, bugün yapılacak görüşmede “Toprak” başlığında kriterler ortaya koymaya niyetli.
Gelen bilgilere göre Hristofyas gerek sürdürülebilirliğini, gerek nüfus oranını, gerekse de mülkiyet oranını dikkate alarak toprakla ilgili yeni kıstaslar hazırlamış.
Üstelik de “kırmızı çizgiler”” olarak tanımlanacak kıstaslar.
Hristofyas’ın ortaya koyacağı kıstaslar “Kıyılar, Nüfus Oranı ve Mülkiyet” ile ilgili.
Benim bu kıstaslar içinde dikkatimi çeken “KKTC’nin Kıyı şeridi” ile ilgili olanı. Hristofyas’a göre Annan Planı’nda olduğu gibi, adanın kıyı şeridinin yüzde 59’unun Türk tarafında olması mümkün değil.
Nedeni de, mülkiyet konusunun, “Tarafların elinde kalacak Toprak” üzerinde uzlaşılacak oran açısından önemli bir unsur olması nedeni ile Kıbrıslı Türklerin ellerinde bulundurdukları kıyı şeridinin uzunluğu da “Tarafların elinde kalacak Toprak” ile doğru orantılı.
Anlaşma sonunda Kıbrıslı Türklere ne kadar az sahil şeridi kalırsa, “Karpaz’dan” o kadar çok “Toprak” Rumlara kalacak demektir.
Bu öneri ve bu düşünce tarzı, tam bir hinoğlu hinlik.
Hristofyas, ortaya koymaya gayret gösterdiği ve bir kıstas olarak kabul ettirmeye çalıştığı bu düşünce tarzı veya yöntemi ile açıkça “Benim alacağım toprak tavizinin önemli bir kısmı Karpaz’dan olmalıdır “ demek istiyor.
Gelin hep beraber matematiksel bir analiz yapalım. Ana bilim dalım hem matematikle, hem de harita ile yakından ilgili. Yani her ikisinde de çok iyiyim.
Kıbrıs adasının yüz ölçümü 9251 km2. Bu alanı dümdüz kabul ederseniz, KKTC’nin kapladığı alan 3355 km2, adanın toplam alanının %36.2 si kadar, Rum tarafının kapladığı alan ise 5896 km2, adanın toplam alanının %63.8 i kadar.
Dağların yüzeylerini dikkate alarak bir alan hesaplaması yaparsanız, o vakit bu oranlar değişmekte ve KKTC alanı %34.5, Rum tarafı ise % 65.6 alana sahip olmaktadır.
Kıbrıs adasının sahil şeridinin toplam uzunluğu yaklaşık 780 kilometredir.
Bunun 396 km.si (% 51) KKTC sınırları içinde, 384 km.si de (% 49) Rum tarafındadır. Bu rakamlar benim bulgularım.
Amerikan kaynakları KKTC sahil şeridinin adanın toplam sahil şeridinin %56.sını, Rum kaynakları da %59.unu oluşturduğunu söylemektedir. Herkesin doğrusu kendisine.
Şimdi gelelim Hristofyas’ın “Annan Planı’nda olduğu gibi, adanın kıyı şeridinin yüzde 59’unun Türk tarafında olması mümkün değil” sözlerine.
Hristofyas gerçekte “Ben verilecek toprağın çoğunluğunu Karpaz’dan isterim” diyor;
· Boğaz ile Mersinlik arasında çizilecek hattın kuzeyi, yani Karpaz’ın tümü verilirse, KKTC’nin sahil şeridi 203 km. (%26), yüz ölçümü ise 2,547 km2 (% 27.50) kalır.
· Yedikonuk ile Pamuklu arasında çizilecek hattın kuzeyi verilirse, KKTC’nin sahil şeridi 251 km. (%32.2), yüzölçümü ise 2,810 km2 (% 30.77) kalır.
· Kumyalı ile Balalan arasında çizilecek hattın kuzeyi verilirse, KKTC’nin sahil şeridi 265 km. (%34), yüzölçümü ise 2,905 km2 (% 31.40) kalır.
· Kaleburnu’ndan çizilecek hattın kuzeyi verilirse, KKTC’nin sahil şeridi 303 km. (%38.8), yüzölçümü ise 3,117 km2 (% 33.69) kalır.
· Dipkarpaz’dan çizilecek hattın kuzeyi verilirse, KKTC’nin sahil şeridi 328 km. (%42), yüzölçümü ise 3,237 km2 (% 35) kalır.
İşte Hristofyas’ın “Adanın kıyı şeridinin yüzde 59’unun Türk tarafında olması mümkün değil” sözlerinin arkasında yatan gerçek.
Eğer müzakereler sonucunda, 1984 tarihli De Cueyyar belgesinde bahsedilen %29+’a veya 24 Nisan 2004 tarihindeki referandumda Kıbrıslı Türklerin %65’inin “Evet” dediği veya dedirtildiği Annan Planındaki %29.2 oranına inilecekse ve Hristofyas da kafayı “KKTC’nin elinde kalacak Sahil şeridinin oranına” takmışsa, bilin ki, Hristofyas’ın aklında en azından Karpaz’ın yarısından fazlasını almak var.
Gözüken köy kılavuz istemiyor.
Hesaplamalar öyle söylüyor.
Prof. Dr. Ata ATUN
Yazıları posta kutunda oku